-5.Bölüm-

224 14 38
                                    

"Hıçkıdık!?"

"Tek kelime daha etme!" diye bağırdı Tonny. Hıçkıdığa böyle davranmak istemiyordu ama başka çareside kalmamıştı. Suçunu anlaması ve sorumluluklarını bilmesi gerekiyordu.

"Orada Astrid'in birşey öğrenip öğrenmediğinden emin olmadan nasıl tek başına bırakırsın!? Ona görevini öğretmek senin sorumluluğundu! Astrid'in yakalanmasındaki bütün suç senin sorumluluklarını bilmemen ve kalkmış bana birde senin yüzünden yakalandığı için Astrid'e ceza vermemi istiyorsun! Hayır! Burada cezayı tek hakeden sensin! Sorumluluklarının bilincine varana kadar başkan diğilsin! Ayrıca bir hafta boyu yemek işlerinde Lucas'a yardım ediceksin. Artısı eğer yarın elimde bir kese altın tutuyor olmazsam seni bu fırtınanın içinde kapıya koyarım! ANLADINMI BENİ!!!?"

Tonny'nin sesi tüm çocukların toplandığı ufak odada yankılanıyordu resmen. Hıçkıdıksa sanki Tonny'i duymuyor gibi rahat bir tavır takınmıştı. Buysa Tonny'i daha fazla sinirlendirmekten başka bir işe yaramıyordu. Astrid'in yüzüde ondan farksızdı. Ne hissedeceğini bilemiyordu mavi gözlü kız , aslında sevinçli olması gerekirdi sonuçta yeni olduğu için hor görülmemiş ve haksızlık yapılarak ceza kendisine verilmemişti. Şimdi cezayı asıl suçlu çekiyordu. Ama içinden gülmek gelmiyordu mavi gözlü kızın. Sadece mavi gözlerini Hıçkıdığın üzerinde sabitlemiş öylece süzüyordu aldığı cezalarda kaşları çatılmayan veya huysuzlanmayan cılız çocuğu. Hmm. Tepki vermediğine göre suçunu anlamış olmalı. Diye düşündü mavi gözlü kız. Tonny bir kez daha burnunda soluyarak Hıçkıdıktan dediklerini anlayıp anlamadığına dair tepki bekledi. Hıçkıdık başını yana çevirip neredeyse farkedilmeyecek şekilde salladıktan sonra birkaç adım ötesindeki kapıya doğru ilerleyip bu akşam yemeğinde Lucas'a yardım etmek için mutfağın yolunu tuttu. Hıçkıdığın arkasından kapattığı kapıya bir iki saniye baktıktan sonra sakinleşmek adına gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı Tonny. Ardından başını kendisini izlemekte olan çocuklara çevirip.

"Brianna. Hıçkıdığın yerine bir süreliğine başkan sensin. Şimdi , hepiniz mutfağa birazdan yemek hazır olur güzelce karnınızı doyurun sonra bu günki kazandıklarınıza bakarız." dedi ve ağır adımlarla ilerleyip tekli koltuğuna kuruldu.

Mutfak iki bölümden oluşuyordu , bir yerde yemekler yapılıyor diğer kısımdaki herkesin oturabileceği uzun sıradada yemekler yeniyordu. Upuzun sıranın başına yakın oturan Ginger Astrid'idide yanına oturtmuş ikiside yemeğin gelmesini bekliyorlardı diğerleri gibi. Mutfaktan gelen enfes kokular arttığında başta Südüklü olmak üzere bu ufak çocuk topluluğu yavaş yavaş mızmızlanmaya başlamıştı. Sonunda zorlukla taşıdığı koca tepsideki üstünden dumanlar tüten domates soslu spagettiyle Hıçkıdık görünmüştü kapıda. O tepsiyi taşırkenki hali o kadar komiktiki gülmemek elde değildi. Hoş durumu gülünç olmasaydı bile bu durumdan faydalanmadan duramazdı Südüklü.

"Cık. Olmamış bu portre ressamı kuafördenmi getirddiniz?" deyip kahkahayı patlattı. Hıçkıdıksa ne kadar dostuna bu söylediğini ödetmek istesede onun önüne bir tabak makarnayı bırakıp geçip gitti. Herkese sırayla dağıtıyordu. Sıra Astrid'e geldiğinde tabağı sıraya biraz sertçe bırakıp Astrid'in karşısına geçip yemeğini yemeye başladı.

Herkes yemeğini yemiş uzun koridorda şakalaşarak kazandıklarını Tonny'e vermek için işlerin görüşüldüğü ufak odaya ilerliyorlardı. Ginger kamyondan indiklerinden beri bir terslik olduğunu anlamış ve Astrid'i hiç yalnız bırakmamıştı. Olayı öğrenincede yemekte bile hep onu yanında tutmuştu. Halada yanındaydı. Sıranın en arkasında tek kelime etmeden birlikte yürüyorlardı.

Briannaysa hiç istemediği başkanlık ünvanından dolayı sıranın en başındaydı. Resmen her adımında Hıçkıdığa küfürler saydırıyordu içinden. Yine başına bela olmuştu bu cılız çocuk. Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalışdı gri gözlü kız. Tonny'nin odasına gelince kapıyı kırar gibi açıp odanın sağ tarafının en başına yere bağdaş kurarak oturdu. Diğerleride onun gibi yere oturup birer birer bugün kazandıklarını önlerine koymaya başladılar. Astrid tam kapıdan giricekken Ginger'ın kendinden 10 adım kadar uzaklıkta durduğunu fark etti. Dalgın olduğundan kızıl saçlı kızın kendinde uzaklaştığını fark etmemişti.

ÇapulcularWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu