drei

2K 205 38
                                    

Sabah annemin sesiyle gözlerimi açtığımda karşımda Kihyun'u gördüm. Hani bizim yılışık oğlan Kihyun. Ve benim odamda, benim evimde.

"Annee! Bu ne? Sen mi aldın bunu içeriye?" Birkaç saniye sonunda konuşup şaşkınlığımı dile getirdiğimde annem odama girmişti.

"Oh, Min! Kalktın mı?" Gülümseyerek Kihyun yokmuş gibi konuştuğunda acaba Kihyun görünmez mi diye merak etmiştim.

"Anne karşımda dikilen çocuğu görüyor musun?"

"Evet." Annem gayet düz bir cevap verince şaşırmıştım.

"İşte o neden burada?"

"Seni görmek için gelmiş." Annem her şeyi o kadar normal bir şekilde söylüyordu ki dışardan gören Kihyun'u yıllardır tanıdığı sanardı.

"Yah! Anne neden hayatında ilk defa gördüğün bir çocuğu eve alıyorsun? Üstelik odama." Annem bana gözlerini devirerek baktığında omuz silktim. Ne yani eve arkadaşım sanıp aldığı birisi tecavüzcü de olabilirdi. Gerçi şuan karşımda dikilip şirin şirin gülümseyen Kihyun da bana tecavüz edebilirdi. Sonuçta adını söylediğimde çığlık atan bir melek yüzlü sapıktı.

Ben hala Kihyun'a dik dik bakmaya devam ederken annem konuştu:
"Yah, Minhyuk! Daha ne kadar yatacaksın? Arkadaşın gelmiş kalk artık, ayıp."

"Gerçekten mi anne? Şuan benim yatmam ayıp da Kihyun'un gözündeki çıplak Minhyuk yansıması ayıp değil mi?" Dedikten sonra Kihyun'a baktığımda kızarmış ve başını eğmişti. İşte, boşuna demiyorum melek yüzlü sapık diye!

Annemin ise birkaç saniye sonra dediğim şeyi anlayınca kafama terlik yollaması bir olmuştu. Bana ayıplayarak bakarken aynı zamanda ne biçim bir çocuk olduğum hakkında söyleniyordu.

Ona terliğini geri attığımda ise 'cık cık'layıp odanın kapısını sertçe kapattı.

Bakışlarımı tekrardan Kihyun'a çevirdiğimde bana şirin şirin bakıyordu. Bir şey söylemeye çalışıyor gibiydi. En sonunda konuşmaya başladı.

"S-sunbae bir şey isteyebilir miyim?" Kesin sapıkça bir şey isteyecek diye düşünürken tek kaşımı 'ne var?' anlamında kaldırdım.

"A-acaba 10 d-dakika yanında y-yatabilir miyim?" Bu soru için düşünmeme bile gerek yoktu. Tabi ki hayır diyecektim fakat Kihyun'un bir daha bu eve girmemesi için avantajlı bir duruma da çevirebilirdim.

Birkaç saniye düşündükten sonra cevap verdim:
"Bir şartla yatabilirsin."

"N-nedir o ş-şart?" Gözlerini parıldayarak sorduğunda ifadesiz suratımı bozmadan ona bakmaya devam ettim.

"Bir daha bu eve girmeyeceksin." Söylediğim şey karşısında suratı düşmüştü. Ne cevap vereceğine karar veremiyor gibiydi.

"A-ama sunbae." Şirin suratına bakmaya devam ederken neredeyse yumuşayacaktım. Ama yumuşar mıyım? HAYIR.

"Ben söyleyeceğimi söyledim. İster yat, ister yatma." Dedikten sonra arkamı döndüm ve ne yapacağını beklemeye başladım.

Birkaç saniye sonra yatakta hareketlilikle birlikte belimde Kihyun'un elini hissetmem bir oldu. Tam ağzımı açmış konuşacaktım ki o konuşmaya başladı:
"Bir daha bu eve girmeyeceğim zaten sunbae. Sadece 10 dakika böyle kalalım."

Başta izin vermeyecektim fakat zaten bir daha bu eve girmeyeceğini düşünerek onayladım:
"Pekala, sadece on dakika."

***
bölümü yazmıştım sonra okulda bir baktım silinmiş ben de hatırladığım kadarıyla aynı bölümü yazmaya çalıştım o yüzden hatalarım varsa affola (:

sunbae || kihyuk ✓Where stories live. Discover now