『13.Bölüm』

12.9K 753 564
                                    

Jimin'in Ağzından

Seni sadece 3 kere gördüm, sadece bir hafta mesajlaştık. Fakat şu an en değerli parçam yokmuş gibi hissediyorum. Tuhaf bir his. Anlatılmayacak gibi, anlaşılmayacak gibi.

Hangi ara beni kendine bu denli bağladın? Hangi ara sana bu kadar alıştım? Şuramda tıkanıyor bir şeyler. Anlatamıyorum.

Dünya küçük demişlerdi nerdesin Soomin?

♚♚♚

Gözlerimi kapatmış uykuya dalmayı beklerken duyduğum ayak sesleriyle irkildim ve gözlerimi açtım. Taehyung yatağımın kenarına oturmuş bana bakıyordu.

"Ne var?"

"Seninle konuşmak istiyorum."

Yattığım yerden doğruldum. Çabuk ol dercesine kaşlarımı yukarı kaldırdım.

"Jimin be-ben özür dilerim."

"Özrün kabul edilmedi, şimdi git." Arkamı dönüp tekrar yatacağım sırada Tae kolumu tuttu. Önce tuttuğu koluma sonra Tae'nin suratına baktım.

"Söyleyeceklerim bu kadar değil Jimin, kafayı yemek üzereyim beni dinle."

Konuşurken sesi git gide inceliyor ve ağlamaklı çıkıyordu. En sonunda zorla tuttuğu belli olan gözyaşlarını serbest bıraktı. Bu sefer endişelenen taraf bendim. Tae kolay kolay ağlamazdı, hatta hiç ağlamazdı. Onu bu hâle getirmiş olan konu ne olabilirdi?

"Tamam Tae ağlama seni dinliyorum"

"Özür dilerim Jimin, ben seni kıskandım. İnsan nasıl en yakın arkadaşını kıskanabilir? Ama ben gerizekalı Tae, salak Tae, aptal Tae seni kıskandım. Böyle yapmamam lazımdı biliyorum, bu yaptığımın affedilir bir yanı yok. Jimin bee-en kendimi çok kötü hissediyorum, kimseye anlatamıyorum derdimi, kimseyle konuşamıyorum, korkuyorum ya insanlar beni dışlarsa diye."

Bir süre konuşmadı ben de konuşmadım söyleyecek bir şeyim yoktu. Gözyaşlarını silip kendini toparlayınca tekrar konuşmaya başladı.

"Benim aşık olduğum biri var."

Şaşkınlıktan gözlerim yuvalarından fırlayacak gibiydi.

"Tae sen ne diy-"

"Bekle Jimin önce konuşmamı tamamen bitirmemi bekle. Bir daha bu konuşmayı yapacak cesareti bulamayabilirim... Hani geçen sene bana sormuştun ya bir kızı hiç sevdin mi diye. Hayır demiştim. Yine hayır diyorum. Bir kızı hiç sevmedim."

"Taehy-"

"Ben sizden farklıyım, bu yüzden benden nefret etme Jimin. Böyle olmayı ben istemedim, özür dilerim. Birçok kere denedim, yemin ederim sevmemeyi denedim."

Hıçkırıkları arasında konuşmaya çalışıyordu. Bir yanda da ağladığı yurttakiler tarafından duyulmasın diye eliyle ağzını kapatarak sessiz olmaya çalışıyordu.

Benim arkadaşım neler yaşamıştı böyle neler hissetmişti. Nasıl hiçbir şeyden haberim olmazdı?

"Senin sevgilin olduğu duyulursa ne olur ki? Birkaç ay sonra unutulur, hayranların seni sevmeye devam eder. Ama ben.. Benim hayatım biter, her şey biter. Gerçekci olmak gerekirse biz Amerika'da ya da İngiltere'de yaşamıyoruz Jimin, ben hiçbir zaman sevdiğim insana kavuşamayacağım. Annem her zaman bir torun istediğini söyler, ona nasıl söyleyeceğim?"

Eskiden ağladığımda onun bana yaptığı gibi başından tutup kendime doğru çektim. Boynuma yaslanmış hıçkırıklar içinde ağlıyordu. Kardeşim üzgündü, çaresizdi ama benim elimde hiçbir şey yapmak gelmiyordu.

Omuzundan tutup kendime doğru çevirdim "Kii-im?" zar zor sorabilmiştim. Şu an benimde konuşacak halim kalmamıştı.

"Bizimle dalga geçmiştiniz Jimin. Sen ve diğer üyeler... Benim neler hissettiğimi asla tahmin edemezdiniz. O oyunda kuru kafalı kartı seçtiğim için Tanrı'ya şükrediyorum ilk ve son kez onu öpmemi sağladığı için."

Bir süre sessizlik oldu. Sadece birbirimize baktık.

"Jimin..?"

"Hııh?"

"Benden nefret ediyor musun?"

"Senden asla nefret etmem Taehyung." sıkıca sarıldım.

Çünkü Vhope is reel ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Çünkü Vhope is reel ♡

Umarım aramızda homofobik insanlar yoktur...

JUST FANGIRL | Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin