öfke nöbetleri

105 3 3
                                    

Hüma karşısında eski patronunu görmesiyle taştan bir heykel misali çivilendi bulunduğu yere.Emre,hümadan farklı olarak sinirden küplere bindi.

"Ne işin var lan senin burda"

Emrenin sesi dışardan bile duyulucak şekilde çıkmıştı.

"Beni dövdünüz,pastanemi kapattınız .Bunun yanınıza kalacağınımı sandınız."

Zeytinyağı gibi üste çıkmak tabiri şu an bu adamın üstünde kalıplanmış haliyle duruyordu sanki.... Adam cevap verdikçe emre daha fazla sinirleniyordu kendini tutamadı.

"Yeter lan yeter nedir sizin gibi köpeklerden çektiğim"

Diyip odasından dışarı çıktı.

Hüma sağır ve dilsiz gibi hala tepkisizce durdu bulunduğu yerde.

"Vay be pastanenin garsonu, şirkete hanım olmuşta heberimiz yokmuş"

Adamın pişkin sözleri bile hümayı kendine getiremedi.

"Önce patronu ayarttın, onun yokluğunda şimdi yanında geZdirdiği köpegiylemi oynuyorsun güzelim" dedi adam.

Hümadan hala tepki alamayan adam sanki bu durumdan cesaret alırcasına konuşmaya devam etti.

"Bu işleri parayla yapıyorsan bu gecede bana uğra bende memnun ederim seni"

Hüma son duyduğu sözlerle kendine gelip yanında duran vazoyu eline aldığı gibi patronuna attı. Hızını alamayan hüma tüm sinir harbiyle adeta atmaca misali patronunun üstüne koşup, tokat ve tekme atmaya başladı.

Sanki kendini kaybetmişti eline ne geçerse geçsin adama vuruyordu. Patronunun yüzündeki tırnak izleri,izlerden akan kanlar bile rahatlatmadı hümayı.

"Yeter anladınmı yeterrrr, seni öldürücemmmm " eline nasıl aldığını anlamadığı küçük heykelciği patronuna vurmak için hazırlandığında arkadan gelen iki el silah sesiyle donup kaldı hüma. Önce şok olsada sonra sesin geldigi yere döndü.

"Siz" dedi hüma kısaca.

Karşısında emre, emrenin arkasında tam kapıda aslan duruyordu.

Emre, hümanın sözüyle arkasını döndü aslanın olduğunu görünce bir rahatlama hissetti.

"Ne oluyor burda"

Aslan sinirle söyledi cümlesini.

"Ben sana herşeyi anlatıcam aslan ama şimdi değil hümayı burdan çıkarmamız lazım" dedikten sonra cebinden telefonu çıkartıp yavuz'u aradı emre.

"Yavuz şirkete gel, odamda bir pislik var temizle çabuk, çalışanlarlada konuş ağızlarını sıkı tutsunlar" dedi.

"Lan anlatsana neden öldürdün adamı, hümanın burda ne işi var " aslan artık sinirlerine hakim olamıyordu..

"Tamam kardeşim anlatıcam ama burda değil, hüma hadi gidelim"

Emre, hümanın kolunu tutup odadan çıkarttı. Şirketten çıkıp arabaya bindirdi kızı.

"Emre nereye götürüyorsun hümayı" dedi aslan.

"Sende bin arabaya aslan, önce hümayı bırakalım, ben sana anlatıcam" dedi ve yola çıktılar.

Aslan hümayla arka koltuğa oturmuştu. Arada sakinleşmesi için güzel sözler söylesede kızın gözlerindeki öfke aslanı tedirgin etmeye yetti.

Arabanın durmasıyla geldigini anlayan hüma. Kimseye birşey söylemeden arabadan indi.

Hümanın indiğini gören emre'de arabadan inip hümanın yanına koştu.

"Hüma dur" dedi emre. Hümanın durmasıyla önce sarıldı sonra omuzlarından tutup----

"Artık yanlız değilsin buğün dinlen, yarın şirkete gelip işe başlıyorsun"

"Tamam " dedi hüma

Emre, hümaya bir kere da ha sarılarak ayrıldı. Arasını dnüp arabaya bindi.

Aslannın sakin duruşu fırtına öncesi sessizliğe benziyordu. Emre bir uçurum kenarına geldiğinde arabayı durdurdu.

Bir hışımla arabadan indi aslan.

"Anlat lan anlat sabrım kalmadı emreeeee" dedi.

"Tamam kardeşim anlatıcam""

"Emre hümanın ne işi vardı şirkette! "

"Kardeşim sakin ol bak en başından anlatıcam"

Bütün olaylar anlattığında aslan. Kırmızı görmüş boğa misali nereye saldıracağını bilemiyordu.

"Lan ben sana emanet ettim kızı, emre nasıl koruyamassın hümayı"

"Kardeşim nerden bileyim böyle olucağını, ben masada bekliyordum gelmeyince merak ettim, gittiğimde kapıda hümanın seslerini duydum"

"Lan o adam dokundu hümaya, nasıl söylemezsin bana, ben seni her aradığımda neden iyi dedin o zaman"

"Abi napayım acın vardı zaten birde bunu söyleseydim kafayı yerdin"

"Şimdi yemedimmi sanki ben güvendim be sana" dedikten sonra emreye bir yumruk attı aslan dayanamadı duyduklarına, canını, can bildiği birine emanet etmiş ama o da koruyamamıştı hümayı. Aslan geçirdiği sinir nöbetiyle emreye defalarca vurdu.

"Şirkette adam vurdun emre, lan ben yıllardır yaptığım onca işi kimseye duyurmadan yaptım sen millete kendinide , benide sakız ettin" dedi ve emreyi bıraktı.

"Napıcaksın şimdi ya biri polise söylerse" emreye bakarak konuşmaya devam etti.

"Hümayı ne demeye şirkete aldın lan"

Emre kan içinde zorlada olsa cevap verdi.

"Ne yapsaydım aslan kızı kurtların içinemi bıraksaydın"

"Emre sabrımı zorlama, bin şu arabaya hemen " diye bağırdı aslan.

"Nereye gidiyoruz"dedi emre

"Cehenneme Emre, cehenneme"

KAYBOLAN BENLİĞİMWhere stories live. Discover now