Drunk ☁ Rafinha Alcântara (in Luxúria's)

t h r e e

Senin için güzellik... DokuzKuyrukluTilki

###

Bunun adı tesadüf değil, baya baya kaderin benimle taşşak geçtiğini simgeleyen bir oyun olmalıydı. Resmen dün gece baktıkça çikolata tadını almış gibi hissettiğim sıcak kahve gözleri üzerime sabitlenmiş, bana uzak olmasına ve çevredeki muhabbet gürültüsüne rağmen kimseyi aldırmadan bedenimi delip geçiyordu.

Onu nerede gördüğümü tam iki dakika önce hatırlamış bulunmaktaydım.

Sekiz yaşındaki çatlak kuzenim Utku'nun, Arda Barcelona'ya transfer olduğu zamandan beri şu on kuruşa beş futbol kartı veren dandik naylon paketlerden alıp ve özellikle o takımı biriktirdikten sonra hepsini bana tanıtmaya çalışması onu ilk gördüğüm andı.

Yani poposunu kırbaçladığım adamı ilk olarak Muarrem Bakkal'da satılan on kuruşluk ıvır zıvırda görmüştüm.

Allahııııım, neydi benim günahım?

Gözlerinin hala üzerimde gezindiği gerçeğini yok saymaya çalışarak bizim masamızda dönen eğlenceli muhabbete katılıyor, Arda'ya anlamadığı bazı şeyleri çeviriyordum. Fakat ne kadar direnirsem direneyim ara ara dönüp hala bana bakıp bakmadığını kontrol etmekten alamıyordum kendimi. Sonunda yine göz göze geldiğimizde bu sefer yanındaki kahküllü kız da bana bakıyordu. Aralarında minik bir atışma dönerken, kız hafifçe cırladığında gözlerimi yeniden onlara çevirsem de bakışların yine üzerimde olduğunu fark ettiğim an benden bahsediyorlar düşüncesiyle kızaran yanaklarımı saklamak için ceketimin yakalarına gömüldüm iyice.

Beni mi konuşuyorlar?

Yok canım, neyimi konuşacaklar?

Ya dün gece yaşadıklarımızı anlattıysa!

Ne anlatacak canım! Ahan da bu kız vurdu kırbacı, vurdu, onun oldum diyecek hali yok ya?

Izdırabına odun sokayım dünya!

Ben kendi içimde savaş veredurayım, kafama isabet eden minik şey ile irkildiğimde kaşlarımı çatıp yollandığı tarafa döndüm. Kahküllü ve yanındaki yakışıklı şopar kılıklı şey garip bir şekilde gülmeye başlarken, bir eli havada, ucunda da boş çatal bulunan esmer güzeli birkaç saniye bocalasa da hızla yanındaki kızın ters çevrili tabağını aldı ve yüzüne siper edip işaret parmağıyla kızı gösterdi.

''O yaptı.''

''Bir kere ben o lanet çatalı, o lanet zeytine batırabilmek için üç ay eğitim aldım!'' diye çemkiren kahküllü çatalı hiddetle onun tabağındaki zeytinlerden birine batırıp zeytini ağzına attı ve çöpünü de esmer güzelimin yüzüne üfledi.

Üç ay eğitim almak yerine keşke eline alıp ağzına atsaydın be cici kız demek istesem de gözlerimi devirip yeniden önüme dönmekle yetindim. Masada bulunma sebebim Google Translate görevi görmek, başımı onların tarafa çevirip esmer güzeliye göz göze geldiğimiz an utançla önüme dönmemdi.

Artık muhabbetin ucu tamamen kaçmış olduğundan olsa gerek, onları dinlemeyi bırakıp gözlerimi masa hariç her tarafta gezdirmeye başladım. Sohbetin birisi bitiyor, diğeri başlıyor derken birkaç kaçamak bakışmanın da içinde bulunduğu bir buçuk saatten sonra herkes ayaklandığında otomatik olarak ben de ayağa kalktım.

''Bugün biz gençlere ayak uyduruyorsun sümüklü.'' diye kulağıma fısıldayan Arda'ya ''biz'' dediği grubun kim olduğunu soracaktım ki yanımda beliren esmer beden ile kısa süreli nefesim kesildi. Belki ben hala şokta olabilirdim fakat o bunu atlatmış gibi gözüküyordu.