『1. Bölüm』

31.2K 1.3K 789
                                    

Soomin'in Ağzından

İnsan hiç dokunmadığı, kokusunu duymadığı, hissetmediği birini sevebilir mi?

Onu ilk ne zaman gördüğümü hatırlamıyorum ama ismini internette aratarak fotoğraflarına baktığımı, hakkındaki bilgileri okuduğumu hatırlıyorum. Ne tatlı bir insan demiştim. Yakışıklıydı ama çevremde ondan daha yakışıklı insanlar varken neden oydu? Neden onun çekimine bu denli kapılmıştım?

Şu anda da sebebini bilmediğim bir nedenden dolayı kalbim onunla ilgili daha fazla şey öğrenmeye itti. Onunla ilgili yüzlerce video izledim, yüzlece fotoğafa baktım hatta yüzlerce röportajını okudum. Tüm bunlar hakkında daha fazla bilgi edinmemi sağladı.

Dikkatimi en çok çeken şey yüz ifadeleri ve sesiydi. Gülümsediğin de, utandığında, şarkı söylerken ki yüz ifadeleri ve tatlı sesi aşık olunacak cinstendi, öyle olmam da fazla uzun sürmedi. Onun yaptığı her şeyi yapmak istiyordum; onun sevdiği müzikleri dinlemek, onun sevdiği yemekleri yemek ve bazen de onun giyindiği gibi giyinmek... Tüm bunları yapmaya başlayıp sevgim kalbime sığmayacak dereceye geldiğin de aslında ondan ne kadar uzak olduğumu, ne kadar imkansız şeyler istediğimi fark etmem kalbimin sızlamasına neden oluyordu.

Neden bu kadar imkansız birini diledim ki Tanrı'dan? Onun için binlerce kişiden biriyim, varlığım ya da yokluğum hiçbir şey ifade etmez.

♚♚♚

Hayatta ilk kez bir hayalim var. Hiçbir şey başaramadığım 18 yıllık hayatımda ilk kez bir şeyi gerçekten istedim. Onu görmek, belki elini sıkıp, birkaç cümle konuşmak... Çok mu imkansız?

Pek çok başarısızlık sığdırdığım 18 yıla bu sefer bir başarı sığdırabilir miyim?

"Hoşlandığın biri var mı Soomin?"

"Evet, Park Jimin."

"Dalga mı geçiyorsun Soomin? Gerçekten sevdiğin biri var mı onu soruyorum."

Gerçekten sevdiğim biri mi? Neden insanlara onu sevdiğimi söyleyince hep aynı tepkiyi veriyor? O gerçek biri değil mi? Sadece bilgisayar ve telefon ekranından gördüğüm birini gerçekten sevemez miyim?

"Peki seni seven biri var mı?"

"Bilirsin ben anca sevmesini bilirim, sevilmek pek tarzım değildir."

Jimin'in Ağzından

Çoğu insan tarafından hayallerim ciddiye alınmayıp beni küçümsedikleri zamanın ardından tam 3 yıl geçti. Hayatım da o kadar çok şey değişti ki, artık seviliyorum mesela.

Bazen soruyorum kendi kendime; o kadar sevilecek biri miyim ki? Fanların gözünde kusursuz olsam da, hata yapıyorum, çok fazla hata.

"Minnet duy Park Jimin, senin yerinde olmak isteyen ne kadar genç var haberin var mı? " Kendime bunları söyleyip içimdeki değişik duyguyu bastırmaya çalışıyorum.

"Kendim için en son ne yaptım? Hatırlamıyorum bile." bastıramadığım duygularım tekrar gün yüzüne çıkıyor. Cidden en son ne zaman kendim için bir şeyler yaptım? En son ne zaman kendimi özgür hissettim? İstediğim zaman dışarı çıkamıyorsam, istediğim yerlere gidemiyorsam, hatta istediğim yemekleri bile yiyemiyorsam hapis hayatı yaşamış sayılmam mı? Açık hava hapishanesi... Tüm bunlar idol olmanın kötü yanlarıydı, kurallara bağlı yaşamak.

Son zamanlarda bana sürekli hatırlatılan bir şey var "Yüzün sayesinde insanlar sana hayran." "Sürekli iyi görünmek zorundasın Park Jimin, yoksa fanları kaybedebilirsin." Gerçekten öyle mi? Peki ya yeteneklerim? Hiç mi değeri yok? Bu düşüncelerle kafayı yerken birden görüntü konusunda takıntılı olmaya başladığımı fark ettim günde onlarca kere aynaya bakıp yüzüme çeşit çeşit maske uygulayarak krem sürüyordum. Paramın birçoğunu kıyafet almak için harcamaya başladım. Cidden ne oldu bana? Değiştiğimi hissediyorum ve böyle düşünmemi sağlayan sadece görünüşüme olan takıntım değil, aynı zamanda hırslarımın önüne geçemez oluşum.

Son 10 yıldır dans ediyorum ve bu konuda yetenekli olduğumu düşünüyorum, idol olabilmemin altında yatan en önemli nedende bu. Dans konusunda benden daha iyi birilerini gördüğümde hep onları geçmeye çalıştım, onlardan daha iyisini yapmak için çabaladım ve genelde onları geçmeyi de başardım. Ama bu hırsım kontrol edemeyeceğim bir duruma gelince üyeleri bile kıskanmaya başladığımı fark ettim. Bunu başta kendime bile itiraf edemiyor olsam da besbelli öyleydi işte!

Çıkmaza girdiğimi hissetmeye başladım. Yeni bir şey arıyorum, beni değiştirebilecek bir şey.

JUST FANGIRL | Park JiminWhere stories live. Discover now