mafya tahtının sahibi -20-

Start from the beginning
                                    

Demir alışverişini bitirdi kasaya giderken durdurdum.

" duuuuur"

" ne oldu "

" çikolata almadık "

Arabayı çikolata bölümüne götürdü tabi benide . Uzun her türlü çikolata ve bisküvi olan reyonun ortasında durdu.

" ne istiyorsun "

Hm tüm seçenekler çok hoş görünsede favorim olan çikolatayı bulamıyordum.

" hadi esila daha kaç saat burda bekleyeceğim "

" bekle biraz ya"

" off al hepsinden işte ya "

" hayır demir bekle biraz"

" şunu istiyorum "

Elini karamelli bir çikolataya uzattı.

"Hayır o değil "

Yanındaki gösterdi.
" o değil yukarıdaki "

Üst rafa elini uzattı ve başka bir çikolatayı gösterdi.

" bu mu "

" hayır odeğil çaprazındaki "

" bu "

" hayır yanındaki "

"Bu "

" diğer yanı "

Demir sinirle kükredi " yeterlan hepsi çikolata sonuçta al birşeyler.. "

Hızlıca dönünce demirle yüz yüze geldik. Hatta biraz yakın . Yalan söylemiş olmayım baya bir yakın. biraz daha yüzünü çevirse burunlarımız birbirine değecekti.

Ben tam gözlerine bakarken onun gözleride bana bakıyordu.

Ya aniden oldu anlıyorum ama çekilsene kardeşim bu ne yakınlık. Kaç dakika oldu hala aynı yerdeyiz. 

Nefesi yüzüme nefesim yüzüne vuruyordu. Demirin gözleri dudaklarıma kaydı sertçe yutkundu. 

" şimdi öpsem.."

Oha bu nasıl ses ya.  Ve bu sesin demirden çıkması imkansız bir şey.  Mümkünmüş gibi daha da  yaklaşırken omuzlarından tutup durdurdum. 

" çikolatam "

Demir sertçe arkasını döndü." Çikolatanı da ..."

Arabanın sağından ve  solundan tutup inmeye çalışınca dengemi kaybettim düşecektim ki demir kolumu tutu.

" bana neden söylemiyorsun ineceğini"

" söylediğimde oturmam gerektiğini söyledin"

" of al şu çikolatanı gidelim"

Ününcü raftan çikolatamı aldım.
" okadar uğraştırdığın çikolata o muydu yani "

" evet"

En az beş altı tane alıp arabaya attım.

Birlikte kasaya geldik ücreti  ödedikten sonra poşetleri taşıdık.  Sadece ben taşıdım da diyebiliriz
Çünkü neymiş efendim demir sürekli beni taşımış ,çikolata yüzünden saatlerce bekleyip yorulmuş mecburen dinlenmesi gerekiyormuş.

Marketle araba arasında beş altı tur yaptım . Son poşetleride bagaja koyup ön koltuğa oturdum.

" bak demir anlaşalım eve götürmem ben bunları. Arabaya ben getirdim evede sen götür "

" hayır arabaya sen koydun evede sen götüreceksin "

" o poşetlerde  benim olan çikolatalar onları alırım o kadar "

Mafya Tahtının SahibiWhere stories live. Discover now