9. bölüm

9.1K 385 46
                                    

Sara GÜNDOĞAN ' DAN;

Oğuzu fazla bekletmeden cevap verdim. " e şey siz... " ben daha sözümü bitiremeden arkadan burağın "saya abyaysa bana ver!"  Diye bağırışı geldi. "Saya abya nasılsın?" Anlaşılan oğuz telefonu burağa vermişti.

"İyiyim..." diyebildim sadece ama değildim. "Saya abya biliyomuşun kaydeş geyiyo banağğğ sende yayın bize geeel!" Bu ufaklığa nasıl Hayır derim ben... Ama Aras.

"E şey ben bilemedim şimdi..." Dememle telefonda bir kadın sesi duyuldu. "Ah! Saracım ben melek tatlım. Yarın ben arkadaşlarla BEBEĞİM için alışverişe çıkıcam burak sıkılır. Gel bize tatlım Aras seni alır. Hadi baybay"

Diyerek telefonu ben daha bir cevap vermeden kapadı. Ah! Bir dakika Aras mı allahım bana bunu yapma...

***

"Sara araba kapı önünde, sanırım Aras geldi. " Nil in sesiyle yemek yemeyi bıraktım. "Ah! Öyle diyosun yani... peki baybay canım." Diyerek yanağına bir öpücük kondurup dışarı çıktım. Derin bir nefes alıp arabanın içine girdim. Kemerimi takıp başımı öne doğru eğdim.

" Hey!  Sevgiliye bir Günaydın öpücüğü yok mu?" Kafamı hemen çevirip sürücü koltuğunda oturan kişiye baktım.

"Uzay...! Senin ne işin var burda?" Diyerek biraz daha rahat oturdum. Oh be Arastan kurtuldum tam 5 aydır görmüyorum onu!

" abla mı melek ablalara bıraktım. Sen gelicekmişsin bende dedim ben alırım onu. " dün aklıma gelince hemen kaşlarımı çattım. "Aaa hayret! ALEVCİĞİN yok mu canım!" Dememle arkadan ses geldi "burdayım canım " aman allahım! Bir aleve baktım bir uzaya. Yok bu böyle olmaz yaa!

"Arabayı sür." Dediğimde uzay gülerek arabayı sürmeye başladı. Tam ne gülüyon sun demek için uzaya baktığımda alev arkadan saçlarıyla oynuyordu. Oha! Yok artık! Başımı arkaya yaslayıp gözlerimi kapadım. Bir süre sonra yanımda nefes hissedince gözlerimi açtım. Uzay üzerime doğru eğilmiş duruyordu. Anlaşılan alev arabadan indi.

Tam Öpücekken dudaklarımızın arasına elimi koydum. Uzay açıklama istercesine bakarken bir açıklama yapmam gereğini anladım. " Sen git!... ALEVİNİ öp" tam kapıyı açıcakken kolumdan tutup kendine çekti. Dudaklarıma bakarak konuşmaya başladı. "Ama... Eğer onu dudağından öpersem... ayıp olur. Eh! Kuzenim sonuçta." Diyerek arabadan indi. Oha! Kuzen mi!

Bende arabadan inip uzayın elini tutarak eve doğru ilerledim. Kapının açılmasıyla birlikte burak istüme doğru koşup bacaklarıma sarıldı. Allahım nedir bu velet in bacak sevdası!

"Saya ablacıııım hadi gel kahvaltı edicez daha!" Diyerek benide peşinden sürükledi. Bir yandan da yapılması gerekenleri hevesli bir şekilde anlatıyordu. "Önce kahvaltı sonra oyun sonra bahçe..." Diyerek mutfağa girdik. Şilan, melek ve uzayın  ablası -adını unuttum- kahvaltı ediyorlardı.

"Merhaba..." Diyerek yalandan gülümsedim. Şilan tam bana doğru gelicek ken annesi onu kolundan tuttu ve yerine oturttu. Ardından da kulağına birkaç birşey söyledi.

"Tatlım biz alışverişe başta çocuklarıda alıcaz. Daha sonra şoför onları eve getirir. Onlar evde yokken sende biraz ortalığı topla." Diyerek kahvesinden bir yudum aldı. Neyim ben hizmetçi mi?

" Melek abla kusura bakma ama sara hizmetçi değil! " diyerek uzay mutfağa girdi. Ardından da alev...

"Uheee melek yengeeem " diyerek yanağına bir öpücük kondurdu. Bende üst kata ellerimi yıkamak için çıktım. Tam banyoya giricekken içeriden zehra sultan çıktı. -en sevilen çalışan -

KARMAKARIŞIKWhere stories live. Discover now