13 - "Bir bu eksikti."

En başından başla
                                    

"Katil üç olayda da tarihi kişiler üzerinden ihanet vurgusu yapıyor. Rıfat ilk iki cinayetin işlendiği evlere tekrar gitti. Bugün klinikte bulduğumuzun benzeri iki saate daha ulaştık. Maktul Seher'in evindeki saat 05:02'yi, maktul Yeşim'in evindeki ise 05:06'yı gösteriyor. Bugün bulduğumuz ise 05:09'da durmuş vaziyetteydi."

Üç farklı saati önümde duran dosyanın kapağına not ettim. Birbirine çok yakın zaman dilimlerini işaret eden katil, bize farklı bir mesaj bırakıyordu. Bir süre düşündükten sonra tahminimi söyledim.

"Olay tarihleri. Katil bize her seferinde bir sonraki cinayetin gününü işaret ediyor. 2-6-9 Mayıs. Yani gelecek hedef 9 Mayıs."

Rıfat şaşkınlığını gizleyemedi. "Vay be abi. Helal olsun. Yahu nasıl bir bela var başımızda. Adam resmen üç gününüz var diyor. Abi bir de şu genç gazeteci kız var ya, Sevim miydi neydi adı? Fena kurcalıyor cinayetleri. Bugün Seher Özkan'ın oturduğu apartmandan çıkarken karşılaştım zilliyle. Allah'ın izniyle çözelim şu işi yoksa ortalık çalkalanacak."

Sevim denen kız, gazetecilik bölümünden birkaç sene önce mezun olmuştu. Herhangi bir gazeteye bağlı değildi. Türkiye'de henüz pek yaygınlaşmamış olan blog haberciliği üzerine çalışmalar yapıyor, haberleri kendisine ait kişisel blogunda yayınlıyor ve eşzamanlı olarak ulusal gazetelere pazarlıyordu. Uğur Dündar'ın kadın ve sanal versiyonuydu.

Genç kızla bundan altı ay kadar önce tanıştım. Yürüyüş yapmaya karar verdiğim bir Pazar sabahı evimden çıkarken yolumu kesti. Yol boyunca, o günlerde işlenen ve 'Plaza Hesaplaşması' olarak basına yansıyan cinayetler hakkında onlarca soru sordu. İlk başlarda sorularına cevap vermeyeceğimi defalarca tekrarladım. Adımlarımı hızlandırıp kendisinden kurtulmaya çalışsam da peşimi bırakmadı. Pes etmeyeceğini anladığımda başımdan savmak için ufak tefek bilgiler verdim. Defalarca teşekkür ederek yanımdan ayrıldı. Ertesi hafta yaptığı 'Plaza Hesaplaşmaları' haberi büyük ilgi gördü. Daha sonra bunun gibi birçok haberi yazılı basına servis ederek üçüncü sayfanın aranan habercisi haline geldi.

"Bir bu eksikti." diye karşılık verdim. "Ağzınızı sıkı tutun. Koca şehre korku salmayalım."

Seri cinayetler bizim toplumun alışık olduğu tarzda vakalar değildi. Böyle bir haberin basına yansıması halinde İstanbul'da bir panik ortamı oluşmasından korkuyordum. Ayrıca katilimize adım adım yaklaşırken bu kız yüzünden elimizden kaçırmak istemiyordum. Elimle Meral'e işaret ederek devam etmesini istedim.

"Akşam saatlerinde itirafların yer aldığı web sitesinin çalışanlarını ifade için göz altına aldık. Toplantıdan sonra dilerseniz sorguda bize eşlik edebilirsiniz." diyerek konuşmasını tamamladı. Başımla onay verdim.

Daha sonra Rıfat'a dönerek "Sende neler var?" diye sordum.

"Söylediğin gibi ikinci cinayetin maktulü Yeşim Görgülü'nün şirketine gittim abi. Kadının patronu olaydan birkaç gün önce Amerika'ya uçmuş. Önümüzdeki hafta Perşembe gününe dönüş bileti var ama bu  durumda döner mi bilmem? O tatile gidince şoförü de yıllık izine çıkmış fakat evinde adama ulaştım. Herifin ağzı var dili yok. Laf alana kadar çok uğraştım. Yarın merkeze gelip yazılı ifade verecek ama bildiklerimiz dışında elle tutulur bir malumat edinemeyiz. Bana kalırsa bu adamdan bir şey çıkmaz. Bugün Selim'in bulduklarından sonra web sitesine yoğunlaşmalıyız bence. Bu şoför bilgisayarın b'sinden anlamıyor. Adam hâlâ şu eski model kapaklı telefonlardan kullanıyor."

Rıfat'ın anlattıkları bitince "Sen ne buldun Selim?" diye sordum. O sırada yasak düşmanı Rıfat cebinden sigara paketini çıkardı ve içinden bir dal sigara aldı. Ses etmedim. Sigaradan değil de emniyet müdürünün kesin dille tüm polislere tembihlediği kapalı alan yasağını delmekten alacağı keyfe engel olmak istemedim. O sigarasını yakarken Selim lafa girdi.

"Maktul Muazzez Sarıkaya'nın odasındaki diz üstü bilgisayarı ve ziyaretçi kayıtlarının tutulduğu sunucuyu inceledik baş komiserim. Randevularda ciddi bir tutarsızlık var. Kadın hastalıkları şikayetiyle gelen ziyaretçilerin neredeyse yüzde altmışı bir daha kliniğe uğramamış. Eğer Muazzez Sarıkaya gerçekten söylendiği kadar ünlü bir doktor ise bu memnuniyetsizliğin bir açıklaması yok. Ayrıca bunların büyük çoğunluğu yirmili yaşlarda genç kadınlar. Rıfat bana yasa dışı kürtaj şüphesinden bahsedince hastaların nüfus kayıtlarını inceledim. Listenin büyük bölümü bekar ve çocuksuz kadınlardan oluşuyordu.

Doktorun kişisel bilgisayarında yaptığım incelemede ilk başta delil olabilecek herhangi bir detaya rastlamadım. İnternet geçmişi temizlenmemiş ama sanırım içlerinden bazı kayıtlar ayıklanmış. Benden ihanetlerle ilgili bölümdeki itirafları raporlamamı istemiştiniz. O kayıtların içinde bu olayla örtüşebilecek bir itirafa rastladım. Kesin olmamakla birlikte Muazzez Sarıkaya'ya ait olduğunu düşünüyorum." 

Konuşmasını tamamladıktan sonra itiraflarla ilgili rapor dosyasını bana uzattı. Dosyayı açtığımda ilk sayfada bahsettiği itirafı gördüm. Selim tarafından köşesine bir çarpı işareti koyulmuştu. Dosyanın kilidini açtım ve kadının itiraflarını içeren kağıtları çıkardım. Sesli bir şekilde okuması için Meral'e doğru uzattım. O sırada Selim, kamera kayıtlarını unuttuğunu söyleyerek birkaç dakikalığına izin istedi. Benden onay alınca toplantı odasından hızla ayrıldı.

İtiraf Avcısı (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin