Pain

557 38 2
                                    




    Daha erken yayınlayacaktım. Ama neredeyse hiç vote almıyorum. Böyle giderse kısa sürede bitiririm gibi geliyor. Aman ha bu bir tehdit değil 😂. Beğenmiyorsan oy vermemelisin zaten. Neyse seviliyorsunuz canlar. İyi okumalar. Öneriler için yorumlar açık 😌.

       Mickey hastanede sabahlamıştı yine. Gözleri uykusuzluktan kızarmış ve ağlamaklıydı.Şuan Ian'dan daha fazla acı çektiği kesindi. Ian'i düşünmesi gözlerinin dolmasına yeterince sebebiyet veriyordu zaten. Bir de Caleb'ı düşününce öfkeyle dolup taşıyordu zaten. Onun suçu sadece kızıl bi oğlana aşık olmasıydı.

 Onun suçu sadece kızıl bi oğlana aşık olmasıydı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ona daha fazla kan vermek istiyordu. Onun yaşaması onun için çok önemliydi. Şuan daha fazla kan verirse kendisinde de hayati tehlike oluşacağının farkında değildi. Daha doğrusu umrunda değildi. Ian'ın canını kendinden daha üstün tutuyordu. Onu görmek istiyordu. Odasına girmek istedi. Ama doktorlar onu şimdilik içeri alamayacağını söylediler. Kan verdiğinden dolayı ayakta bile zor duruyordu. Dışarı çıkmak istedi. Sigara içecekti. Hastanede sigara içemezdi ki bu sigara içmek için dışarı kaçıncı çıkışı onu bile bilmiyordu. Mickey onu gerçekten sevmişti. Seviyordu. Onun için kendi hayatını risk etmeye hazırdı. Dışarı çıkıp bir bankta oturdu. Sadece oturdu. Sigara içmeye bile dermanı kalmamıştı. Zorlukla nefes alıyordu zaten. Ian Gallagher, Mickey Milkovich'i bu hale getirmişti işte. Lip yanına gelmişti. Mickey bunu farkedemeyecek kadar kötüydü.

''Hey dostum, İyi misin? Senin için kahve getirdim.'' Mickey cevaplamadı. Lip bunun nasıl bir durum olduğunu anlayabiliyordu. O da acı içindeydi. Arkasına yaslandı.Onun da gözleri dolmuştu.

''Eğer... Eğer ona bir şey olursa kendimi asla...'' Mickey sözünü bitiremeden Lip konuştu.

''Öyle bir şey olmayacak, tamam mı? Ian iyileşecek ve eve geri dönecek. Terry de cezasını çekecek zaten''

Mickey'nin içi biraz olsun rahatlamıştı, hastaneye geri girmek istedi. Ian'dan uzaklaşınca iyi hissetmiyordu. İçeri girdi. Kahvesini içmemişti. Onu görmeye ihtiyacı vardı... Ona ihtiyacı vardı. Bu sefer doktorların ne dediği önemli değildi onun için. Onu seviyordu. Hastaları görmek için ve hijyenin sağlanması için özel kıyafetlerden giydi. İçeri girmeyi planlıyordu. Tüm bunlardan dolayı kendini suçluyordu. Onun yüzüne nasıl bakacağım diye düşünmeden edemiyordu. Bu düşünceler beynini daha fazla oyalamamalıydı. Sonuçta babasının hayatta olması onun suçu değildi. Bir yapabilse kendi elleriyle öldürecekti onu. İçindeki acıma duygusunun yerini nefret kaplamıştı sadece. Nefret. İçeri girdi. Ian'ı görür görmez gözleri doldu. Daha fazla bakabileceğini düşünmüyordu, çünkü kesin ağlardı. Daha fazla düşünmemeye çalışıyordu. Düşünmek ona acı veriyordu. Ian'ın durumu iyiydi ama bu psikolojik bir şeydi. Sevdiğin adamı bu hallerde görmek cidden kötü bir durumdu. İyileşeceğini düşünerek odaklanmaya çalıştı. Derin bir nefes aldı. Yavaş yavaş yürüdü, Ian'ın yanına oturdu. Ellerini tuttu. Sıkıca. Sanki elini bıraksa gidecekmiş gibi. Sanki bir daha gelmeyecekmiş gibi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 17, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Gallavich - Ian&Mickey / I'm Here.Where stories live. Discover now