14.Bölüm

3K 161 5
                                    

Gözlerimi açtığımda odaya güneş ışığı vuruyordu kafamı sağ tarafa çevirdiğimde yan yatakta yatan Alex'in masum yüzüyle karşılaştım. Saçları dağılmıştı ve gözleri biraz şişmişti ama çok tatlı duruyordu "Günaydın prenses" dedi Alex "Günaydın Alex" dedim ardından yataktan kalkıp kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Kısa bir duş aldıktan sonra üstüme beyaz sporcu atleti altımada siyah kot şort giydim saçımı tepeden topladıktan sonra banyodan çıktım. Odaya gittiğimde Alex çoktan üstünü değiştirmişti hatta bilgisayarda bişeylere bakıyordu "Rahat uyudun mu?" Diye sordum bu ne biçim soruydu böyle daha doğrusu benim için ama galiba babamdan alıştım "Sayılır sen?" Diye sorduğunda "Sayılır" diye cevapladım ardından yatağımı yaptım. "Jenn amcanın ikinci bir ismi falan var mı?" diye sorduğunda biraz düşündüm "Cedric. Paul Cedric Johnson. Neden?"
"Jenn buna bakman lazım" dedi Alex ve yanına gittim. Bana gösterdiği şey kurtların  özel sitesindeki bir haberdi kısacası amcam şu en güçlü meselesine fazla takık olduğu için diğer güçlüleri öldürmeye çalışmış ama başaramamış bu suçundan dolayı damarlarına kurt boğan enjekte etmişler ve amcamda kurt boğanın dozundan dolayı bayılmış anladığım kadarıyla ancak kurt boğan vücuttan çıkarıldığı anda kendine gelebilecekmiş bir süre sonra bir cadı yaptığı bir büyüyle vücudundaki tüm kurt boğanı boşaltmış sonrada evlenmişler falan filan. Acaba o kadın kim? "Alex şu kadının resmini büyütür müsün lütfen" dedim ve Alex'te büyüttü ama bir sorun var yani bana göre ama sorun sonuçta tamam saçmaladım farkındayım bu kadın Trísh'e çok benziyor ama annesi ölmüştü yani bana öyle demişti ve doğruyu söylemişti bunu anlamıştım ama ya Trísh'e yalan söylendiyse ya annesi ölmemişse Alex bana baktı ve "Bir sorun mu var?" Dedi "Evet yani sanırım muhtemelen yine saçmaladım sencede bu kadın Trísh'e çok benzemiyor mu?"
"Evet aslında baya benziyor ama onun annesi ölmemiş miydi?"
"Ölmüştü yani öyle biliyorum ama ya Trísh'e yalan söyledilerse ya annesi ölmemişse"
"Eğer annesi ölmemişse savaşta daha fazla sorun olacağı kesin çünkü bu kadın kesin olarak Paul'ün tarafından olacak fakat Trísh bizden"
"Biliyorum ma..." Sözümü kesen Cath'in odaya dalmasıydı insan bi kapıyı tıklatır sonrada yatağıma oturup konuşmaya başladı "Aşk kuşları böldüğüm için üzgünüm ama sizinle bişey konuşmam lazım" dedi  'aşk kuşları' mı gerçekten mi Alex bana bakıp gülümsedi ama ben gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum "Aşk kuşlarımı ciddi misin Cath?"dedim "Evet neyse boşver yılbaşı partisini hazırlama görevi bana verildi de rica etsem yardım eder misiniz?"
"Evet elbette" dedi Alex ne güzel savaşa hazırlanmamız gerekirken şimdi bide parti hazırlıyacağız ama Cath o kadar heyecanlı görünüyor ki ona kıyamadım "Elbette" dedim "Çok çok çok teşekkür ederim" dedi Cath ve boynuma atladı "Önemli değil" dedim ve bende ona sarıldım benden ayrıldıktan sonra konuşmaya başladı "Çoğunluk siyah renk olacak ama spotlar rengarenk olacak yani tam bir disko ortamı olacak müzik için ise dj tutmayı düşüyorum ama okuldaki bir çocukta çok iyi djlik yapıyo yani ondan da yardım isteyeb..."
"Cath bunları sonra konuşsak beynim dondu kahvaltıdan sonra konuşuruz alıncaklar listesi yaparız"
"Tamam öyleyse" dedi Cath ve yatağımdan kalkıp kapıya doğru ilerledi tam kapıya geldiğinde "Tekrar teşekkür ederim aşk kuşları" dedi ardından kısa bir kahkaha atıp merdivenlere doğru koştu "CATHHHH" diye bağırdım sinirli bir sesle "Sakin ol prenses bence o kadarda kafaya takılacak bir durum değil boşver" dedi Alex bense sadece gözlerimi devirdim ardından telefonumu alıp aşağıya indim. Kate hemen koluma girdi ve tek nefeste konuşmaya başladı "Günaydın Jenn nasılsın sağol bende iyiyim bi gelsene senle bişey konuşacağım" ya bu kızın çenesi yorulmuyor mu bu nasıl hızlı bir konuşmadır daha demin ne dediğini bile anlamadım ama galiba bana bişey söyliycek "Günaydın Kate de ne bu acele"
"Acele değil belki birazcık ya konuşmada bi gelsene" dedi ve beni bi odaya sürükledi. Odaya girdiğimizde hemen kapıyı kapattı vee evet başlıyor "Jenn"
"Efendim?"
"Jenn"
"Efendim?"
"Jenn"
"Kate ne var?"
"Jenn hani şu yılbaşı partisi var ya"
"Ee?"
"Kırmızı elbisem yokkk" gerçekten mi Kate yani bu kadar acele ettin ve acelenin sebebi bu muydu "Ee?"
"Jenn ne 'Ee?' si alışverişe gitmem lazım"
"İyi o zaman Cath ile yılbaşı partisini organize ettikten sonra parti malzemesi almak için alışverişe gidiceğiz sende gelirsen"
"Çok teşekkür ederim ee sen ne giyeceksin?"
"Ben mi?"
"Yok ben tabi sen"
"Bilmem hiç düşünmedim"
"İyi o zaman sanada bakarız"
"Tamam öyleyse artık kahvaltıya gidebilir miyim?"
"Tabii" dedi Kate ve kapıyı açtı. Mutfağa gittiğimde herkesle günaydınlaştım ve masaya oturdum ardından kahvaltımı yapmaya başladım
(...)
"Sence beyaz renkli mini elbise mi yoksa siyah renkli uzun mu?... Jenn yardım eder misin lütfen burada hayatımın ikilemlerinden birini yaşıyorum" dedi Kate 1 saattir katalog inceliyor ve ben hem ona hem de Cath'e yardım etmek zorundayım kafayı yiyeceğim "Jenn sence disko topu orta boy mu olsun büyük boy mu bence büyük boy ama iki tane teşekkürler Jenn" dedi Cath sağolsun o kendi sorularını cevaplayabiliyor "Jennn!" diye bağırdı Kate "Kate bilmiyorum bi dakika bekle Cath alışveriş listen hazır mı?" dedim Cath'e bakarak "Evet hazır" dedi Cath "Öyleyse herkes hazırlansın alışverişe gidelim Kate elbiseyede orada bakarız tatlım"dedim ardından odama çıktım üstümde zaten beyaz sporcu atletim ve siyah kot şortum olduğu için üstüme siyah gömlek giydim ve düğmelerini açık bıraktım ardından saçımı yandan gevşek bir şekilde ördüm rimelimi ve eyelinerımı sürdükten sonra küçük siyah uzun kol çantamı aldım içine telefonumu ve cüzdanımı koyduktan sonra aşağıya indim. Kızlar çoktan hazırlardı Kate askılı üstünde beyaz yazılar olan siyah tunik altınada siyah kapri şort giymişti; Cath ise toz pembesi bir body altınada gri dar paça giymişti ardından ben siyah, Kate beyaz ve Cath gri converselerimizi giydik. Ve arabaya bindik. Cath sürücü koltuğuna otudu ben ise öndeki koltuğa Kate'de arka koltuğa geçti. Cath arabayı sürmeye başladığında bende radyoyu açtım vee evet bugünün en güzel anı şu an olmalı radyoda halsey-ghost çalıyor ve hep birlikte şarkıya eşlik ettik. 15 dakika sonra alışveriş merkezine gelmiştik arabadan indik ve içeri girdik.
(...)
"Kate sence sarı spot mu turuncu mu?" dedi Cath tam iki buçuk saattir parti için malzeme alıyorduk plaklar, ışıklar, disko topları ve daha birçoğu maalesef daha kıyafet aşamasına bile geçemedik "İkiside" dedi Kate ardından Cath onlarıda alışveriş arabasına koyduktan sonra listeden bir madde daha sildi "Tamamdır hadi kasaya" dedi Cath ve kasaya doğru ilerlemeye başladı. Aldıklarımızı ödedikten sonra Kate Thomas'ı aradı ve buraya gelmelerini söyledi. Erkekler gelene kadar Starbucks'ta oturduk ben white chocole mocha içtim kızlar ise starbucks bardağına tuvalette kan doldurup onu içtiler. 10 dakika sonra Thomas, Alex ve Jack geldi. İçeceklerimizi bitirip kalktık vee başlıyoruz.
(...)
"Sizce bu nasıl?" dedi Kate üstündeki mavi elbiseyi göstererek. Thomas elindeki ten rengi elbiseyi göstererek "Bence bu daha iyi olur sevgilim" dedi ve elindeki elbiseyi Kate'e uzattı Kate'de elbiseyi alıp kabine girdi. Kate girdiği anda Cath çıktı üstünde pembe mini bir elbise vardı "Nasılım?" Diye sorduğunda Kate'de kabinden çıkmıştı "İkinizde muhteşem görünüyorsunuz" dedim ve diğerleride beni onayladılar "Jenn sen neden bakmıyorsun?" Diye sordu Kate ben mırın kırın ederken "Hemen bakıyoruz" dedi Alex ve elimden tutup beni elbiselerin olduğu reyona çekti. Elbiseler gerçekten güzeldi ama ben bişey beğenemiyordum ve kurtarıcı Alex oldu elinde siyah göğüs kısmında siyah pullar olan altları hafif kabarık bir elbiseyle yanıma geldi bu elbise gerçekten mükemmeldi "Nasıl?" dedi Alex "Çok güzel" dedim ardından elinden elbiseyi alıp kabine girdim. Elbise üstümde o kadar güzel duruyordu ki bir an aynadan ayrılamayacağımı sandım ama kabinden çıkmayı başardım çıktığım anda "Harika görünüyorsun" dedi Alex ardından "Kızım bu ne güzellik süpersin" dedi Cath ve Kate "Tamam öyleyse" dedim ve kabine girip üstümü değiştirdim ve elbisemide alıp kabinden çıktım ve kasaya gittik. Elbiseleride aldıktan sonra benim ısrarlarım üzerine kitapçıya gittik. 5 tane okuma kitabı aldım ardından arabaya bindik. Kızlar ve erkekler ayrı olarak gittik. Eve geldiğimizde annemler salonda oturuyorlardı ve gülüşme sesleri geliyordu bizde odalarımıza çıktık ve aldıklarımızı yerleştirdik. Ardından aşağıya indik Kate ve Cath yemek yaparken bende masayı hazırladım. Her şey hazır olduğunda büyükler geldi ve yemeğimizi yemeye başladık "Gününüz nasıl geçti?" dedi babam "Güzeldi fakat çok yorulduk insan bir alışveriş merkezinde beş buçuk saat kalır mı?" dedim "Ama güzeldi ve evet kalır" dedi Kate bende tebessüm ederek başımı iki yana salladım ve yemeğime devam ettim. Yemek bitene kadar hiç ses çıkmadı. Herkes yemeyini bitirdiğinde masayı ve mutfağı topladım - elbetteki büyüyle - ardından herkese iyi geceler dedikten sonra odama çıktım. Pijamalarımı giydikten sonra yatağa uzandım sırtımı yatağım başlığına dayadım ve kitabımı aldım kulaklıklarımı taktıktan sonra kitabımı okumaya başladım. Bir saat sonra çok uykum gelmişti bende kitabımı kapattım ve kulaklıklarımı çıkartıp komidinimin üstüne bıraktıktan sonra yatağıma uzandım ve uykunun bedenimi ele geçirmesine izin verdim.

TEK MELEZ (Askıya alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin