14. Bölüm: "HASTALIK"

260 19 1
                                    

"İyi günlerde kullanın!"

Yeliz'in son müşteriside kuaförden çıkınce derin bir nefes aldı. "Keşke tek derdim senin gibi papatyalar ve aşık olduğum adam olsaydı Defne."

"Annemi unutuyorsun."

"Peki, tamam. Ben halimden memnunum."

"En son saçlarımı kestirdiğime gelmiştim.'' orta sehbanın üzerindeki biblolara dokundum. "Bunlar yeni mi?"

"Hayır. Murat almıştı. Ama koymuyordum."

''Murat," dedim. "O'nu özlüyor musun?"

"Ah, tabiki de hayır. Sevmiyordum bile. O kadar yalnızdım ki Defne... Teklifini kabul ettim. Ve garip ki bana iyi geliyordu. Yani çok iyi arkadaş olabilirdik. Ama O'nun bakış açısı farklıydı."

"Bunları burdan kaldırman gerekmez mi?" dedim, bibloları kastederek. Yeliz bir an arkasını döndü. Elindeki fırçayı yerine koyduktan sonra yanıma gelip oturdu.

"Gerekmez. Yani bana göre gerekmiyor."

"Sen öyle diyorsan."

"Ee sizden naber?"

"Biz?"

"Siz işte Defne."

Güldüm. Sonra tekrar güldüm. Ve tekrar... "Biz iyiyiz. Hatta baya iyiyiz."

"İyi olun hep. Ama hala anlamıyorum. Arden -senin anlattıklarına göre- papatyalardan bu kadar nefret ederken, sen nasıl oldu da O'na aşık oldun?"

"Papatyaları O'na sevdirmek için."

"Defne!" dedi, Yeliz korkuyla. "Burnun!" elimi burnuma götürdüğümde elime bulaşan sıvıyla irkildim. Kırmızı kan midemi bulandırmıştı. "Peçete." dedim sakin görünmeye çalışarak. "Peçete ver çabuk." Yeliz telaşla peçete getirmeye giderken ben hala burnum nasıl olur da kanar diye düşünüyordum. Hayatım boyunca hiç burnum kanamamıştı. Annem küçükken güneşte çok kalırsam burnumun kanayabileceğini söylerdi. Ama buna inat asla kanamazdı. Yelizin getirdiği peçeteyi burnuma bastırdım. Ama kanama bir türlü durmuyordu. "İyi misin?" dedi Yeliz hala ayaktayken. "Evet. Ama çok garip. Yani durup dururken kanaması..."

"Daha önce hiç kanadı mı?"

"Hayatım boyunca bir kere bile kanamadı."

Ben hala peçeteyi burnuma bastırsamda kanama durmuyordu. Yeliz'in telaşlı bakışları komiğime gitmişti. "Ölmüyorum kızım, merak etme. Sakin ol."

"Defne bak bu kadar çok kanaması gerçekten normal değil."

"Asıl normal olmayan senin bu kadar çok telaş yapman."

"Eteğine de gelmiş."

"Kahretsin ya! En sevdiğim eteğim."

Kafamı biraz geriye doğru tutuyordum. "Bu gece beraber bizim evde bir şeyler mi yapsak? Film falan izleriz."

"Sonunda bir arkadaşın olduğunu hatırladın."

Kıkırdadım. "Ya Yeliz!"

"Bir lavaboya git istersen burnunu temizlersin."

Lavobaya gidip burnumu temizledikten sonra Yeliz'in yanına döndüm. "Müşteri gelir mi daha? Çıksak artık."

"Gelmez herhalde ama... Çıkalım hadi."

Papatyalar Kadar MasumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin