TANITIM
Yavaşça yürüdüğü çimenli yol bedenine fazla tanıdıktı. Neredeyse her gün buraya gelir papatyaları izlerdi. Papatya falını hiçbir zaman tam anlamıyla doğru bulmamıştı.
Bir papatya nasıl birisinin seni sevip sevmediğini belirleyebilirdi ki? Her bir koparılan yaprak papatyanın canından can alıyordu.
Bazıları saçma bir fal ile papatyaların canına kıyarken, o taç yapıp başında tutuyordu.
Her gün aynı banka otururdu. Bu parka zaten öyle herkes gelmezdi.
Park oldukça sessizdi her zaman.
Sessiz ve huzurlu.
Bu sessizliği bozan tek şey çocukların mutluluk çığlıkları olurdu.
Yine her zaman ki banka doğru yürümeye başladı. Bank yine boştu. Elindeki telefonu çantasına koymak için harekete geçti.
Beline kadar gelen papatya sarısı saçları gözünün önüne geldiğinde umursamadan çantanın fermuarını açtı. Telefonu koyar koymaz fermuarı kapattı.
Kafasını kaldırıp banka doğru bir adım atınca istem dışı gözleri irileşti. Bankta bir başkası oturuyordu. Tamam bank onun değildi. Ama eğer bank sahipleme gibi bir şey olsaydı kesinlikle orası onun olurdu.
Genç kız bankın diğer ucuna oturduğun da yanındaki genç adama hiç hoş olmayan bakışlar attı.
Bu bank farklıydı.
Bankın sağında ve solunda papatyalar vardı. Fakat bankın önünde tek bir papatya bile yoktu. Sanki papatyalar insanlar bizi ezmesin diye düşünüp ayak altı bir yerde çıkmamışlardı.
Yine her zamanki gibi çocukların çığlıkları. Öğle zamanına yaklaştıkça azda olsa etraf kalabalıklaşıyordu.
Bu da genç kadının gideceğinin işaretiydi.
Gürültüyü hiçbir zaman sevmezdi.
Yavaşça banktan kalkıp bankın arkasında ki papatyaları toplamaya başladı.
Sanki canlarını yakmamaya özen gösteriyordu. Nazikçe topladığı papatyalarla banka geri döndü.
Adam tek bir saniye bile o tarafa bakmamış iken genç kızın elindeki papatyaları fark etti.
Genç kız papatyalardan taç yaparken yanındaki adam papatyalara nefretle bakıyordu.
Yaptığı papatya tacına bakarken gülümsemesine engel olamamıştı.
Adam hemen bakışlarını kaçırdı.
Yavaşça kalktı oturduğu yerden. Başındaki tacı ve sarı saçları oldukça uyum içerisindeydi.
Çimenli yolda yürürken o adama aşık olacağı aklının ucundan bile geçmezdi.
Yarın yine gelecekti bu parka.
Dün ve daha önceki günler olduğu gibi.
YOU ARE READING
Papatyalar Kadar Masum
Romance''Papatyalardan nefret etmene rağmen papatyalar kadar çok seviyorum seni,'' dedi genç kadın. Adam, genç kadının tam gözlerinin içine baktı. ''Ben seni, senin papatyaları sevdiğin kadar çok sevemem be küçük kız,'' ''Olsun,'' dedi. Yüzündeki koca...
