unstoppable | yoongi

tanıtım

not: hikaye tamamlandı fakat okumaya başlayanlar vote verirse sevinirim.

...

Aptallara göre insanlar; ırk, cinsiyet, milliyet, yaş, statü, renk, din ve dil başta olmak üzere 8'den fazla kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece 2'ye ayrılırlar: İyi insanlar ve kötü insanlar.

-Albert Einstein.

Tanıştığın insanları sana gösterdikleri kişiliklerine, davranışlarına göre bu sınıflandırmaya tabi tutarsın. Eğer sana karşı tutumu iyiyse senin için o iyi bir insandır. Ha, aksi bir durumu yaşatıyorsa bu onu senin gözünde kötü insan sınıfına iter. Peki ya arası bir durum?

Aylarca, yıllarca ardımda bırakmaya çalıştığım adam; benim her çabalamamda daha da yaklaşıyordu bana. Çekim mi dersiniz, yoksa onun hırsı mı bilmiyorum. Bunu adlandıramıyordum.

Şimdi ise ondan ne kadar kaçsam da, birlikte uçurumun kenarındaydık. Ya dibe düşecektik, ya da birlikte, ama ayrı ayrı kurtulacaktık bu zehirden.  Bu yolun sonunda birlikte mutlu bir kurtuluş yoktu. Onun isteği ise benim tanımıma göre ikimizi de kötüye sürüklemekti.

'' Sana söylemiştim sevgilim. Ne kadar kaçarsan kaç, bu adamın hep peşinde olacağı gerçeğini artık kabullenmek zorundasın.

Çünkü ben senin kaderinim ve insanlar kaderlerinden asla kaçamaz. ''

Kulağıma fısıldadığı sözler her zaman olduğu gibi beni etkilemeye yetmişti.

Söylediklerine her ne kadar inanmak istemesem de, kalbim tam aksini söylüyordu. Fakat bu hissettiklerimin onu tanıdıktan sonra değişmesi gerekmez miydi? Bu karşımdaki kişi benim tanıdığım Yoongi değildi. İnsanların tanımasına izin verdiği Yoongi' den tamamiyle farklı bir kişiliğe sahipti. Ve ben bu durumda onunla kalmaya devam edemezdim.

'' Söylediklerin doğru olsa kaç yazar? Sana yardımcı olmama izin vermiyorsun. Bu durumdan kendin de çıkmıyorsun. Sence kaç kız böyle bir sevgiye devam etmek ister? ''

Her ne kadar kendimi anlatmaya çalışsam da, gözlerinin bana inanmadığı belliydi. Gözlerimi kaçırmak istesem de, yapamıyordum. İnanın o karşınızda size öyle bakarken yanlış bir şey yapmaya ölesiye korkuyordunuz.

'' Benden korkuyor musun, sevgilim? ''

Cevap verememiştim.

Yine yüzüne o kötü gülümsemesinden birini yerleştirdiğini gördüğümde, içimin titremesine engel olamadım. Geriye doğru bir adım attım. Ben geriye doğru gittikçe o da üzerime üzerime geliyordu.

'' Korkuyorsun. Sana zarar vermeyeceğimi hala kabullenemedin mi? ''

Sessiz kalarak yutkundum. Sanırım onun canını en çok acıtan şeydi, benim ona korkuyla bakmam, hatta korkudan yanına bile yaklaşamamam. Ya da canını acıtan tek şeydi.

Ben tam ayağım sendelemişken beni belimden sıkıca tutarak kendine çekti.

'' Bunu dile getirmekten asla bıkmayacağım. Benden kurtulmayı aklından bile geçirme. Burası hala benim için atıyor. Benden korksan da, kaçıp kurtulmaya çalışsan da bu hiç değişmeyecek. Sonunda yine benim olacaksın, sevgilim. ''

Gerçekte beni uçurumun kenarından kurtarmıştı. Fakat bundan sonra beni girmemem gereken bir yola sürükleyeceğini hissediyordum. Ve işin aslı; ben de bundan korkuyordum.

2016