14. Bölüm

2.6K 229 299
                                    


''Sehun ve Baekhyun mu?'' Taemin gülmeye başladığında, Luhan da ona eşlik etmişti. Kai ve Chanyeol de gülüyorlardı.

Baekhyun ve Sehun, ilk önce sevmedikleri ikiliye sonra da birbirlerine bakıp, göz devirdiler. Tanrı aşkına komik olan şey neydi?

''Ben sadece Baekhyun'u korumaya çalışıyordum.'' Sehun, söylediğinde Baekhyun onu başı ile onayladı.

''Aşırı tutkulu fanların arasında kalmak nasıl bir şey tahmin bile edemezsin Taemin.'' Baekhyun ona bakarak söyledi. ''Ayrıca haberi yapanlar zaten bunun gibi saçma şeylere çok meraklılar.''

''Siz ikiniz ilk defa aynı fikirdesiniz.'' Luhan söylemişti.

''Olamaz mıyız?'' Sehun, söylediğinde hepsi ona bakıyordu.

''Hayır da, en son sizi gördüğümde birbirinizle anlaşma konusunda sıkıntılarınız vardı.''

''Zamanla anlaşmaya başladık diyelim biz ona.'' Baekhyun , Sehun yerine cevaplamıştı. Sehun, aferin dercesine onun koluna dokundu.

Kai ve Chanyeol tekli koltuklarda karşılıklı otururken, Baekhyun, Sehun ile birlikte ikili kanepede; Luhan ve Taemin de üçlü olanda oturuyordu. Yakın olmasalar bile aralarında sadece bir kişilik boşluk vardı.

Chanyeol, Baekhyun'u süzerken, Kai de Sehun'a bakmakla meşguldü. Hissettikleri ancak göremedikleri garip bir aura, şu an tam salonun ortasındaydı.

Kai, Chanyeol'e bakıp kaşlarını kaldırdı. Ne oluyor diye sormak istemişti. Chanyeol omuz silkti. Bilmiyorum demeye çalışmıştı.

''Gangnam'ın en kalabalık yerinde ne işiniz vardı ki? Sehun, senin tanınacağın bariz belliyken'' Taemin söylemişti.

Sehun, ona bakıp gülümsedi. ''Baekhyun ile alışveriş yapmaya gitmiştik. Ancak alışveriş yaparken başımıza bu geldi.''

''Sonra da filmlerdeki gibi Baekhyun'un elini tutup kaçmaya başladın.'' Taemin olayı hala komik buluyordu.

''Taemin yapma ama... sadece Baekhyun'u korumaya çalışmış'' arkadaşını gülümseyerek uyarmıştı Kai.

Taemin ona döndü. ''Ama sence de komik değil mi?''

''Biraz, ama yine de bu kadar alay edilecek bir şey değil. O şekilde fanların arasında kalmaları daha kötü bir şeye neden olabilirdi.''

''Tamam tamam, izin ver az daha güleyim sonra keseceğim.'' Taemin kıkırdamaya devam ederken, Luhan bıyık altından gülmeye devam ediyordu.

Baekhyun, Luhan'ın yüzünü yumruklamamak için kendini zor tutuyordu. İçecekleri hazırlarken Sehun'a dediği şeyi yapmalılardı.

Sehun, bıkkınlıkla kollarını göğsünde çaprazladı ve bacak bacak üzerine attı. Taemin'i boğmak üzereydi. Sohbet ederken aniden konu, bugün çıkan saçma aldatma haberine gelmişti ve inadına üzerine gidiyordu.

''Ee Taemin, peki sen orada ne yapıyordun?'' Sehun, gülümseyerek sorduğunda Baekhyun Sehun'a döndü. Onları gördüklerini söyleyecek miydi? Ancak Sehun'un yüzündeki gülümseme nedense Baekhyun'un hoşuna gitmişti. Bakalım Sehun ne yapacaktı.

Taemin'in gülümsemesi solarken, Luhan gözlerini kocaman açarak Sehun'a bakmıştı.

''Nerede?'' Taemin, aniden gelen soru ile ilk önce afallasa da bozuntuya vermemişti.

''Bizim Baekhyun ile yakalandığımız yerin az ilerisindeki kafede oturuyordun. Seni görünce selam vermek için gelecektik, ama fanlar beni fark edince her şey alt üst oldu.'' Sehun, masum rolünü iyi oynuyordu.

EL DORADO 2  √Where stories live. Discover now