EL DORADO 2 √

2. Bölüm

Medya da ekli olan gif *-* moment gibi bir nevi *-* TaeKai <3

***************

''Kai, gitmesek olmaz mı?'' Sehun yatağın üzerinde yuvarlandı ve banyodan çıkan sevgilisine mızmızlandı.

''İstenmeyen gelin olmak istiyorsan sen bilirsin hayatım.'' Kai, elindeki havlu ile saçlarını kurularken söyledi.

Sehun, yuvarlanmayı kesip, kocaman gözleri ile Kai'ye baktı. ''İstenmeyen gelin mi? Şaka mı yapıyorsun?''

Kai, ciddi bir surat ile ona baktı. ''Hayır, ben ciddiyim. Annem böyle şeylere önem verir. Ayrıca annem evlenme teklifini büyük ihtimalle görmüştür ve buna rağmen tek kelime etmedi. ''

Sehun, gözlerini kırpıştırdı. Daha yeni her şey yoluna girmişken, üstüne bir de kaynana dırdırı çekemezdi. Yani kaynanası ile iyi anlaşması lazımdı değil mi? '' Ne yani, bir şey dememesi kötüye mi işaret?''

''Sanmıyorum, ama gelir gelmez bizi çağırdığına göre onu resmi olarak selamlamanı istiyor.''

Kai, onun gergin halini fazla göremediği için Sehun'un bu şekilde davranması hoşuna gitmişti. Kendi ailesine önem verdiğini gösteriyordu.

''Eee sen hazırlanmayacak mısın?''

''Akşama daha iki saat var'' Sehun yüzünü yastığa gömdü. Uçak yolcuğu yeterince onu yormamış gibi bir de gelir gelmez 'sevgili' kaynanasını görmeye gideceklerdi. Aman ne güzel...

''Geç kalmadığımız sürece sen bilirsin.'' Söyledi Kai. Valizinden üzerine giymek için temiz kıyafetler bulmaya koyulmuştu. ''Sehun?''

''Hmm''

''Birlikte yaşayacaksak eşyalarımın çoğunu buraya taşımam gerek sanırım.''

''Olur taşırız.''

Kai, Sehun'a baktı. ''Sen beni dinliyor musun?''

''Dinliyorum sevgilim.'' Sehun yatağın üzerinde yeniden yuvarlandı ve kendine yeniden pozisyon bulmaya çalıştı. Cidden yorgundu.

Kai, altına giydiği kotunu ilikledi ve Sehun'un yanına doğru ilerledi. Onun diğer yanına uzandı ve Sehun'un askılı t-shirtünden dolayı açıkta kalan omzuna bir öpücük kondurdu. ''Biliyorum hala uykun var, ama anneme hayır diyemezdim. Özür dilerim sevgilim.''

Sehun omzuna değen dudaklar ile içine yayılan ürperme duygusuna engel olamamıştı. İki gündür sevişmiyorlardı ve Sehun garip bir şekilde onu özlediğini hissetti. ''Kai'' mırıltı şeklinde çıkmıştı sesi. Tembelce ona doğru döndü. Yüzündeki gülümseme ile ona bakan sevdiceğinin boynuna sardı kollarını.

Kai, onun bu kadar hazır oluşuna hala alışamamıştı. Kai de gülümsedi ve eğilip Sehun'un kapalı olan gözlerine birer öpücük kondurdu. Sehun gözlerini açtığında dudaklarını sevimlice öne doğru uzattı. ''Buradan öpmen lazımdı ama''

''Uykulu halinin çok tatlı olduğunu daha önce söylemiş miydim?'' dedi Kai; onun üzerine doğru çıktı ve ağırlığını Sehun'un iki yanına verdi. Şimdi Kai onun üzerindeydi.

''Bilmiyorum, ama her şekilde tatlı değil miyim zaten''

''Evet, bunu nasıl unuturum. Özür dilerim bebeğim.'' Kai kıkırdadı.

''Hala öpücüğümü vermedin. Ayrıca inan uykum olmasa şu an sevişelim diyebilirdim.''

Kai'nin gülümsemesi arttı ve ufak bir kahkahaya dönüştü. ''Sence fazlaca onu yapmıyor muyuz zaten''