2.Bölüm-Düşman karşında

883 247 371
                                    

Sıradan bir asistan-patron ilişkisi değildir. Okudukça anlayacaksınız.

Keyifli okumalar değerli okurlarım :)

'Seni ateşinle yakacağım'


Siyah bavulunu sürükleyerek yürüyordu genç kız.Uçağının kalkmasına dakikalar varken bir koltuğa ilişti 'Kurtuluyorum' diye geçirdi içinden. 'Buradan kurtuluyor yeni bir şehire gidiyorum...'

Anosun sesiyle oturduğu yerden kalktı ve uçağa binmek için hareketlendi. Siyah botlarını yerde sürüklerken önüne düşen saçları kulağının arkasına iliştirdi.
Yalnızdı değil mi ? Yıllardır bir başına mücadele etmeye çalışıyordu bu duygu ile. Mesela yıllardır hasta olduğunda başında duran bir annesi veya babası yoktu. Tek başına mücadele etmeye başlamış ve bu mücadelesi onun gücüne güç katmıştı. Peki ya şimdi ? Şimdi sırlarla dolu olan okyanusun tam ortasında dibe dalarak, doğruyu temsil eden o inci tanesine kavuşabilecek miydi? Yoksa nefesi yetmeyerek avuç avuç suları içerek ölüme doğru usul usul ilerleyecek miydi? Bilmiyordu. Sadece zamana ihtiyacı vardı. Ve bu zaman ona neler getirecekti tam bir muammaydı.

uçakta yerini alırken cam kenarını bilerek seçmişti.Kimseyle bir konuşma içerisine girmek istemiyordu, bu yüzden siyah kulaklıklarını çıkardı ve taktı. Bu şehirle bir bağlantısı kalmamıştı ki...

Annesini babasını bir trafik kazasında kaybetmişlerdi abla,kardeş. Daha sonra bugünlerde 25 yaşında olan ablası Zeynep, 22 yaşında olan kardeşi Duru'yu tek bırakmıştı..

Duru uçakta kafasını cama yaslamış o iri gözlerini kapatmıştı. Ablası onu bırakmıştı ama zengin olmanın verdiği avantajla sıkıntı çekmemişti. Tek sıkıntısı anne babasının bıraktığı boşluğa bir de ablasının boşluğu eklenmişti.

Adı gibi duruydu,Duru.. Kaşlarına hiç dokunmamış, gözleri kocaman mavi,saçı kahverengimsi idi. Boyu 1.65- 1.70 gibiydi. Zayıf vücudu,dolgun dudakları ve iri göğüsleri ile tam da tapılacak bir kızdı.

Annesini ve Babasını masum bir trafik Kazasında kaybettiğine inanmıyordu. Ailesi zengin ve soylu bir aileydi. Rakipleri; başarılarını kıskanıyor ve onları tehtid ediyorlardı. Başarılı olmanın getirdiği kötü yanlardan biriydi bunlar..

4 yıl önce bu haber bir ateş gibi düşmüştü kalbine.. Bir yemeğe gitmek için hazırlanan annesini izlediği zaman geldi aklına,nereden bilebilirdi ki onu son kez izleyişi olacağını ? Bilseydi daha da dikkatli izler,onu hafızasına kazır,onu kocaman kocaman öper sarılırdı..

Siyah takım elbisesi giymiş babasının yanında beyaz elbisesiyle bir meleği andıran annesini arabaya binene kadar incelemişti.Arabaya binmeden anne ve babası Duru'ya el sallamışlardı.Ne güzel zamanlardı o zamanlar.Anne babasının yanında olduğu zamanlar...

Derin bir nefes aldı genç kız. Uçak yavaş yavaş hızlanmaya başlamıştı asfaltın üstünde. Hızlandı,hızlandı ve kendini gökyüzüne fırlatmıştı. Tekrar gözlerini kapattı Duru. Kulağında duyulan hafif ritmdeki şarkıyla o gece geldi aklına..

#Geçmiş..#

saat 12'ye 10 vardı. Televziyon karşısında uzanmış elinde ki telefonla uğraşıyordu Duru. Ablası şimdi de kocası olan Ali ile dışarı çıkmıştı. Oysa Duru'nun içinde birden bire beliriveren bir his ortaya çıkmış,tüm gece içi içini yemesine sebep olmuştu. Ne olduğunu çözememiş bu hissin geçmesini dilemişti.

saat 12'yi 20 geçerken elinde ki telefon çaldı. Arayan babasıydı. Büyük harflerle ekranda yazılı olan 'BABAM' yazısını okuduktan sonra genç kız sarkmış olan dudaklarının yukarıya kalkmasına ve yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmasına izin vermişti.

Kuşkularla Dans #wattys2018 Where stories live. Discover now