Bölüm 21: Ah bizi basmıştı

Start from the beginning
                                    

"Hiracım ağabeycim nasılsın?"

"İyiyim abi"

"İyi ol tabi canım. Ee canın bir şeye sıkılmıyor değil mi?"

"Yo, hayır"

"Bak bir şey olursa bana gel. Canın bir şey isterse falan da bana gelebilirsin" deyince gülmemek için kendimi zor tuttum.

"Tamam abi"

Saatler ilerleyince herkes odasına çekildi. Tabi Demir ve bende. Ben pijamalarımı giyerken Demir çoktan yatağa girmişti. Bende yatağa girince bana arkadan sarıldı. Ben gözlerimi kapayıp uykuyu dilerken birden "Dün gece pijamalarını giysen de olurmuş, böyle seksi geldin gözüme" diye fısıldadı. Gözlerimi açıp kıkırdadım.

"Yarın İstanbula dönüyoruz" deyip beni kendine çevirdi. "Bende çocuğumuzu Mardinde yapmayı istiyorum. İşimizi sağlama mı alsak ne?" İşte ağzındaki baklayı çıkarmıştı.

"Bence dün gece hamile kalmam için yeterli"

"İlk birlikteliğinde hamile kalma oranı çok düşüktür"

"Biz dün gece dört kere birlikte olduk Demir" deyince diyecek bir şey bulamadı ve afalladı.

Sonradan "Benim gibi yakışıklı bir kocayı reddediyorsun ha?" diye sordu.

"Reddetmek değil de..." Nasıl diyeceğimi bilmiyordum.

"Ne?" diye sorunca kızararak "Göbeğimden aşağısı hala sızlıyor" dedim.

Gülerek başımı göğsüne koydurdu ve "Bana borçlandın" dedi. Gözlerimi kapayıp huzurla uykuyu diledim.

Ertesi gün her şey daha da iyi olmuştu. Babamla aramda hala aramızda soğuk savaş vardı. Anneme olan özlemimi gideriyordum. Kahvaltıdan sonra Abim "Hadi at çiftliğine gidelim" deyince havanın soğuk olmasını umursamadan at çiftliğine gittik.

Sinan, Nehir'in ata binmesine izin vermeyince biraz huzursuzluk oldu. Ama sonra Nehirde Sinan'ı haklı buldu. Yardımcılar yanımıza gelince ben direk "Benim Pukkamı getirin" dedim.

Demir "Pukka?" deyince açıklamada bulundum.

"Pukka benim atım. Doğduktan sonra hep benimle oldu. Babamın hediyesidir"

Pukka gelince hemen bindim. Beni tanımış olmalıydı ki çok uslu davrandı bana. Birkaç tur yavaş yavaş ilerledik. Ama sonra Pukka birden ilerledi. Kim olduğumu tanışmıştı ve yavaşı sevmediğimi biliyordu. Baya hızlanınca abimin "Hira yavaş ol sana bir şey olmasın" dediğini duydum. Ah canım benim ya hem benim hem de yeğeni için endişeleniyordu. Üç dört tur attıktan sonra Pukkadan inmeye karar verdim. Demir inmeme yardım ederken "Vay canına. Çok iyiydi" dedi. Ona dönüp ukalaca gülümsedim ve "Ah tatlım... Ağa kızı olduğumu unutma" dedim. Ah kahretsin çok havalı ve seksi olmuştu.

Yağmur yağmaya başlayınca konağa dönmeye karar verdik. Arabada giderken Demir Sinan'a "Yağmur var biz nasıl döneceğiz?" diye sordu.

"Akşam yağmur belki diner o zaman gideriz"

Demek akşam gideceğiz. Nedense hiç dönmek istemiyordum ama dönmeliydim. Hem okulda vardı, izindi hafta sonu tatiliydi derken baya boşlamıştım. Akşam yemeğinden sonra da yağmur dinmemişti. "Yarın gitsek?" diye sorunca Demir "Yarın erken saatte önemli bir toplantımız var" dedi. Yani ille bu gece gitmeliydik.

"Siz bavulları toplayın dindiği gibi gideriz" diyen Sinandan sonra Nehirle birlikte yerimizden kalktık. Odaya gidip bavulları hemen topladım. O ara Demir odaya gelip "Yağmur dindi, hemen gidiyoruz" dedi. Hemen arabayla helikopterin olduğu yere geldik. Helikoptere binip uçmaya hazırlanınca pilot helikopteri çalıştırdı. Aniden irkilince Demir başımı alıp göğsüne yasladı. Gözlerim kapandı ve kendimi uykuya teslim ettim.

Hafif sarsılınca birden gözlerimi açtım. Demirin kucağındaydım ve asansördeydik. Hemen kucağından inip gözlerimi ovuşturdum. Bizim apartmanın asansöründeydik. "Neden uyandırmadın?" diye sordum.

"Çok güzel uyuyordun"

"Bavullar nerede?" diye sorunca açıklamada bulundu.

"Arabada, seni yatağına yatırıp onları alacaktım"

Asansörden çıkınca evimin kapısına doğru yürüdüm. Cebinden evin anahtarını çıkarınca çantamı karıştırdığını anladım. Kapıyı açıp içeri girince beni birden duvara yasladı ve yüzünü yüzüme yaklaştırdı. "Bana bir borcun vardı"

Kıkırdayıp "Hatırlıyorum" dedim.

"Bu arada çiftlikte bana bir şey dedin.. Hah... Ah tatlım ağa kızı olduğumu unutma" dedi beni taklit ederek. "Çok seksiydin" deyip dudaklarımı sömürmeye başladı. Daha sonra beni kucakladı ve yatak odasına götürdü. İkimizde huzuru bulunca üzerime yıkıldı. Yana kayıp beni kendine çekti ve ben o ara kendimi uykunun kollarına bırakmak üzereydim.

"Demir!" diye bir bağırış duyunca gözlerimi açtım. Sabah olmuştu. Sesin geldiği yere bakınca Selma Hanımı gördüm. Demir'i tanıyor muydu? Ah bizi basmıştı.

Sizce neler neler oluyor? Bol bol yorum ve vote istiyorum. Sizi seviyorum. Yeni hikayem "Deli Aşk! (Liselim)" yayında bir göz atın.

Facebook Grubu: "Hopeklausm Hikayeleri" 

İnstagram: "Kodadi_baysapik" 

02.01.2016 

Hopeklausm... 


Demir'in Hirası (Zoraki evlilik) #Wattys2016Where stories live. Discover now