ஜ4ஜ

4.2K 251 70
                                    



Mavi gözlü çocuk.. Bu sıfat tamlamasının hakkını veren , bu çocuğun çoğu zamanki haliydi şimdiki görüntüsü. Yaklaşık bir sene önce bu yere taşındıklarından hemen 1 hafta sonra yüzü yara bere içinde dışarı çıkmıştı. Bunu takip eden diğer zamanlarda yüzü yine böyle dağınık çok görülmüştü. Sonradan anlaşılmıştı bunu üvey babasının yaptığı.. Bu bir sene içerisinde pek kimse ile arkadaşlık etmemişti. Daha doğrusu kimse onunla arkadaş olmak istemez, yanına yaklaşmazdı. Böylelerine serseri deniliyordu, ama serseri çocuklar bile yaklaşmazdı ona. Ya da yaklaştırmıyordu. Belki de bunda en büyük etmen umursamaz halleriydi. Çoğu genç, hele ki erkek; dayak yedimi çıkmazdı evden dışarı kimse görmesin diye. Ama onda öyle bir düşünce hiç olmamıştı. Hiçbir şey yokmuş gibi çıkardı dışarı. Kimseden çekinmez, yüzünü de gizlemezdi. Hele ilk zamanlar okulda yüzünü görüp önünü kesen çok olmuştu. Ama hepsinden uzak durmuş, uzak tutmuştu. Arkasından alay edenleri hiç umursamaz görmezden gelmesini çok iyi bilirdi. Belki de bu tür şeylere alıştığı içindi bu tavırları.

Şimdi yine aynı şekilde babasından dayak yemiş olmalıydı. Çünkü kimseye sataşmışlığı hiç olmamıştı. Sessiz ve yalnızdı her zaman.

Otobüs okulun önüne geldiğinde orta kapıdan indi Elif. Durak ile okul arasında çok az bir mesafe vardı. Adımları biraz hızlıydı çünkü ders başlamasına çok az bir zaman kalmıştı.
Bu yollarda adım atmayı, adımlarının kendisini o okula götürmesini oldum olası istememişti. Aslında sorun sadece bu okul değildi, toplum olan her yerdi..
Hızlı adımlar ile okula doğru ilerlerken peşinden gölge misali geliyordu mavi gözlü çocuk. Aynı okuldaydılar ama 'o' bir sınıf üstündeydi. Göz ucuyla arkasına baktığında o'nun biraz yavaşladığını görüp bakışlarını önüne çevirip yürümeye devam etti.

Okula girdiğinde bahçede olan bir kaç göz yine Elif'e dönmüştü. Hiç kimseye aldırmayıp binasına doğru ilerlemeye devam etti. Ama gözler üzerinden bir türlü uzaklaşmıyordu. Yürümeye devam ederken yine o'nun sesini duydu hemen arkasında.

Yine o "Bugün okul çıkışında unutma" diyerek yanından yürüyüp gitmişti. Ve bunu söylerken sesini bile kısma gereği duymamıştı. Mavi gözlerin arkasından bakarken biran yine gözlerin dikkatli bir şekilde üzerinde olduğunu fark edip yürümeye devam etti.

Sınıfının bulunduğu binaya girip hemen idarenin üst katında olan sınıfına çıktı.

Okulun yerleşimi öyleydi. Okul 5 katlı ama çok genişti. Binayı iki bölüme ayıran merdivenler vardı. Ve her kat senelere göre ayrılmıştı. İlk kat 1.sınıflarınken her seneye göre bir kat artıyordu. Toplam 8 tane derslik ayrılmıştı birinci sınıflar için. Kendi sınıfı olan 9-B ye ilerlediğinde sınıf arkadaşlarının yine coştuğunu anlayabiliyordu, kapı dışına gelen sesler ile. Bu anı azda olsa geciktirebilinmek için kapı önünde kısa bir süre duraksadı. Bu süre içerisinde, içeriden bir kızın 'Elif bile bundan daha güzel' dediği kulaklarına iliştiğinde orada durmaya son verip hızla sınıf kapısını açıp içeri girdi.

Öğretmen masasının çevresinde toplanan kız grubuna gözlerini diktiğinde ortamda sessizlik oluştu. Oysa biraz önce çok güzel konuşuyorlardı, kendisinin arkasından. Bu kadarlık insanlardı işte, korkaklar..

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 27, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Geçmişin İki YüzüWhere stories live. Discover now