15 ARALIK

1.2K 301 29
                                    

Ayrıldığımız ilk yıldönümü

Bu güne özel mi bilmem ama bir sessizlik içime kapalılık sarmıştı bedenimi,yüzüme ise parçalanmış kalbimin acı mimikleri hakimdi.

Evde odama kapanarak geçirmek istedim asır gibi geçecek bu günü.Odanın içinde bir o yana bir bu yana hızlı adımlar atarak nefesler içimde kalmış 20 m2'lik odada boğuluyordum adeta.

Neydi beni bu demli düşündüren,bir süre sonra beni saran düşüncelerin yorgunluğunu farkedip masamın sağ tarafında kalan çekyata oturdum.pencereden dışarı yağmur damlalarının içine içine daldım.yağmura eşlik etti kalp yaşlarım ve yazdım ne düşündüğümü dahi bilmeden;

sahi neyin gözyaşı neyin sessizliğiydi odanın içinde hekimliğini kuran.bu soruyu anlamak için aklımı değil,kalbimi yordum ve anladım ki;birini beklerken ki sessizlik değil,birinin giderken bıraktığı sessizlikti.akan yaşlar ise gidişini kalbime kabullendiremediğim içindi.

Daha fazla dayanamadım içerde,duvarlar üstüme üstüme gelmese çıkmayacaktım dışarı.hava soğuk olmasına rağmen güneş tebessüm etmeyi ihmal etmiyordu,yârini kaybedenlere bir umut'tu varlığı...

Ayaklarım yürüyor ben ardından sürükleniyordum sanki.gururumu yerden toplayarak baktım etrafa,ayrılık ışığıyla gerçeklerin su üstüne çıktığı yerdeydim.
Uzun uzun bakıyordum sabit bir noktaya sonradan fark ettim dalgınlığımın sebebini;kaderle hem ilk hemde son oturduğumuz masaya bakıyormuşum.ilk ve son buluştuğumuz yerdi burası.

Şahin tepe;her çiftin tercih edebileceği muazzam bir mekan.sakinliği,havası,sarı çiçekler satan genç kız'ı ayrı bir güzellik katar buraya.
Etrafıma baktım iyice sarı çiçekler satan genç kızı aradı gözlerim,onu görme uzun sürmedi sarı çiçeklerinden tanıdım onu.bu gün boyunca ilk kez gülümsemiştim.yanına vardım hızlıca bir demet sarı çiçek aldım tanımıştı beni o an yüzümdeki ifade nasıldı sorusuna verecek hiçbir cevabım yok sabah aynaya baktığım zaman görememiştim kendimi.hatta; kendimi görebileceğim bir ayna istiyorum diye hayıflanmıştım.yavaşça uzaklaştım tezgahtan anlasın istememiştim halimi ama pot kırdım galiba anlasada belli etmemişti susmayı tercih etmiş buda işime gelmişti.

Tekrar oturduğumuz masaya daldı gözlerim iki çift oturuyordu masada mutlulukları,kahkahaları,gülüşleri,havada uçuşan seni seviyorum'ları görülmeye değerdi.Ama hiç yakışmamışlar bizim kadar hiç yakışmamışlar deyip bedenimi sel yağmuruna teslim ettim.
Burada ne kadar dalgın dalgın durduğumu bilmiyorum.ama hava kararmış,soğuk içten içe kendini belli etmeye başlamıştı bile.eve dönmeden elimdeki sarı çiçeklere baktım son kez ve bizim masanızda oturan çifte.Her ne kadar bizim gibi yakışmasalarda onlar kadar olamamıştık.onlar AŞK'tılar biz ayrı.elimdeki sarı çiçekleri delikanlıya vermek için masaya doğru yaklaştım Masanın üstüne koydum.delikanlı ne olduğunu dahi anlayamadan uzaklaşmıştım oradan sokağın sonunda geri dönüp delikanlıyı izledim bir süre.şaşkınlığı yüzündeki ifadeden anlaşılıyordu.sevgilisi ise bu duruma zıt olarak çok sevinmiş sarı çiçekleri koklayarak mutluluğunu belirtiyordu.
Genç kızın o çiçekleri koklaması benden nefes çalması gibi canımı yakıyordu.bu çiçekler ona layık deyip eve yürüdüm.
Kalbimi kemiren düşünceleri sayıklayarak yürüyordum.

eve nasıl geldiğimi hatırlamıyorum bile.tek istediğim ev halkının beni böyle görmesini istemememdi.derin derin nefes aldım kendimi toparladım evet vakit tamam zile bastım kapı açılınca annemin beni görünceki mutluluğuna anlam veremesemde o anı hiç unutamadımda.içerideki kalabalık sessizliğe büründü, odaya girdiğimde ise iyiki doğdunlar haykırdı odayı.

Bugün benim doğum günümmüş,unutmuşum.
Doğduğum günü değil öldüğüm günü kazımışım aklıma.

belli etmedim halimi eşlik ettim herkese gülüp eğlendiler.yalancı gülücükler saçtım etrafa anlamadı kimse dalgınlığımı.aklımı kemiren düşünce cevap arıyordu kendine.doğduğum ve öldüğüm günün aynı gün olduğunu fark ettim.
Doğduğum gün ölüm günümdür benim...

Gözümün Suyu "...ŞİİR..."Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt