''Fenerbahçe ye edilen bütün olumsuz laflar bana hakarettir. Duymamazlıktan geleceğim'' dediğinde Ezgi dudak büzdü.

''Bende Galatasaraylıyım bunu kabullenip susmanı tercih ederim.'' dediğinde Ali kafasını olumsuzca sallayıp sırıttı. Tam o sırada Samet lafa karıştı.

''Çok sıkıldım ben hadi doğruluk ve cesaretlilik oyununu oynayalım.'' dediğinde sıkıntıyla iç çektim. Büşra ve Ezgi balıklama atlarken ben geri çekildim. Şu an hiç öyle oyun havamda değildim.

''Siz oynayın.'' dediğimde Ali kolumdan tutup çekiştirdi.

''Hadi oyun bozanlık yapma'' dedi. Onun bu lafına kaşlarımı çattım ve kolumu geri çektim.

''Ya istemiyorum ben '' dedim. Berkay alayla gülüp önündeki çaydan bir yudum almak için bardağı elinde kavradı.

''Korktu işte boş ver oynamasın'' dediğinde bütün sesler kesildi. Herkes benim tepkime bakıyordu bende ukalaca sırıtıp Berkay'ın tam karşısına oturdum ve ortada ki su şişesini çevirdim. Ali bu hareketim karşısında gülümsedi. Şişe Samet ve Ali arasında durdu.

Samet direk Aliye bakıp güldü.

''Doğruluk tabi ki bizde yalan olmaz bilader.'' dediğinde herkes gülmeye başladı. Bu sırada Ali bir süre ne soracağını düşündü.

''Büşra'dan önce sevdiğin oldu mu?'' dediğinde Samet kahkaha attı ve Büşra2ya döndü.

''Evet'' dediğinde Büşra kaşlarını çatınca Samet daha fazla güldü.

''Beş yaşımda ilk görüşte aşık olmuştum. '' dediğinde herkes gülmeye başladı. Samet gülerek şişeyi çevirince Büşra'nın Samet'in omzuna vurmasıyla şişe bir tur daha dönüp Samet ile bende durdu. Ben sıkıntıyla şişeye bakıp

''Cesaret'' dedim neden doğruluk demediğimi düşündüm sanırım şu anda doğruluk sorularını kaldıramayacaktım. Samet sinsice sırıtıp bana baktı.

''Berkay'ı otuz saniye öp parantez açıyorum dudaktan'' dediğinde sinirle Samet'e baktım yaşadıklarımızı bile bile bunu demesi sinir kat sayımı arttırmıştı.

''Hayır yapmam'' dediğimde Berkay sırıttı. Ali'ye baktığımda omuz silkti. Kızlar ise gülmemek için kendilerini zor tutuyordu.

Berkay gülerek Samet'e baktı.

''O öpmeyi beceremiyor Samet, başka bir şey iste'' dediğinde Büşra ve Ezgi yüksek sesle konuştu.

''Ooo'' demeye başladı. Ali ise kaşlarını kaldırıp elini omzuma koydu.

''Valla kardeşim ezdi geçti hani seni bilmesem '' dediğinde bunların ne yapmaya çalıştığını anladım özellikle Berkay'ın bana beceremiyor demesi beni kırmıştı. Hızla ayağa kalkıp Berkay'ın yanına emekleyerek gittim. Başından kavradığımda bunu beklemiyor olacak ki afalladı. Beklemeden öpmeye başlayınca oda karşılık vermeye başladı öpüşmemiz daha da derinleştiğinde bütün her şeyi bir anda unuttum. Bu dudaklar bana o kadar huzur veriyordu ki sanırım ömür boyu böyle kalabilirdim.

Bir anda bana yaptığı davranış aklıma gelince kendime gelip geri çekildim. Berkay gözleri kararmış bir şekilde ayağa kalkıp beni de kolumdan sürüklemeye başladı.

''Siz oynayın geliyoruz'' dediğinde beni koridorun sonuna getirip tuvalete soktu ve kapıyı kilitledi ben bir an yutkundum o ise bana bakıp soluk soluğa yüzüme baktı.

''Sen sevmediğin bir insanı böyle öper misin?'' dediğinde bakışlarımı kaçırdım.

''Bana beceremiyor dediğin içindi, yoksa seni sevdiğimden değil'' dediğimde Berkay kahkaha attı.

''Eminim'' diyerek zaten ufak olan banyoda beni köşeye sıkıştırdı. Sırtım soğuk duvara değdiğinde Berkay aramızda neredeyse bir cm bırakacak kadar bana yaklaşınca hiçbir şey yapamayarak öylece durdum. Daha sonra içimdeki o intikam duygusu kabardı ve onu geri ittim bir an afalladı ve bana baktı.

''Beni sevdiğini biliyorum oynama artık'' dediğinde bende sinsice sırıttım. Yavaşça yanına yaklaştığımda ne yaptığımı anlamaya çalışır bir şekilde baktı. Onun yakasından tutup bu sefer ben onu duvara yasladım. Bana bakıp yutkunmasından ve kalbinin hızından dolayı gülümsemem arttı yavaşça elim yukarı çıkıp yüzünü kavradı. Bakışlarımı ona sabitledim ve kısık seste konuştum.

''Evet seni fena halde istiyorum.'' diyerek tahrik edici bir konuşma yaptığımda Berkay'ın bakışları dudaklarıma kaydı.

''Ama'' diyerek dudağının üzerine nefesimi üflediğimde gözlerini kapadı. Bu haline gülmemek için kendimi tuttum.

''Bana yaptığını unutmayacağım ve bu burnundan fitil fitil gelecek'' dedikten sonra hızla geri çekildiğimde boşlukta kalır gibi düşecek oldu bende hızla kapıyı açıp çıktıktan sonra salona yöneldim. Herkes kendi alemindeydi.

''Eee nerede kalmıştık'' diyerek gülümsedim.

&&&

Sabah telefonun yüksek zil sesiyle yataktan sıçradım. Bir kaç küfür savurup telefona baktığımda annemin araması ile sıkıntıyla iç çekip telefonu açtım.

''Ne var'' dediğimde karşıdan yabancı bir sesin gelmesiyle kaşlarımı çattım.

''Alo bu telefonun sahibini tanıyor musunuz acaba'' dediğinde tedirginlik ile yerimde doğruldum.

''Evet ben kızıyım siz kimsiniz annem nerede'' dediğimde karşıdan hışırtı sesi geldi.

''Acil verdiğim adrese gelmen gerek yoksa anneni ölü bulursun yanında kimseyi getirme'' diyerek telefonu kapatınca şok içinde ekrana baktım ardından mesaj gelince adrese bakıp hızla yataktan fırladım.

Üzerime ne bulduysam geçirip hızla evden koşar adımlarla çıktım. Hızlıca taksi çevirip adresi verdiğimde yola koyulduk. Anneme bir şey olursa ben mahvolurdum ona bir şey olmasını düşünmek bile beni çileden çıkarıyordu. Onu asla yalnız bırakmamalıydım ama neden birisi anneme sataşmak isteyebilirdi ki düşüncesiyle taksinin durması ile etrafıma baktım. Ormanlık bir alanı görmek beni daha fazla endişelendirmişti.

İlerdeki evi görünce adımlarımı hızlandırıp korkusuzca eve doğru ilerledim nedense hiç korkmuyordum tabi bu cesaretin nerede geldiğini de bilmiyordum.

Evin önüne geldiğimde adamların kapıyı açmasıyla içeri geçtim tam o sırada orta yaşlı bir adamın bana bakıp gülümsemesiyle kaşlarımı çattım o arkadaki kadın annemdi ve ağlıyordu.

''Ne var derdin ne senin'' dediğimde adam sırıtıp beni baştan aşağıya inceledi.

''Kızında amma cesaretliymiş'' dediğinde sıkıntıyla nefes aldım. Adam bana telefonu uzatınca anlamsızca telefona baktım. Bu adamda kimdi ve bizden ne istiyordu.


KAYIP HAYATLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin