duyuru

195K 4.7K 1.2K
                                    

Herkese selaaam:))


Valla canlar aslında geçen duyuruya yazılan cevapları okuyunca çok moralim bozulmuştu ve bölüm koymadıkça bir daha duyuru yazmamaya karar vermiştim. Ama gerçekten çok geciktim. Ayrıca sadece moralimi bozan mesajlar değil, beni desteklemeye devam eden bir sürü mesaj da vardı, o yüzden bu açıklamayı yapmayı bir borç bildim.

Şöyle ki, aslında her akşam yeni bölüm yazmaya çalışıyorum. Şu yoğun şehit haberlerinin olduğu dönem komedili goygoylu bir bordo bereli hikayesi yazmak gerçekten içimden gelmedi, çünkü hem çok üzgündüm hem de yakışık almayacağını düşündüm. Bunu da o sıra açıklamak istemedim çünkü böyle dönemlerde duygu sömürüsü yapılmasından nefret ederim.

Ama özellikle bayramdan beri bir kamera olsa da yeni bölüm yazabilmek için ne şekillere girdiğimi görseniz eminim çok gülerdiniz. Lakin olmuyor, çünkü bu aralar hayatım inanılmaz şekilde karışık. Bu yaz ve sonbahar başımızda bazı sağlık problemleri var. Önce benim allerji krizlerim, sonra ailemde bazı sağlık sorunları, iş dışındaki yaşamımı inanılmaz etkiledi.

Ayrıca işle ilgili yoğunluk çok fazla. Sadece dizi değil, ona eklenen bir kaç yeni proje çok fazla vaktimi alıyor. Bir şekilde hayatımı düzenlemeye ve bu yoğunlukları azaltmaya çalışıyorum, çünkü tüm bu yoğunluklar sadece kitap yazmamı engellemekle kalmıyor, çocuğuma, eşime ayırmam gereken vakitten de çalıyor.

Bayramdan beri ne yapıyorum, vakit buldukça bir paragraf iki paragraf yeni bölümü yazıyorum. Bitirdiğimde gelecek. Ne zaman bitireceğim, gerçekten bilmiyorum, yarın bir boşluk yakalayıp bitirebilirim de, haftaya da kalabilir. İş o kadar yoğun ve o kadar plansız ki, kimseye hiçbir şey söyleyemiyorum. Bir kaç kere twitter sorularına cevap verecek oldum, işte bayramda gelecek, bir kaç gün içinde gelecek falan diye, sonra sözümü tutamadım, mahcup oldum.

Hepinizden bu gecikme için çok özür dilerim. Ama bu önemsememekten falan değil. Eve bile doğru dürüst gitmeden, oğlumu eşimi görmeden çalışıyorum. İşten çıkıp hastaneye gidip koltukta uyuyup tekrar işe dönüyorum falan. Eve uğramaya vakit bulamadığım için  işyerinde  duş yaptığım, yolda bi avm'nin önünde durup o gün giyeceğim kıyafeti aldığım oluyor. Sabaha karşı eve gidip oğlumu uyanınca yarım saat görüp servisine bindirmek artık bir klasik. Kocamı özlemekten geberdim zaten. Hayatımı görseydiniz, eminim halime çok acırdınız.

Ama özür dilemek dışında izninizle biraz da sitem etmek istiyorum. Kalemin ayarı yok, oturduğunuz yerden yazarken kafanızda canlanan bir Ayşe Ferda var, ona istediğiniz gibi geçiriyorsunuz. Ama işte hayallerle gerçekler farklı.

Özellikle Çatlasın Düşmanlar ailesini önemsemiyorsun, İnadına Aşk ailesini önemsiyorsun konulu mesajlar gerçekten beni üzüyor. İnadına Aşk, benim işimin bir parçası. Beş yıldır sinema-televizyon sektöründe aynı şirkette çalışıyorum, daha önce başka dizilerde de çalıştım, İnadına Aşk da onlardan biri. şirketteki tek işim  İnadına Aşk da değil, çalıştığım başka projeler de var. 

Aşk Nöbeti ve Çatlasın Düşmanlar ise, benim bebeklerim. Hiçbir zorunluluk olmadan, tamamen kendi isteğimle yazdığım,  rating, total izleyici, rtük gibi etkenlerle sınırlanmadığım, kalemimi tamamen özgür bıraktığım, yazmaktan büyük zevk aldığım iki kitap. Buradaki aile de en az bu kitapları yazmak kadar mutlu ediyordu beni.

Mutlu ediyordu diyorum, çünkü çok uzun süre acayip düzenli yazarken iyiydik, ben iki ay sorun yaşayınca kötü olduk. Ki bu sorunlar iş ve sağlık sorunlarıydı, keyfimden yazmamazlık etmedim. Ama daha ben alerji yüzünden ekrana bakamazken, her gece hastaneye taşınırken duyuru yazdığımda,  en hafifi "bu duyuruları yazana kadar bölüm yazaydın" konulu olan bir sürü yorum ve özel mesaj aldım. Hadi yorumlar herkes okuduğu için biraz daha ölçülü, ama özel mesajda gerçekten çok ileri gidenler oluyor. Lan adam öldürmedim, hırsızlık yapmadım, tavuğunuza kışt demedim niye hakaret ediyorsunuz? Eninde sonunda hikayeyi geciktirmişim. Evet, bu yüzden sitem edebilirsiniz ama hakaret nedir arkadaş? Beğenmiyorsan çıkar kütüphanenden okuma, ne gelip kafa göz dalıyosun? Hayır ben 6,5 yaşında olup da annesini şartlar nedeniyle günde yarım saat görebilen oğlumdan bir tane sitem işitmemişim, kocam bana destek olmak için olmadık aksiyonlara girişmiş, yakınlarımdan bu kadar destek görüyorum, neden burda gelip senin hakaretlerini çekeyim?

Herhalde niye duyuru yazmakta gönülsüz olduğumu anlamışsınızdır. İnsan ister istemez, "lan şimdi yazıcam, bi sürü tip yine celallenip saçma sapan mesajlar yazacak" diye düşünüyor. Onun yerine wattpad'e girmemek ve bu mesajları görmezden gelmek daha mantıklı geliyor.

Ama şu da var ki, o yorumlardan ve mesajların dışında, hala destekleyici davranan, hala sadece yeni bölümü merak eden ya da sitem etmekle yetinen de bir Çatlasın Düşmanlar ailesi var. O yüzden, şu anda iş yerinde herkes deli gibi çalışırken bir yarım saat ayırdım ve bu duyuruyu yazdım. O arkadaşlarımdan beklettiğim için tekrar tekrar özür diliyorum ve özel nedenlerden dolayı ayrıntılara giremesem de halimi arzebildiğimi umuyorum. 

Son olarak, dediğim gibi en kısa zamanda bölüm gelecek. Her boş dakikamda, mesela trafikte bile gözümde sürekli Serdar ve Hale canlanıyor, onlar ayrı bir alemde yaşamaya devam ediyorlar. En kısa zamanda sizleri de onlarla buluşturmaya gayret edeceğim.

İşte bende durum böyle. Gözünüzü seveyim, hakaret dolu mesajlar yazıp hayatımın tüm karışıklığına rağmen canlı tutmaya çalıştığım hikaye yazma hevesimi kırmayın. Biri hikayesini vaktinde güncellemiyor diye küfür ediyorsanız hayata bakışınızı bi sogulamanızda fayda var, çünkü bu hayat bu kadar sinirle geçmez, bi sakin.

Ve bana destek olan herkesi çok seviyorum, yakında gönlünüzü alabileceğimi umuyorum:)

Ayşe








ÇATLASIN DÜŞMANLAR (Savaşma seviş Serisi 2)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang