Birden önümdeki kağıt çekilince şaşkınca Berkay'a baktım. Şimdide benim kağıdımı dolduruyordu. Bunu yapmasını istemiyordum şimdi karışırsam yakalanacaktı ve boşuna olay çıkacaktı on dakika sonra kağıdı tekrar önüme koydu ve kendi kağıdını alıp ayağa kalktı gayet rahat bir şekilde kağıdı hocanın masasına koyup geri geldi ve oturdu.

Bende kağıda baktığımda beş tane soruyu yaptığını gördüm ve gülümsedim. Onu dürttüğümde bana baktı bende ayaklanıp hocanın masasına ilerledim kağıdı bırakıp yerime geçtim. Oda tekrar başını masaya koyup gözlerini yumdu benim tarafıma dönüktü. Bende başımı sıraya koyup onu izlemeye başladım daha sınavın bitmesine on dakika vardı.

Kirpikleri, sivri burnu ve ne kalın, ne ince olan dudakları ile oldukça erkeksi bir yüzü vardı saçları karışık ve doğaldı buda onu daha çekici yapıyordu. Birden gözlerini açtığında bende gözlerine bakmaya başladım. Bana öyle içten bakıyordu ki o an ona sıkıca sarılıp hiç bırakmamak istedim zaten kokusu başımı döndürüyordu birde böyle bakması beni bitiriyordu.

Gözlerinden bir damla yaş düşünce benimde gözlerim doldu. Onun ağlamasını istemiyordum bu bu en son isteyeceğim şeydi elimi yüzüne koyup göz yaşını silince gözlerini yumdu o an bende ağladığımı yeni fark ettim ve hızlıca gözyaşlarımı sildim. Elim hala yanağındaydı ve o bu durumdan şikayetçi değildi parmaklarım önce burnunu sonra yavaşça dudaklarını okşadı ardından kaşlarını ve gözlerini okşadı ona dokunmak bile beni heyecanlandırıyordu. Zil çalınca birden geri çekildim. O ise pozisyonunu bozmadan yatıyordu ve düzenli nefes alıp verdiğine göre uyumuştu. Büşra yanıma geldiğinde gülümsedim.

''Sen Samet'le otursana belli uykusunu alamamış uyusun'' dediğimde gülümseyerek başıyla onayladı. Sınıftaki herkes çıkınca Kürşat ile göz göze geldik bana bakıp gülümsedi. Ağzını oynatıp

''Üzülme'' dediğinde bende gözlerimi yumup açtım. Beni anladığını biliyordum ses çıkarmadan oda ayağa kalkıp sınıftan çıkınca kimse kalmamıştı. Öğle arasına girmiştik yarım saat mola vardı bende başımı sıraya koyup Berkay'ı izlemeye başladım. Duymayacağını bildiğim için kısık sesle de olsa içimdekileri dökmeye başladım buna ihtiyacım vardı.

''Ben seni çok üzdüm değil mi biliyorum kalbini paramparça ettim. İsteyerek yapmadım bunu ben güven problemi yaşıyorum kendime söz verdim ilk adımı ben atmayacağım, hemen güvenmeyeceğim, zamana bırakacağım diye bu sözümü bozarsam kedime de güvenim kalmaz. Hem ayrıca o kadar yaptıklarından sonra sana nasıl güvenebilirim sendeki sevginin gerçekliğine, daha çok acemiyim bu konularda yoksa seni sevmediğimden değil seni çok seviyorum hatta ilk defa birini seviyorum, ben ilk öpücüğümü hep ilk sevdiğime vermek istedim ve oda oldu sen bana ilklerimi yaşattın Berkay, seni hep seveceğimi biliyorum. Senin canın acıyınca benimki de acıyor bunu unutma olur mu?'' dedikten sonra gözümden bir yaş daha düştü. Şu an nefesini dudaklarımda hissediyordum. Ona yakın olmayı seviyordum kokusunu içime çekmeyi , saatlerce izlemeyi hızla geri çekilip arkama yaslandım. Berkay yerinde kıpırdanıp yavaşça gözlerini açınca önce karşısına sonra bana bakıp gözlerini ovuşturdu. Bu hali kesinlikle mükemmeldi. Masum ve tatlı duruyordu, esneyerek gözlerini benle buluşturdu.

''Sen neden buradasın. Of uyumuşum yaa sanki on saat uyumuş gibi'' dediğinde bu haline gülümsedim.

''Öğle arasındayız uyandırmak istemedim.'' dediğimde bana doğru eğilip gözlerini kıstı dudağının kenarı kıvrılınca yutkundum.

''Öyle mi neden'' dediğinde karnımdaki hareketlenme yine başladı. Şu an kokusu daha da yoğundu ve dudakları şişmişti gözleri de bayık bakınca hormonlarım devreye girdi ve onu yiyecek gibi bakmaya başladım. Birden iç sesimi 'hey kendini kaybetme' diye ikaz ettim ve bakışlarımı kaçırdım.

KAYIP HAYATLAR Where stories live. Discover now