Cenk yaklaşmaya devam ediyordu, tam itmeye hazırlanırken dudaklarını kulağıma doğru çevirdi.
"Hayal ben sana çok değer veriyorum, sen yoğun bakımdayken hayat durmuştu benim için, sana değer veriyorum, çünkü sen benim" başını yere eğdi ve konuşmasına devam etti.
"Çünkü sen be-benim ka-kardeşimsin"
Kardeşim kelimesini başı yere eğik ve dişlerini sıkarak söylemişti. Sağ elimi saçlarımın arasından geçirdim ve konuşmaya başladım.
"O zaman ben şey gidiyim" dedim,'tamam' dercesine kafasını salladı. Hızlı adımlarla odama geçtim ve kapıyı sertçe çarptım. Noluyodu lan bana? Niye bukadar çok üzüldüm. Yani ne biliyim seni seviyorum Hayal demesini bekliyordum.Hayal ediyordum desek daha doğru, içimden öpmesin diye dua ederken aynı zamanda öpmesini istemiştim. Ama neden? Gözlerim dolmuştu.
Hızlıca odanın kapısı açıldı Miray gelmişti. Sonra kapıyı örtüp yanıma oturdu.
"Noluyo kızım? Kapıyla derdin ne? Gözlerinde dolmuş"
"Miray ben." Yüzümü avuçlarımın arasına aldım.
"Ben hala Rüzgar yüzünden size karşı çok mahcubum, yani ne biliyim çok yanlış bişey yaptım. Çok pişmanım." Diye aklıma gelen ilk yalanı söyledim.
"Bebeğim, üzülme. Bak hatanı farkettin, düşünme artık eskiyi." deyip yanağımdan öptü.
"Yalnız kalabilir miyim?"
"Tamam"dedi sonrada odadan çıktı, hızlı bir şekilde kendimi yatağa fırlattım.
Yatmaktan sıkılınca odamdan çıktım ve Miray'ın yanına gittim.
"Hadi dışarı çıkalım gidelim"
"Kızım saçmalama daha yeni çıktın hastaneden otur ders çalış. Bu yıl da sınıfta kalma. Cenk pansuman malzemelerini aldı geldi, kendin pansuman falan yap."
"Farkındaysan tek ben değil üçümüzde sınıfta kaldık, hem de pansuman günlerim iki güne bir tatlım."
Miray'ın eğlence ortamlarıyla uzaktan yakından alakası yoktu bu yüzden bu tür ortamlarından olduğunca uzak durmaya çalışıyordu. Fakat her seferinde benim zorlamamla kendini oaralarsa buluyordu.
"Offf!"diye bağırdım. Sesim evde yankılanmıştı, sonra tabi sesin sebebini merak eden Cenk geldi.
"Ne oluyor?"
"Cenk eğlenmeye gidelim mi? Lütfeeeennnn" dedim yalvaran bir sesle. Bi müddet düşündü
"12.30'da orda olalım." Cenk'in dediği bu sözden sonra Miray'a attığım sinsice bakış tarif edilemezdi.
****************
"Hayal, Cenk yavaş lan düşeceksiniz, ben taksi parasını ödeyip geliyorum."
"Cenk"
"Hayal"
"Başım,çok dönüyor"dedim ve kahkaya boğuldum, ardımdan Cenk kahkahaya atmaya başladı.
"Cenk şu gelen kız Miray'a benzemiyor mu?"
"Aynen ikizi olsa ancak bu kadar benzer"
"Zaten Miray'mış o" dedim ve tekrardan kahkaya boğuldum.
"Kalkın hadi ya! Gerizekalılar adama içecek siparişi verirken neden alkolsüz olsun diye eklemiyorsunuz ki? Neyseki ben bir şey içmedim."
Zorlukla eve girebilmiştik.Herkes odasına kapanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTSAK
RandomTutsaklık, sadece birilerinin emrinde olmak olmuyor. Her zaman savaşta ele geçirilen düşman anlamına gelmiyor. Bazen bir kıyafete tutsak olursunuz, bir renge, arabaya, herhangi bir eşyaya. Peki ya siz hiç bir bakışa, bir dokunuşa tutsak oldunuz mu...
