Duygusal Saki

2.9K 230 9
                                    

Abim dona kaldı birden. Cevap vermeyince kolundan tutup sarstım abimi. Azıcık da bağırdım galiba.
"Abi iyi misin ? Keşke onu sormadan önce nasıl olduğunu sorsaydım. Abi ? İlk defa mı biri seni seviyor ? Ondan bu kal gelmeler ?"

Abim bana umursamayan bakışlar atıp konuştu.
"He ya salak ilk defa biri beni seviyor."
Abime anlamamış gözlerle bakınca durumu açıkladı abim.
"Sema beni mi seviyor ? Lise zamanlarında da seviyordu. Hiç uslanmayacak bu kız."
Abimin tavrından hiç haz almamıştım. Öküz dedikleri bu olsa gerek. Demek o benden önce farketmişti. Mis gibi kız neyini beğenmiyor. Sanki kendisi çok yakışıklı. Allah'ın yakışıklı kulu seni.

Abime cevap verme hakkı doğmuştu banada.
"Ne demek oluyor bu abi ? O kızın kalbini mi kırdın sen zamanında. Valla abim olmasaydın öküz der kafana vururdum. Neyse ki şanslısın. Neyse ya sen anlatsana bana o zamanları falan."

Abim yüzüme aynı ifadeyle bakıyordu. Pek hoşnut değildi Sema konusundan galiba.

"Saki'nin süt kardeşi olduğunu biliyordum lise zamanında. Yüzüme falan bakmazdı ama erkeğim işte hareket ve tavırlarından anlardım hep. Hem Saki'nin kardeşi ne işim olur Allah aşkına Saki'nin kardeşiyle Hayrunnisa. Hoş karşılanmaz kardeşine bakmam. Laf dedirtmem ben kendime. Saki benim kardeşimi kardeşi olarak görür bende onun kardeşini."
Abime son cümlesinden sonra "hıım ok bys." diyip konuyu kapatmak isterdim de olmaz şimdi.
Saki'yle bende bu durumda arkadaştan helale gitme yolunun başında ayrı ayrı yollarımıza devam edecektik galiba.
Abime birşey söylemeden yanından kalktım. Ben bu konuyu düşüneyim bi. Sonra Sema'yla abime bakarım. Zavallım sema öküz kalpli birine nasıl tutulmuş.?

Abimin odasından ayrılıp kendi odama geçtim. Yatsı namazını kıldığım için içim rahattı. Çok yorucu gün olduğu için kendimi yatağıma zor attım.

****

Okula gitmek için uyandığımda abim başımda bekliyordu. Niye beklediğini soracaktım ki başımı yatağın ucuna çevirdiğimde Sema'da orada oturmuş bana tip tip bakıyordu. Gözlerimi tekrar kapayıp açtım.
Rüya olabilir mi diye.
Ama maalesef değil koskocaman sabahın körü gerçeği hemde.
Ne oluyoruz diyecektim ikisine birden ama abim konuşmaya başladı.
"Arkadaşın iki saattir seni bekliyor tam kaldıracaktım sen uyandın."
Abim beni aydınlatıp odadan çıktı. Çıkmadan önce çabuk olmam için iyice tembih etti.
"Çabuk giyin beş dakika süren var beklemem giderim."
Başımı sallayıp abimin çıkmasını bekledim. Tabi ki Sema'nın ağzını arayacaktım.
Abim çıkınca ben Sema'ya dönüp konuşmaya başladım.
"Sabah sabah nasıl geldin ? Gece rüyanda beni mi gördün yoksa ?"
Sema salak bu kız der gibi bakış attı bana.
"Tabi ki hayır. Dün Saki'yle eve giderken neden gözlerinin kızardığını sordum. Oda seninle karşılaştığını falan anlattı. Söz kesilecek diye çok korkmuş hatta senin parmağında yüzük olmadığını görünce çok sevinmiş. Dayanamadım okula kadar senin için buraya geldim."
Saki çok farkı bir yere sahipti bende. Neden bilmiyorum ama öyleydi işte. Nedeni yoktur belkide.
Nasip neyse o olur derdi annem hep. Nasipten öteye gidemez insan.
Nasipte yoksa hayırlısı böyleymiş demekten başka çaremiz kalmaz.
Zaman herşeyi gösterir.
Ne demişler "su akar yolunu bulur."

****

Abim kapının arkasında cazgır mahalle kadınları gibi bağırırken bende üstümü hızlıca giyindim. Kapıyı aralıksız tekmeleyen abime bakıp sinirli bir şekilde çemkirdim. Galiba yani.
"Ne vuruyon be kapıma. Kıracaksın kapımı. Geldik işte yürü çıkalım ben okulda yerim bir şeyler."

Abim gıcık gülüşünü yayarken Sema da hayran hayran abimi seyrediyor. Farkettim tabii. Kaçar mı benden hiç.

Abim bizi götürmek için arabaya binip okula doğru yol aldık. Ne ben ne sema ne de abim tek kelam etmiyorduk.

Zaten konuşmaya kalmadan ışıklarda arabanın kapısı açılıp içeriye biri girdi. Pardon daldı olacaktı.
Saki miydi o ?
Hıım tamam lafımı geri alayım o zaman ben.
Kendi kendime saçmalarken Saki bize dönüp başıyla tebessüm ederek selam verdi. Bizde aynı şekil başımızla selam verirken abim Saki'yle okula gidene kadar konuşabileceği konu açtı.
Futbol tabii ki.

****

Okula gelince abimlere dayanamayıp konuştum. Daha doğrusu patladım.
"Ay abi indir beni şurada yoksa kendimi şu camdan aşağı atacağım. Gına geldi futbol muhabbetinizden."
Abim yüzüme bile bakmamıştı sadece arabayı durdurup Saki'yle selamlaştı.
Biz Saki'yi beklemeden okulun kantinine doğru yürümeye başladık. Arkadan biri biz yürürken beni dürtünce arkamı döndüm. Temiz yüzlü önceden gördüğüm biri olmalıydı. Yani yüzü tanıdık geliyordu.
Sonunda tanımış selam vermiştim.
"Ömer selamun Aleyküm."
Ömer yüzüme doğru bakıp tebessüm etti. Oda geri kalmayıp selamımı aldı.
"Aleyküm selam Hayrunnisa."
Ben birşey olduğunu anlamamış bir şekilde Ömer'e bakınca konuşmaya başladı.
"Eğer işin yoksa biraz konuşabilir miyiz diyecektim."
Ben tebessüm edip cevap verecekken arkadan biri benim yerime cevap vermişti zaten.
"Hayır müsait değil Hayrunnisa. Başka zamana artık kardeşim hadi hayırlı günler."
Saki çocuğa cevap vermeme izin vermemiş hem de bizi çekiştirerek kantine doğru götürdü.
Benim sinirlendiğim çok belliydi halimden. Çocuğa çok ayıp olmuştu. Ne olurdu yani benim cevap vermeme izin verseydi.?
Saki'ye dayanamayıp bağırdım bahçenin tenha yerinde.
"Sen kim oluyorsunda benim yerimr cevap veriyorsun? Sana kim bu hakkı verdi.? Hem. Hem sen benim neyimsin ki bana karışıyorsun ?"
Saki ağzını doldurmuş tam herşeyi söyleyeceği zaman sadece tek bir cümle kurdu.
"Doğru ya sadece arkadaşınım ve senin adına karar verip seni kıskanma hakkına sahip değilim."

Saki ne olduğunu anlamadığım bir şekilde başını öne eğip gitti.
Pişman olmuştum dediklerme. Hem bana karşı duygularını öğrendikten sonra nasıl böyle konuştum onunla ? Bu kadar gaddar biri ne zaman olmuştum ben?
Sema bana dönüp resmen ateş püskürdü.
"Ne yaptın sen Hayrunnisa? Saki sana yaklaştıkça neden onu azarlayıp duruyorsun ? Sevmek suç mu ? Uzaktan sessiz sakin dokunmadan bakmadan sevmek. Abinde sende böylesin işte. Kendine çektikten sonra azarlayıp bırakan? Yazık. Saki'yi istemiyorsan duygularıyla oynama. Buna hakkın yok. Git ömer seni bekliyordur. Git de konuş doya doya.

Ağlayarak Sema'nın yanından çekip gitmeyi tercih ettim. Sema'nın bana karşı ettiği bu laflar ne bileyim. İçime çökmüştü. Sadece ben Saki'ye beni sıkmamasını söylemek istemiştim. Neden ikisi de beni yanlış anladı ki. Ben kötü biri değilim. Sadece Ömer'e ayıp ettiği için ben bu kadar tepki göstermiştim.
Sanırım ayıp etmiştim.

Derse girmeyip bahçede oturmayı tercih ettim bu seferlik.
Derin derin nefes alarak düşündüm bir saat boyunca.
Tam kalkacağım sırada yerdeki çantamı almak için eğildiğimde biri benden önce almıştı çantamı.
Ömer. Çantamı verip konuşmaya başladı.
"Müsaitsen..."
Ömer'in konuşmasına izin vermeden ben konuştum.
"Ömer hiç halim yok sonra konuşalım olur mu ? Hadi hoşçakal Allah'a emanet ol."
Hiç birilerini dinleyecek halim yoktu. Bu sefer ayıbı ben etmiştim ama yapacak birşeyim yok.
Yürüdüm okulun kocamaan bahçesinde.
Çimenlerin kokusunu içime çeke çeke düşünmeye başladım yine.
Acaba Saki'ye karşı ne hissediyordum.?
Hislerim çok çabuk değişir benim ya Saki'ye karşı da aynı şey olursa ?
Ne olur o zaman benim halim?
Hem abim Sema'ya ne yapmıştı ds kırmıştı onu.?
Ben de abim de kötü biri değiliz ki ?
Sema sanırım Saki'yi koruyayım derken beni derinden kırmıştı.

Sessiz sakin düşünürken kulağıma düşüncelerim kadar sessiz ağlama sesleriyle iki kişinin arasında geçen konuşma kulağıma geldi.
Yönümü sesin geldiği ters tarafa çevirecekken gelen seslerin Saki'yle Sema'ya ait olduğunu anladım.
Tam yanlarına gidip özür dileyecekken Saki'nin sözleri beni olduğum yere çiviledi.

"Olmuyor Sema. Dualarım dünyada ksbul olmuyor işte. Ben Hayrunnisa'ya yaklaştıkça o kendinden soğutuyor. Ne yaptım ki ben ?
Sadece kıskandım.
Çünkü o sadece bana aitti.
Ömer veya bir başkasıyla onu düşününce deli oluyorum."

Saki iç çekerek tekrar içimi acıtan sözlere devam etti.
"Olmuyor Sema ben bu yükü taşıyamıyorum.
Rabbim ondan uzak durmamı istiyor.
Bende uzak duracağım artık.
Artık. Hayrunnisa benim için sadece. Sadece Ahmet'in kardeşi.
Kendime helalim olarak hayal ettiğim Hayrunnisa değil."

Helalini Sev AzizimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin