Helalini Sev Azizim

Rüya

Uyandığımda kan ter içinde kalmıştım. İçimden "Allah'ım sana şükürler olsun. İyi ki rüya görmüşüm."
İlk defa rüya gördüğüm için bu kadae seviniyordum. Hemen abdest alıp namaz kılmam gerekiyordu. Güneş doğarsa kaza kalır namazım. Bende kazaya kalan namazlarımı utançla kıldığım için dikkat ederdim hep.

Abdest alıp namaz kıldıktan sonra yasin okumaya karar verdim. İçimi açardı sabah namazndan sonra Kuran okumak. Okula başlamadan önce öğrenmiştim Kuran okumayı.

Yasini bitirip dua ettikten sonra uyumaya karar verdim ve "Bismillah" diyerek kendimi uykunun huzurlu kollarına atıverdim kendimi.

****

Sabah çok iyi dinlenmiş olarak uyandım. Abdest alarak uyku sersemliğini üstümden atarak kahvaltıyı hazırlamaya karar verdim. Kahvaltı sofrasını hazırlandıktan sonra üstümü giyinirken annemin sesi kulaklarıma ulaştı. "Oo valide sultan günaydın hayırlı sabahlar." diyip yanağına öpücük kondurdum. Biz kahvaltıya otururken abiminde uyandığını farkettim. Galiba bugün beni okula abim bırakacaktı. Abim sandalyeye oturduğu sırada annem abime dönerek "Ahmet bugün kardeşini sen okula götüreceksin oğlum." dedi. Bende yememi hızlandırıp çantamı hazırlayarak abimi bekledim.

****
Nihayet okula gelmiştim. Arabadan inmeden abim " Allah'a emanet ol kimseyle işin olmasın kardeşim" dedikten sonra dediklerni kafamla onaylarayak okula girdim. Dersin olduğu sınıfa giderken dün tanıştığım Sema görüş alanıma girdi. Sevmiştim Semayı benim gibi oda tesettürlüydü.
Sema'ya doğru yönelerek "Esselamun Aleyküm Sema" dedim. Oda gülümseyerek "aleyküm Selam Hayrunnisa" dedi. Birlikte sınıfa doğru yürürken sema baştan beri aklımda olan soruyu bana sormuştu. "Hayrunnisa okulun mescidi nerede biliyor musun.? Bilmediğimi söylerek sınıfa girerken arkamızdan hoca girdi ve yine konuşmamız yarım kaldı.

****

Ders bittikten sonra yanına oturduğum Sema'ya dönerek istersen öğle namazına kadar mescidini bulabiliriz " diyince sevincini ben bile anlamıştım.
Önce sınıftan birilerine sormaya başladık fakat tesettürlü olan bir kız dahi bilmediğini söyledi. Gerçekten çok acınacak durumdayız. Yıllardır aynı okulda olan insanlar bile bir kez olsun mescide gitmemişler miydi.?

Tekrar umutla sağıma dönerek sorabileceğim birileri aradım gözümle. Sınıftan giren biri gözüme ilişti fakat çok sürmeden gözlerimi çektim üstünden ve Sema'ya dönerek "Sema hiç kimse bilmiyor mescidin yerini" dedim hüzünle. Bana karşılık Sema'da "biraz önce kapıdan giren çocuk belki biliyordur. Başındaki takkesini katlayıp cebine koyduğunu gördüm biraz önce. Namazdan geliyor olmalı. Sen sorar mısın yerini .?" diyince ne kadar tereddüt etsemde sormak zorundaydım ders başlamadan namaza gitmemiz gerekiyordu.
Çocuğun gözlerine bakmadan ona doğru yönelerek "Selamun aleyküm birşey sorabilir miyim.?" diyince bana doğru dönüp benim gibi bakmayarak "Aleyküm selam tabii ki buyrun" diyince uzatmadan konuya girdim. "Sınıfta çoğu kıza sordum fakat bilen biri olmadı. Arkadaşım da size sorabileceğimi söyledi." çocuk anlamamış gibi bakıyordu yüzüne bakamasamda anlamıştım. "Ee sorarsan cevap veririm" diyince " me... mescid nerede biliyor musun.?" diyince kekelediğim için gülümsediğini farkettim. Eski haline dönerek cevap verdi takkeli "alt katta dekanın odasının hizasında küçük bir oda var bayanlar için mescid yeri orası" diyince teşekkür edip çok geçmeden Sema'yla namaz kılmaya indik.

****

Çok şükür namaz kılmış, derse yetişmiş, hayırlısyla okulu bitirmiştim. Sema'yla vedalaşıp numarasni aldıktan sonra eve doğru yürürken grup haceganin ilahilerni dinleyerek gittim.
Eve geldiğimde annemin bahçe de oturduğunu gördüm ve yanında gittim. Apartmanımızın komşuları beni küçüklüğümden beri çok severlerdi. E tabi yani çok ekmek almaya gitmişimdir komşularımıza. Annemin yanına oturunca komşuların birileri hakkında gıybet ettiklerini duyunca konuşmadan tekrar ayağı kalktım. Komşulardan biri " Hayrunnisam nereye oturup çay içseydin bizimle" diyince bende adımlarımı biraz yavaşlatıp cevap verdim "yok Allah razı olsun içmiş kadar oldum hayırlı günler size " diyerek tekrar önüme dönüp eve yürüdüm.

Eve girince abimin daha gelmediğini anladım ders erken bittiği için erkenden eve gelmiş biraz kitap okumuştum. Benim açımdan çok rahat bir gündü bugün. Takkeliyle konuşmayı aradan çıkarırsak tabi.
Düşüncelerin içine dalmışken Sema'nın mesaji beni kendime getirdi.
Kimden:Sema
Bugün iyi ki mescidi o çocuğa sordun yoksa bulmamız zaman alacaktı. :)
Çok düşünmeden gülümseyerek mesaja cevap verdim.
Kime:Sema
Kekelemeden sorsaydım iyi olacaktı. :)
Mesajı yazdıktan sonra takkeli çocuk aklıma geldi. Ne güzel başı secdeye giden bir genç Allah'ım benimde karşıma çıkacak helalim namazlı niyazlı başını kızlara bakmak için bir kez bile kaldırmayan birini çıkar.
Şimdiden kendisine haram olan insanlara bile helalim demek ne kadar yanlış. Benimde küçükken çıktığım birileri olmuştu fakat sonradan o kadar çok pişman olmuştum ki birileriyle çıktığıma her gece sabah namazına kalkıp hıçkıra hıçkıra tövbe ettiğimi hatırlıyorum.

Çok derine inmeden annemin mutfaktan sesi geldi. "kızım gel yemeğe " diyince çok geçmeden mutfağa gidip sofraya oturdum. Annem günümün nasıl geçtiği hakkında sorular sorarak yemeğini yemişti. Babamda okula artık abimin bırakacağını söylemiş tek gitmememi tembih etmişti iyice. Oflayamadım bile babama. Biliyodum çünkü bana güveni ne kadar çok olsa da dışarıdaki cahil insanlara hiç güvenmez beni hic tek bir yere yollamazdı.

Gün o kadar çabuk geçmişti ki kendimi namazımı kılmış tekrar yapmış kuran okumuş biri olarak yatağımda buldum. Çok şükür bugünde derin derin nefes alabiliyorduk.
Elhamdülillah Ya Rabbim...

****

Sabah saat tam 07:00 olmuş ben kahvaltısını yapmış abdest almış okula hazır bir şekilde abimi beklerken abim nihayet gelmişti. Beni işe gitmeden okula o bırakacaktı arabayla. Arabaya binince pek konuşmadık. Zaten birbirimizi çok sevsek bile her dakika şakalar yapmazdık. Yani abim çok yapardı ama ben bazen çekinirdim ondan hala çekiniyorum aslında.

Okula geldiğimde sınıfa doğru kafam yerde gözümle mermerleri sayarak sınıfa girdim. Gözümle Sema'yı aramaya başladım fakat daha gelmemişti. Tam müsait bir yer buldum oturayım derken telefonuma mesaj geldi. Oturduktan sonra mesaja bakınca Sema'nın okula gelmeyeceğini anlamıştım bile.
Kimden:Sema
Canım ben bugün rahatsızım biraz okula gelemem. Allah'ın izniyle yarın görüşürüz.
Mesajı okuyunca telaş yaptım biraz galiba. Yüzündeki telaşı gören göz ucuyla bana bakıyordu.
Kime:Sema
Geçmiş olsun kardeşim. Allah sıhhat versin. Yarın inşaAllah görüşürüz. Kendine dikkat et.
Mesajı yazdıktan sonra derse geri döndüm gayet güzel bir ders oldu. Ders hocası da benim gibi tesettürlüydü. Galiba dersi daha iyi dinlemem için motive etmişti beni bu düşünce.

Iki derste bitince namaz kılmak için kalkıp mescide gitmem gerektiğini anladım. Sınıf kapısına iki üç adım kalmıştı ta ki takkelinin sesiyle durmak zorunda kaldım.
"Feraceli kız.?
Arkamı dönüp yüzüne bakmadan cevap verdim.
"Bana mı dedin.?
Onunda yüzüme bakmadığını anlamış gibiydim. Galiba heyecanlanmıştım biraz. Yoksa niye kalbim birden hızla atsın ki. Düşüncelerimden takkelinin sesiyle ayrıldım.

"Mescide gidiyorsun galiba seninle birlikte gelebilir miyim.?