Snapchat {Türkçe Çeviri} l.h

Yirmi Altı

Hala oy sayısı beni memnun etmese de bugün bayram ve bugün küslük olmaz, değil mi?

İyi okumalar!

Luke, salı sabahı, yüzünde bir gülümsemeyle erkenden kalktı. Bugün Diana'nın Sydney'e geleceği gündü. Saat sekizdeki treni alacaktıki ikisi daha fazla zaman geçirebilsinler. Erken gelmek Diana'nın fikriydi çünkü yapacak daha iyi birşeyi yoktu (aslında bu sadece Luke'a söylediği şeydi, gerçek sebep onu biran önce görmek istemesiydi.).

Luke yatağından çıktı ve üzerine iç çamaşırını, bir çift eşofman altı ve bir de tişört giydi (evet, çıplak uyuyor.). Telefonunu alıp odadan çıktı. Mutfağa girdiğinde annesiyle merhabalaştılar.

"Günaydın, balım!" Dedi annesi dolaptan birşeyler çıkarırken. "Jack ve Ben için pankek yapıyorum. Sende ister misin?"

"Evet, lütfen." Dedi Luke. Yüzünde kocaman bir gülümsemeyle. Yemek odasına geçip beklemeye başladı.

Jack ve Ben de masada oturuyordu. İkisinin de elinde telefonları vardı ve onun masaya oturduğunu farketmemişlerdi.

"İyi sabahlar." Dedi Luke neşeyle ve telefonunu cebinden çıkardı.

"Günaydın." Ben mırıldandı. "Neden bu kadar mutlusun?"

"Çünkü küçük Lukey aşık oldu." Dedi Jack, 'u'yu uzatarak.

"Hayır, olmadım!" Luke itiraz etti.

"Ah tabi" güldü Ben. "Kız bugün geliyor. Adı neydi demiştin?"

"Diana." Luke kızın adını duyunca gülümsedi.

"Yapma ama Luke. Besbelli, aşık olmuşsun. Bu çok gülünç." Dedi Jack gülerek.

"Ah kapa çeneni." Dedi Luke kızarırken.

Luke, kardeşlerine Diana'nın geleceğini söylemek istemiyordu ama tabiki Noel için onlar da burada olacaklardı.

"Luke, balım." Diye seslendi Liz mutfaktan. "Diana ne zaman geliyor? Kaçta demek istiyorum."

"Bir saat içinde falan." Diyerek saatini kontrol etti, Luke.

"Ah, peki kahvaltı istiyor muymuş yoksa yapmış mı?"

"Ona sorabilirim." Diye cevapladı.

Snapchat uygulamasını açıp, bir adet öz çekim (Evet, bu kelimeyi çevirirken kullandım.)çekti.

Luke.hemmo: annem kahvaltı isteyip istemediğini soruyor?

Luke.hemmo: yoksa kahvaltı ettin mi?

Dianaa-york: ne kadar iyi

Dianaa-york: biraz yiyebilirim sanırım

Dianaa-york: daha yemedim :)

"Evet istiyor." Dedi Luke annesine.

"Tamam o zaman ben pankekleri yapmaya sen ve kardeşin onu almak için çıktığında başlarım." dedi Liz, yemek odasına geçerken.

"Hop, hop, hop, bekle bir dakika." Dedi Luke. "Ne kardeşi?"

"Eğer bilmiyorsan, senin iki tane abin v-"

"Hayır, demek istediğim ikisiylede gitmek istemiyorum. Onlar, beni onun önünde utandıracaklar." Diye inledi Luke ve kardeşleri güldü.

"O zaman sanırım buraya kadar yürümek zorunda kalacak." Diyerek gülümsedi Liz.

"Hadi ama Luke. Seni utandırmayacağız." Dedi Jack.

"Belki biraz incitebiliriz." Dedi Ben ve ikiside güldüler.

~~~~~~~~

Diana, trene bindikten yarım saat sonra Luke'un snapini aldı. Luke'u görmek için heyecanlıydı ama ailesiyle tanışacağı için endişeliydi de. Ama hey, onlar sadece arkaşlar bu yüzden bu garip olmamalı. Değil mi?