7.

100 15 28
                                    


Yatmak için odaları ayarladığımızda Hera'yla ben Nash' le de İan kalacaktı. "Eminmisin Nash 'le kalmak istediğine?"

Odanın kapısına yaslanıp çapkınca sırıtmaya başladı."Kapım sana her zaman açık, istiyorsan yanıma senide alabilirim." göz kırptığında ben yerimde tepinmeye başlamıştım ,o da fırsattan istifade benimle dalga geçiyordu.

"Düzgün anla birşeyide!"

***

İan'ın Anlatımı

Mai'nin yerinde tepinmesini izlerken yüzünün kırmızının tonlarına meydan okuması dahada çok gülmemi sağlıyordu.

"Gülmesene!" iyice kızaran yüzü sayesinde gülüşüm kahkahaya dönüşmüştü."Mai ,sen ne ara bu kadar çenesi düşük bir kız oldun?" (Yorumunu değerlendireyim dedim sjhsj)

Parmağını tehdit edercesine sallarken bir yandanda bana yaklaşıyordu."Ben miyim çenesi düşük ?Senin çeneni düşürdüğümde görürsün kimin çenesi düşük!"

Gülmem daha yeni sona ermişken tekrar başlamaması için kendimi sıkıyordum ancak kurduğu cümlenin gereksizliği yüzünden tekrar gülmeye başlamıştım.

Bu sefer ayağını yere vurup üstüme atlayacağı sırada aşağı kattan gelen çığlık beni kurtarmıştı. Koşarak aşağı inerken Hera'nın neden çığlık attığını tahmin etmeye çalışıyordum.

Ancak beklediğimin aksine elinde kova tutarak etrafa bakınıyordu. "Hera?"

"Şşt, korkutacaksınız!" Mai boş bir şekilde etrafın bakınırken ben de Hera 'yı anlamaya çalışıyordum. "Neyi korkutacağız? Anlamıyru-" Tekrar bir çığlık duyduğumuzda ardından Nash 'in sesi geldi." Burada! Ayağıma değiyor bir de."
Aynı anda mutfağa girdiğimizde kurbağayı görmemle tekrar kahkaha atmaya başlamam bir oldu." Az önceki çığlığı sen bu kurbağa yüzündenmi attın?" sonunda nefes alıp düzgün bir cümle kurabildiğimde karnım ağrımaya başlamıştı,bu kadar güleceğimi tahmin etmiyordum.

"Komik mi bu ,üzerime üzerime zıplıyor!" Hare elindeki kovayı kurbağanın üstüne örtünce Mai 'ninde belli etmeden gülmeye çalıştığını fark ettim.

"Ee ,yemeği kim hazırlıyor?"

Nash'in Anlatımı

Elim havada öne atıldığımda bu sefer hepsi aynı anda gülmeye başlamıştı ,halbuki gayet de güzel yemek yapabiliyordum.

"Pekala güldük ,ama ben cidden açım." İan' ın söyledikleriyle yemek yapma isteğim iki katına çıkmıştı .Çok mu tuhaf gözüküyor benim yemek yapmam da bu kadar gülüyorlar?

"Tamam sen hazırlayabilirsin." Mai gözlerini kısarak İan 'a döndüğünde ,ikisininde yüzünde kararı ben veririm ifadesi vardı. İnanın ki bunu nasıl yaptıklarını bende çözemedim ."Çıkın o zaman mutfaktan."

Ortamdaki gerginliği bölmek adına araya girdiğimde üçü de sırayla mutfaktan çıktı."Harika bir aşçıyımdır haberiniz olsun!"

En üst raftaki hazır çorba poşetini alıp arkasındaki talimatta olana en çok benzeyen tencereyi aldım. Paketi içine döktükten sonra üstüne su ekleyip beklemeye başladım.

Yarım saate pişen çorbayı on beş dakikada yapmıştım! Bunun getirdiği özgüvenle ağır ağır salona geçtim. "Yemeği hazırladım, altından kalkması zor birşeyi ama ben başardım, bu arada harika bir aşçı olduğumu söylemişmiydim?"

Mai'yle Hera içeri gitmelerinin üzrerinden saniyeler bile geçmeden beni çağırdılar, e tabi gördüler güzelim çorbayı tebrik edecekler.

"Resimlerim yanımda değil imza veremiyorum malesef kağıt varsa o da olur seçici bir insan değilim sonuçta ,ne için çağırmıştınız?" sustuğumda nefes nefese kalmış onları bekliyordum.

"Sen ,bunu nasıl yaptın biraz anlatsana." Mai kaşlarını kaldırmış ve tezgaha yaslanmış bir şekilde bana bakıyordu.

" Paketi döktüm ,suyuda ekledim. Bir de yarım saat bana çok fazla gelmişti ısıyı iki katına çıkartıp on beş dakikada hazırladım. İyi fikir ama değil mi?"

Hera hariç tüm karakterlerin ağzından yazdım işte ,seçemedim .Bölüm biraz sıkıcı oldu büyük ihtimalle ama sözüm var diye hızlı hızlı yazdım.

Her neyse oylarsanız ve yorum atarsanız çok sevinirim.

Psikopat Hırsız||n.mWhere stories live. Discover now