4.

146 24 11
                                    

Daha uzun yazıcaktım ama bilgisayarı bırakmak zorunda kalınca pek uzatamadım bölümü. Okumayı sevenler varsa bu kadarla idare etsin şimdilik. Ayrıca vote verip yorum yaparsanız çok sevinirim. Iyi okumalar.

'' Ashton 'a ne dedin ?'

Yüzü panikle renk değiştirirken az önceki canlı ten renginin yerini bembeyaz yüzü almıştı. ''Hiç bir şey. Sadece aynı iş yerinde çalıştığımızı söyledim ,belki yanlış anlamış olabilir.'' yanındaki kıvırcık saçlı çocuk sırıtarak elini İan'ın omzuna attı.

''Ha bir de iş yerinde yani ?'' bu çocuk anlama zorluğumu çekiyordu ? ''Evet ? Ne olmuş ki?'' İan eliyle alnını ovarken diğerleri kahkaha atarak gülüyorlardı. Hatta oynayanların birkaçı oyunu bırakmış bize dönmüştü.

Bu sefer kıvırcığın yanındaki siyah,kısa saçlı konuşmaya başladı. ''Kız ne çıktı be, bilsem senden önce davranırdım.'' ben hala olayı çözmeye çalışırken İan kolumdan tutup spor salonunun çıkışına doğru sürüklemeye başladı. Sonunda çıktığımızıda kolumu elinden kurtarıp karşısına dikildim.

''Onlar neyden bahsediyorlar ?'' elini ensesine götürüp düşünür gibi yaptı. ''Bilemiyorum. Uyduruyorlar işte.'' tamam pek zeki değildim ama bunun yalan olduğunu anlayamayacak kadar da düşmemiştim. ''Bana doğruyu söyle.'' benden bir iki adım uzaklaşıp üst kata çıkan merdivenlerle arasındaki mesafeyi ölçmeye çalıştı. Yani sanırım.

Koşmaya hazırlanır gibi bir ayağını otarafa atarak yan döndü. ''Birkaç kişiye yattığımızı söylemiş olabilirim. '' ben ne duyduğumu anlamaya çalışırken İan geri geri gitmeye başlamıştı bile . Beynim sonunda olanları idrak edebildiğinde ağzım açık bir şekilde İan a döndüm.

''Yattığımızı mı söyledin ?'' ellerini hayır anlamında sallarken bir yandan geri geri attığı adımlarını devam ettiriyordu. ''Yani teknik olarak hayır. Yatmayı nasıl anladıklarına bağlı, ben sadece uyuduk anlamında söylemiştim zaten.'' Benim hareketlendiğimi görünce arkasını dönüp koşmaya başladı. Edeceğim küfürleri yakaladığım zamana erteliyordum şimdilik.

Merdivenlerden çıkarken yavaşlamasını fırsat bilip aramızdaki mesafeyi iyice kapattım. Hatta yakalamam için tek adımlık bir yer gerekiyordu ama koşu takımında olduğundan yetişemiyordum. Okulun bahçesine çıktığımzıysah İan yağmur yüzünden ayağı kayıp düşünce farkettim. Ve hayır üstüne falan düşmedim.

O hala yerden kalkmaya çalışırken omuzlarını tutup kalkmasını engellemek için beton zemine bastırdım. Normalde gücüm yetmez sanıyordum ama adrenalin patlaması böyle bir şey olsa gerek.

''Mai yemin ederim kötü bir amacım yoktu. '' Bahçede olmamız özgüvenimin tavan yapmasını sağlamıştı ki benim iki katım birine kafa tutabiliyordum. Beni burda dövemezdi sonuçta ? ''Amacın neydi o zaman ?'' sesim ilk defa üstün çabalarım sonucu sert çıkmıştı.

''Ashton 'ın bana yaptığını bende ona yapmak istemiştim o kadar.'' cümlesi ilk başta afallamama neden olsada konuyu sonradan konuşmaya karar verip gömleğinin yakalarını daha sert kavradım. ''O zaman buradakilere doğruyu söyle de görsünler daha ne kadar alçalabileceğini.'' tartışmamız yüzünden okulun yarısından fazlası başımıza toplanmıştı. Ya da ilk defa İan 'ın dövülebileceğini sandıkları için. Ki bunu benim yapabileceğimi düşünmeleri gülme isteğimi ortaya çıkarıyordu.

Ellerimi gevşetip ayağa kalkmasına izin verdim. O kalktığında bende eş zamanlı olarak doğrulmuştum. Yavaşça üstünü silkeleyip sanki uzun bir konuşma yapacakmış gibi genzini temizledi. ''Geçen gün söylediklerimin hepsi yalandı. Mai'yle hiç yatmadım, sadece aynı iş yerinde çalışıyoruz. ''

Bazıları ben bunu yemedim bakışı atarken bazılarıda İan' la yatmadığım için sırıtarak kalabalıktan ayrılıyorlardı. Herkez tamamen dağıldığında biz hiç kıpırdamamış bir şekilde olduğumuz yerde duruyorduk. Yavaşça bana dönüp başını öne doğru eğdi. Her zaman yaptığı gibi elini de ensesine koymuştu.

''Özür dilerim.'' Kafamı biraz ona yakaştırdım . ''Efendim? Duyamadım da.'' ''Özür dilerim.'' çoktan affetmiştim ama intikamımı alma amaçlı elimi kulağıma bastırıp geri çektim. ''Bence daha yüksek sesle söylemelisin.'' sinirlerinin bozulduğunu biliyordum ama o kadar yaptığı şeyden sonra okuldan sağ çıkabilecek olması büyük şanstı.
''Özür dilerim Mai .'' bunu tüm bahçenin duyacağı şekilde söylemişti. ''Ah, hiç sorun değil. Affettim bile.'' bu sefer ben sırıtarak arkamı dönüp sınıfa doğru ilerledim.

***

Okul bitme nezaketini gösterdiğinde her ne kadar rahatsız etsede çanatmı tek omuzuma takıp okuldan çıkmak için ayaklarımı süriyerek çıkışa yöneldim. 'Üniversite' kavramını bulan adama neler çektirdilerde insanlardan böyle bir intikam aldı ? Biri bana açıklayabilir mi bunu .Bu konuyu eve gidince araştırmaya karar verip tekrardan önümdeki ıslak zemine odaklandım.

İan 'ın sabah bu zemindeki hali aklıma gelince yüzüme gülümsemeden öte bir sırıtma yerleştirdim .Ashton 'ın elini omzuma koymasıyla kaşlarımı çatarak adım atmayı kestim. O da durmuştu.

''Ayrıldığımızı sanıyordum Ashton.'' tek eliyle saçlarına şekil verip sonrada deri ceketini düzeltti. ''Ben ayrıldık dediğimi hatırlamıyorum Mai.'' Elini omzumdan çekip önden yürümeye başladı. İlk önce bana bakıp göz kırptı sonra da çaprazımızdaki ağacın dibinden gözlerini kısmış bizi izleyen kız guruba.

Ayrıca bu hareketiyle havalı olduğunu falan düşünüyorsa birileri şuna acı gerçeği açıklamak zorunda. Aslında göz kırptıklarım bayılacak gibi olsa ben de böyle olurdum sanırım.

Yine omuzumda bir el hissettiğimde İan olduğunu düşünüp umursamadan yürümeye devam ettim. "Ama, her elini omzuna atana hiç bir şey demeden izin mi vereceksin ?" derken? İan değil ki bu .

Bölümleri tekrar okudumda ,ne tiksinç yazmışım.

Psikopat Hırsız||n.mWhere stories live. Discover now