Yüzyılın çifti ✔

=3=

//Bi güzellik yaptım keyfim olmasa da laptopı kucağıma alıp yazdım, çok sevdiğim okuyucularım da yorum konusunda cimrilik etmez heralde. Notumu en başa koyuyorum okuyup yazmadığınız için vicdan azabından sürünün diye. Pek kendimi acındıracak şey yazmadım ama yapıcam. Bunu söylemek istemezdim ama... ama... bacaklarıma kramp girdi laptop ile bütünleşmiş durumdayım, onu kenara atarsam bili çekik bomba olurum. Hele yazmadan geçenleri lanetliyorum 'Bana gelen size gelsin' Nokta(.)//

"Geldim işte, milleti toplasanıza" güldü, Kris ve Chanyeol hala sessizliklerini koruyordu. "Uçakta değil ama burada öleceğim sanırım, çok sıkıcısınız"

"Jongin onca zaman neredeydin?" sordu Kris.  

"Şurda burda"

"Tam olarak?"

"Bunu sonra söylerim. Sana" Chanyeol'ün yabancı olduğunu anlatmak için kaş göz işareti yaptı.

"Bay Wu'nun program çekimine gitmesi gerek" dedi Chanyeol.

"Evet, geç kalıyorum" ayağa kalktı.

"Gelmenize sevindim bay Kim" eğildi.

Kai gülümsedi "Öyle mi..."

*

"Nereden çıktı şimdi bu!" sinirlendi Kris, araba da Chanyeol ile gidiyordu.

"Ne yapacağız Yifan, çevremizden bir çok kişi ilişkiye başladığımızı öğrendi"

Kris başını geri atıp gözlerini kapadı "Jongin bizi biliyordu zaten. O aptal değil. Bir şey yapmayacak, beni umursamadığı açık, daha ünlü olmak için evlendiğimizi biliyorsun"

"Sen rahatsın ama bana zarar verebilir, işimi tek kelimeyle bitirir"

"Sakin ol, izin vermem. Ayrıca kovmaya cağına eminim"

"Nasıl?!"

Kris kafasını salladı "Onu tanıyorsam sana işkence edebilmek için yanında tutar" Chanyeol korkuyla Kris'e baktı. "Seni incitmesine izin vermeyeceğim"

Menajer kabullenip yola baktı. Kris biraz düşünceliydi, Jongin normal olmayacak şekilde neşeliydi. En azından Kris'in önünde, kameralar yokken böyle davranmazdı, görmezden gelir tek kelime etmezdi.

*

"Harbi mi?" ince sesiyle cırladı Baekhyun.

"Evet Baek, adamı ölmeden mezara soktun" arabadan inip eve yürüdü.

"Onu beklediğim bir ay ve yatmamış maaşımı konuşurum"

Tao duraksadı "Bay Wu maaşını ödedi ve kim bir ay beklemiş? Deliler gibi iş arıyordun"

Omuz silkti "Ama Jongin yılanı bunu bilmiyor değil mi"

"Umarım yaralı değildir" ufak olanı umursamadı.

"Bir de yaralıya mı bakacağız?" koşup Tao'ya yetişti.

"Hadi içeri girelim Baekhyun"

"Cevap ver. Yardım bekleyen bir sakata bakmam, hele ki Jongin olursa. Üç kat maaş verse bile çekemem"

"Şşş" kapıyı açıp girdi.

Kai koltuğa ters yatmıştı, başı sarkmış ayakları yukarıda. Jongin'in her zaman tiksindiğini söylediği çaylakların yemek yarışını izleyip hırıltı ve hafif öksürükler çıkarıyordu.