Bölüm 54 : "Umarım o da devasa bir porsuk, yılan ya da kartal değildir."

3K 188 15
                                    

1980-Şubat

Lily ve James soğuk havada titreyerek evlerine girerken kıkırdadılar. James asasıyla şöminedeki alevleri yükseltirken Lily de paltoları astı.

"Bu akşam geliyorlar, değil mi?" diye sordu Lily gülümseyerek kendini koltuğa atarken. "İnanamıyorum, Black seni 15 gündür görmüyor." 

"Haberi verdiğimden beri uğramıyorlar. Merlin adına!" dedi James koltukta esneyerek. Lily kıkırdadı. "Ben de inanmıyorum! Ama gerçekten çok fazla yoğun ve biraz da hırslandı sanırım, geçtiğimiz yıl kardeşini kaybetti. Ah, berbat bir durum." Başını iki yana salladı. "Onun için endişeleniyorum. Ve Kılkuyruk gelemiyor, Aylak belirsiz, Pati kesinlikle geleceğini söyledi." 

Önceki yıl hepsi için zor bir yıl olmuştu. Lily ve James birlikte yeni bir hayata başlarken, Yoldaşlık'ın verdiği kayıpların yanı sıra, ailelerden verilen kayıplar hepsi için yıkıcıydı.

 Sirius her ne kadar da umursamıyormuş gibi davransa da, kardeşi ailesindeki en çok kurtarmayı istediği kişiydi. Ve şimdi evden kaçarken onu da buna zorlamadığı için üzülüyordu. Kardeşi evdeki diğerleri gibi davranmayı seçtiğinde ona karşı da cephe aldığı için kendini suçluyordu.

 Regulus'tan tek farkının cesaretli davranıp evden kaçmak olduğunu düşünüyordu. Ama yeterince cesur olmayı başarsaydı, kendi kardeşini yanına alırdı. 

"Yemek yapsam iyi olacak o zaman," dedi Lily ayağa kalkarken. 

James koltuğa uzanmaya yeltenince Lily ters ters ona baktı.

"Ne?" dedi James kendini bakışlardan dolayı kötü hissederken. 

"Evi temizleyecektik." dedi Lily hatırlatmak ister gibi. "Ben yemek yapacağıma göre sen de evi temizleyeceksin." James'in kaşları çatıldı.

"Hayatım, asanı falan mı kaybettin?" Asasını aldı ve salladı, eşyalar yerlerine doğru ilerlemeye başladı ve zeminde kovayla birlikte bez belirdi derken sehpanın üstünde duran iki tane bardak şangırtıyla yere düştü ve parçalara ayrıldı. Haddinden fazla dolmuş olan dolabın kapakları açılınca birkaç eşya içinden düştü.

"Harika." dedi Lily yanaklarını şişirerek. "Kimse sana asayla yemeklerin yapılamayacağından, sadece çoğaltılabileceğinden söz etti mi? Sen buraları dağıtmadan toplarken ben yemek yapacağım." James başını salladı ve kırdığı bardakları asasıyla onardı. "Ve lütfen, teker teker yap." tane tane ekledi Lily mutfak kapısından girerken. 

James bu sefer daha sakin davranmaya karar vermişti. Sırayla yarattığı dağınıklığı topladı, yerleri sildi ve şöminedeki külleri temizledi. Bütün bunları yapması çok uzun zamanını almasa da Lily'e çok yorulduğuna dair söylenmeyi ihmal etmemişti.

"Eskiden bütün o işleri asasız yapan birine böyle dert yanman çok kötü." dedi Lily asasını sallarken. Bulaşıklar lavaboya doğru ilerledi. "Ayrıca yemeği elinden geldiğince büyüsüz yapmalısın, öyle daha güzel olur." Lily tezgahın önünde dururken James ellerini beline dolayarak ona sarıldı. Bir elini Lily'nin karnının alt bölümüne getirdi.

"Peki sence o kime benzeyecek?" Lily tebessüm etti. Bunu kendisi de merak ediyordu. "Umarım gözleri seninkilere benzer ve saçları." Bir elini çekti ve parmaklarını eşinin kızıl saçlarının arasından geçirdi. Lily tezgahtan uzaklaştı ve James'e doğru döndü. 

"Bence," dedi hülyayla. "Erkek olursa sana benzeyebilir. Ama bir kız için o saçlarla başa çıkmak zor olurdu doğrusu." Ellerini kuzguni saçlara geçirip karıştırdı. İkisi birden kıkırdadılar. "Sen içeriye geç, ben yemekleri bitirip gelirim." 

Çapulcu Hatırası ღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin