"Tek Bir Gece"

351 23 6
                                    

April bu kötü ama eğlenceli biraz açık saçık olaydan sonra üstüne en güzel elbisesini giyip aynanın karşısında kendini süzdü. İçinden "Benimkiler gerçekten o kadar küçük mü ya" diye iç geçiriyordu. Aynaya karşı muhabbeti bittikten sonra banyoya geçip saçını kuruttu, ardından makyajını yaptı. Yatağının üstünden çantasını, telefonunu ve oda kartını alıp çıktı. Restorana'a doğru yürürken telefonundan saate baktı. 19:30.

* 63 WHATSAPP BİLDİRİMİ *

" Ah. Kızlara kaç defa söyledim beni böyle gruplara almayın diye. Sadece boş laf."

Ardından annesini arayıp nerede olduklarını sordu. Aldığı cevap onu hiçte tatmin etmemişti.

"Baban bu gün için dışarıda rezervasyon yapmış tatlım. Biliyorsun bu gün 20.yılımız"

"Onlara en başından gelmemem gerektiğini söylemiştim. Şimdi tek yemek zorunda kalacağım." April kendi kendine konuşurken; topuklu ayakkabısı yoldaki taşların arasına takılıyor, ikide bir sendeliyordu.

Restoran'a vardığında uzun kuyruğa girdi. Telefonundan Instagram'da ki "Ah yine çok güzelim Selfielerini, Yine içiyoruz bakın bunlar içkiler fotoğraflarını, Bakın babamdan arabayı çaldım videoları" na bakıyordu. Beğendiği fotoğraflar arkadaşlarının toplu fotoğrafları ve okulunun yüzme takımının paylaştığı fotoğraflardı. O kadar mütevazi bir kızdı ki yüzme takımında kaç kere birinci olsa bile takımın onun resmini paylaştığı resimleri beğenmiyordu bile.

Instagramda gezerken sıra çoktan ona gelmiş, elindeki tabağı doldurmaya başlamıştı. Ardından arkasında tanıdık bir ses duydu.

"Noodle'dan biraz daha alırsan burada ki herkes aç kalacak. "
April aniden arkasına döndü;
"Ya bu kabus mu ne? Yine mi sen? Ama kusura bakma bu sefer üstümde kıyafetim var."
April, Nick'e imalı ve kötü bir ses tonuyla karşılık verdi.
"Hahahah. Gerçekten komikti. Seninle iyi anlaşacağız. Belki de en yakın arkadaşım olursun. Belki de sevgilim. Belki ilişkimiz tek geceliktir." Nick pis pis sırıtarak April'a cevap verdi.
"Sen buna espri diyorsan, kesinlikle komedyen olma. İnsanları gülmekten soğutursun. Salak." April kızarak elindeki tabağı ile hızlı hızlı yürümeye başladı. Bulduğu ilk masaya oturdu.

"Tamam haklısın seviyeyi biraz kaçırdım. Oturabilir miyim?" Nick biraz masum bir ses tonuyla April'ın gözlerinin içine bakıyordu.

"Hayır desem gidecek misin?"

Nick kafasını iki yana sallayıp masaya oturdu. "Eee? Yalnız mı geldin buraya?" Nick yemeğini yerken aynı zamanda konuşmaya çalışıyordu. Ama April hiç cevap vermek niyetinde değildi.
"Benide arkadaşlarım ektiler herkes bir kızın peşine takıldı. Galiba bende." Nick hala konuşuyordu. "Ayrıca hala bana adını söylemedin."

"Adımı sana söyleyeceğimi de nereden çıkardın?" April çatalını ve bıçağını bırakmış, dirseklerini masanın üstüne koyup iki elini birbirine geçirip, Nick'le dalga geçer havasında birazda ona yaklaşarak bakış atmıştı.
"Şimdi olmasa sonra söyleyeceksin. Hepsi söyler."
"Ben diğerleri gibi değilim."
"Biliyorum. O yüzden şuan buradayım."
İkisinde her konuşmalarında birbirlerine o kadar yaklaşmışlardı ki birbirlerinin nefeslerini hissedebiliyorlardı.

Sessizliği April geri çekilerek ve öksürerek bozdu. Yemeklerine devam ederken otelin animasyon grubu restorana hızlı bir giriş yapmışlardı. Ellerinde gitar, tef olan insanların başında birde mikrofon tutan adam vardı. İspanyol havasında giyinip, dans ederlerken April ve Nick'te adamın söylediklerime kulak vermişlerdi.

"Bayanlar ve baylar. Bu gün burada oturmak yok dans var dans. Aşk var, tutku var."

Adam kafiyeli cümleler kurarken aynı zamanda her masayı tek tek geziyordu.

"Ama öncesinde size günün çiftini gösteriyorum."

Bir anda gitarlar susup, mikrofon tutan adam ve restoran da ki herkes April ve Nick'in masasına bakıyorlardı.

"Ne hayır hayır hayır. Biz değiliz, yani, ikimiz, onunla. Hayır hayır hayır. Yok değiliz yani hayır." April yanakları kızarmış bir şekilde hayır demeye devam ediyordu.

"Anladım! Bunlar galiba daha yeniler. Neyse dans dans dans..." Mikrofonlu adam restoranı dolaşmaya devam ederken restoranda ki herkes bize bakıp gülüyorlardı.

"Ne yani 7 tane hayır mı? O kadar da kötü olamam" Nick biraz bozulmuş olarak April'la konuşmaya çalışıyordu.

"Ben kalkıyorum. İyice sinirlerim bozuldu" April çantasını alıp restorandan çıktı. Nick peşinden koşup kolundan tuttu.

"Lütfen bekle. Bana bi şans ver. Bu gecenin sonunda seni eğlendirmeyi başarırsam bana ismini söylemeni istiyorum. Hadi ama eğlenmeye ihtiyacın var." Nick gözlerini büyütüp, yavru bir kedi misali April'ın kolundan tutup onun gözlerinin içine bakıyordu.

"Kolay eğlenen biri değilimdir. Tek bir gece tamam mı?"

"Tek bir gece söz. Bana güven."

Arkadaşlar, hikayemi okuduktan sonra eleştirinizi ve güzel yorumlarınızı bekliyorum. İçinizden gelen her şeyi yazabilirsiniz bütün önerilerinizi. Aynı zamanda her bölümde beğendiğim bir kaç hikayeyi de paylaşacağım. simgerden - KOMŞU ÇOCUĞU - https://www.wattpad.com/story/48848739-kom%C5%9Fu-%C3%A7ocu%C4%9Fu        ĞLinki de burada arkadaşlar. Sizinde hikayenizi paylaşabilirim mesajdan ulaşırsanız sevinirim. Okuduğunuz için teşekkürler.

Dudaklarını Kendine SaklaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin