46-Gerçekçi rüyalar

Mulai dari awal
                                    

"Şimdi bana hâlâ uyanmadığımı ve bunun gerçek olmadığını mı söylüyorsunuz?" dedim şüpheyle.

Adam kendinden emin bir şekilde, "sizi soktuğumuz yapay komada, inandığınız gerçekleri elinizden alınca zihniniz kabullenemedi. Bu da uyanmanıza yol açtı. Fakat ikinci komada..." derken eliyle çevreyi gösterdi. "...her şey aslına uygun. Gerçek sandığınız her şey burada eksiksiz olarak size sunuldu."

"Hâlâ komada olduğuma beni inandırmaya çalışıyorsunuz değil mi?"

"Tercih size kalmış. Ya kabul edip uyanırsınız ve beraber çalışmaya başlarız veya hayatınızı bu yapay komada mutlu mesut geçirirsiniz."

Adamın sözleri çok ikna ediciydi. Eğer hastanede Yu-Mi ile bir araya gelip konuşmasaydım, inanmam işten bile değildi. Fakat onun bedenini, kokusunu ve dudaklarının yumuşaklığını hissettikten sonra beni kimse bunun gerçek olmadığına inandıramazdı.

"Sanırım Yu-Mi Ssi ile geçirdiğiniz gerçekçi anları düşünüyor olmalısınız. Sizce de evlenme teklifi biraz abartılı olmadı mı?"

Bir anda kan beynime sıçradı. Yu-Mi ile özel konuştuğumu sandığım şeylerin onun tarafından bilinmesi beni kızdırmıştı. Yakasına yapışıp "bunu nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Bir önceki komada Yu-Mi Ssi'ye bağlılığınızı fark edince bu sefer yakınlaşmanızın daha iyi olacağına karar verdim."

"Bu kararı sen vermedin" diye itiraz ettim. "Ben özgür irademle adım atıp teklif ettim."

"Neye inanmak isterseniz o olsun. Bu sefer güçlerinizi korumanıza da izin verdim. Aksi halde bulunduğunuz durumdan daha çok şikâyet ediyorsunuz."

"Beni bu sözlerle ikna edemezsiniz" derken sesimdeki tereddüdü hissettiğine emindim.

Bulunduğumuz odadan çıkmak için mekânı dürmek isterken, içimden başarısız olacağıma dair bir inanç büyümeye başladı. Yine de denedim ve otel odama döndüm. Doktor'un yalanlarına az kalsın kanacağımı düşünmek sinirlerimi bozmuştu.

Rüyamda Asfanit'e giderek huzur bulmak istedim. Birkaç dakika sonra uykuya dalmış ve Asfanit'e varmıştım. Önce bir ev ve ardından Yu-Mi'nin varlığını hayal ettim. Onunla sanki yeni ayrılmışım gibi benimle konuşmasına kaldığı yerden devam etti.

Saatlerce dinlesem sıkılmayacaktım. Gerçek dünyada evlenme teklifi için orijinal yollar düşünmeye çalıştım. Sonuçta burada her istediğimi hayal edebilirdim. Aklıma gelen birkaç şekilde evlenme teklifleri denedim.

Her birine verdiği tepkilere baktım. Her seferinde kabul etmesine rağmen farklı seviyede sevincini belli ediyordu. Bir sonraki tekliften önce unutmasını sağlıyordum ki tepkileri gerçekçi olsun. Birçok denemeden sonra evlenme teklifi şeklime karar vermiştim.

Hayali Yu-Mi ile vedalaşıp Asfanit'i terk ettim ve meclis alanına gitmek istedim. Cemile ile başıma gelenleri konuşmak istiyordum fakat meclis alanına ulaşamadım. Düşünerek gitmem gereken yere bir türlü ulaşamamam şaşırtıcıydı.

Sanki meclis alanı hiç var olmamış gibiydi. Doktorun söylediği aklıma geldi, İkinci komada olabilir miydim? Asfanit'e gidebildiğim halde meclis alanına gidemememin sebebini anlayamıyordum.

Emin olmam gereken bir şey daha kalmıştı. Bedenime dönüp Kang Ho'yu ziyaret edecektim. Komadayken benimle nasıl konuştuğunu hatırladım. Eğer hâlâ komadaysam onun tepkilerinden anlayabilirdim.

Mekânı dürerek Kang Ho'nun evine gittim. Kapıyı açan kişi hizmetçiydi. Kang Ho'nun eve gelmediğini laboratuarda olabileceğini söyledi. Bu kadar geç saatte eve dönmüş olmaması şaşırtmamıştı. İşiyle evli bir adam olarak zamanın farkında olmazdı.

Laboratuara mekânı dürerek girmem yanlış algılanabilirdi. Onun yerine binanın girişine yakın bir yere adım attım ve girişteki görevliye adımı verip görüşme talebimi ilettim.

Telefon konuşmasından sonra yukarı çıkabileceğimi söylediler. Görevli biri eşliğinde laboratuara çıktım. Kang Ho kapıya durmuş beni bekliyordu.

"Sizi buraya hangi rüzgâr attı?"

"Son görüştüğümüzde size bir tavsiye vermiştim. Sonucunu merak ettim."

Adam cihaz hakkında yaptığım imayı anlayınca beni aceleyle içeri aldı. "Bu gibi konular ortalıkta konuşulmamalı."

"Anlıyorum, ben sadece sonucu merak ettim" dedim.

"Denemelerim sürüyor fakat şimdilik söyleyebileceğim tek şey doğru yolda olduğum."

Buna sevinmiştim. Cihazın düzeltilmesini çok istiyordum. Görevimin sonuna yaklaştığımı hissediyor ve normal bir yaşantıya kavuşma özlemiyle yanıyordum.

Aklıma takılan bir konuyu daha gündeme getirecektim. "Doktor Jung'ı tanıyorsunuz değil mi?"

Kang Ho şaşkınlıkla bana baktı. Bu ismi bilmemem gerektiğini düşünüyor olmalıydı. En yakın koltuğa çöküp başını ellerinin arasına aldı. Anlatıp anlatmamakta kararsız görünüyordu. O zaman ona yardımcı olmak için ilk olarak konuya ben girmeliydim.

"Doktor Jung yakın zamanda beni kaçırıp yapay komaya soktu. Elinden zorlukla kurtuldum" dedim.

"Bunu yapmamalıydı, size dokunmayacağına söz vermişti."

Kang Ho onunla benim için konuşmuş muydu? Söz vermişti dediğine göre, benimle ilgili aralarında bir müzakere geçmiş olmalıydı.

"Ne zaman oldu bu olay?"

"Sizin basın konferansınızdan sonra telefonda görüştük. Bana yardımcı olduğunuzu söyleyip size dokunmamasını rica etmiştim. O zaman kabul etmişti ama neden sözünü bozdu bilmiyorum."

"Doktor Jung'un branşı ne?"

"Nöroloji" dediğinde hiç şaşırmamıştım. Bana yaptıklarını açıklaması açısından geçerli bir branştı. Asıl soru, doktorun dediği gibi hâlâ yapay komada mıydım? Bunu anlamak için Kang Ho'nın tepkileri yeterli olmamıştı.

Tekrar doktorun yanına gitmeliydim. Kang Ho'ya teşekkür ederek adamın şaşkın bakışları altında mekânı dürdüm. Doktor bıraktığım odada değildi. Etrafa göz attığımda bir ses kayıt cihazının masada durduğunu gördüm.

Merakıma yenik düşüp cihazı çalıştırdım. Gelen ses Doktor Jung'a aitti.

"Mert adlı hastanın durumu gelişme gösteriyor. Şimdilik ikinci yapay komanın gerçekliğine inanmış durumda. Mantığı ile hareket ederek her şeyi karşılaştırıyor. Sonunda yine komada olduğunu anlayıp uyanmayı başarırsa, aradığım kişinin o olduğuna inanıp işbirliği yapacağım."

Duyduklarımdan sonra yeniden komada olduğuma dair düşüncelerim ağırlık kazandı. Yeniden uyanmaktan bahsediyordu. O zaman uyanmalıydım. Fakat her şeyin bu kadar gerçekçi geldiği bir rüyadan nasıl uyanırdım?

-DEVAM EDECEK-

Oylarınızla beni desteklediğiniz için teşekkür ederim.

Yayımlanma tarihi: 21.08.2015

Soru 1: İkinci yapay koma olasılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kelime sayısı: 1234


Üçüncü Göz (SY)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang