''Pazar gecesi Meat Hook'u kiraladım ve bir parti veriyorum.Senin de orada çalmanı çok isterim.''

''Ne çeşit bir parti?''

''Bu şehir de nasıl bir çeşit parti olabilir ki!İşin bittikten sonra partinin tadını çıkarırsın hem.'' dedi ve sırıttı Louis.

''Peki,bunu düşüneceğim.''

Louis memnun olmuşcasına başını salladı ve gözleri restoran'nın kapısından içeri giren Harry'e kaydı.Arsızca gülümsedi.İşte şimdi emin olacaktı.

''Sana kartımı vereyim.'' diyip ceketinin cebinden kartı çıkarıp ona uzattı. ''Adım Louis.Louis Tomlinson.''

Nick'in gözleri kart ve Louis arasında gidip gelirken onun Harry'nin sevgilisi olduğunu anlamıştı.

''Ve sen?'' diye sormuştu.

''Nick Grimm.'' O sırada ise Harry gelmişti.Her şey alt üst olmak üzereydi.

''Louis!İş'te olduğunu sanıyordum.'' dedi gülümseyerek ta ki karşısında oturanın Nick olduğunu farkedene kadar.

Harry kendisini bir akrep sokmuş gibi irkildi.Akrep'teki zehrin vücuduna yayılmaya başladığını ve damarlarında dolaşıp onları boğduğunu hissetti.
Nick şaşkınlıkla olan bitene anlam vermeye çalışıyordu.

Louis ise sadece piç sırıtmasını yapıyordu.

''Bende tam iş görüşmesi yapıyordum.'' Harry'nin yüz ifadesi Louis'nin tüm cevaplanmayan sorularının anahtarıydı. ''Harry bu Nick.Nick bu Harry.'' diye küçük bir tanıştırma yaptı sanki ihtiyaçları varmış gibi...

Nick ise ağzı hafif açık olanları izliyordu ki buradan gitmesi gerektiğini düşündü ve öyle yaptı.

''Derse yetişmeliyim.İzninizle.'' diyip çantasını topladı ve masadan kalktı.Arkasından ''Bu arada ilgileniyorsan iş senindir.'' dedi.Nick cevap vermedi ve restoran'dan ayrıldı.

Harry şuan ne Nick'in peşinden gidebilirdi ne de Louis ile konuşabilirdi.

Louis hiç bir şeyi umursamıyormuş gibi görünüp kahvesini yudumladı.Ama virüs ona da bulaşmıştı.

Sonra anlaşıldığı gibi...Tüm insalığı tehdit eden bu virüs acı veriyordu ama amacı öldürmek değildi.

Adı ''aşk'' olan virüsün kalbinde yayılmasını önlemesi için artık çok geçti.

Beni bir virüs gibi zehirledi.

Onun aşkı damarlarımda akıyor.

*** *** ***

Harry anahtarıyla eve girerken içeride birinin olduğunu ve bunun Louis olduğunu gördü.Ona bir özür borçlu olduğunu hissediyordu.

''Louis?'' eliyle Harry'e bir dakika işareti yaptı.Birkaç kağıtı toparlayıp gözlerini ona dikti ve başını ''evet'' anlamında salladı.

"Özür dilerim."

"Ne için?" sandalyesinde geriye yaslandı ve ellerini birbirine kenetledi.

"Ne için olduğunu biliyorsun.Böyle olmasını istemedim."

"Biliyorum.Umutsuzca, zavallı aşk denen illetin kurbanı olmanı istemezdim." Louis yerinden kalktı ve mutfağa gitti.Dolabı açtı ve aradığını bulamayıp geri kapattı.

"Bunu sana söylemeliydim." Harry'nin sesi ağlamaklıydı.

"Bütün eğlenceyi elinden alırdım,ha?" dedi ve sırıttı. "Peki,penisi kaç santim?"

SUNSHINE(Larry Stylinson)Where stories live. Discover now