LOVE IS A BATTLEFIELD.

2.2K 133 103
                                    

-Önceki Bölüm-

Ağzını bir şey söylemek için açtı.Daha sonra kapıdan yürüyüp gitti.

Arkasından "Eger bir daha sarhoş olursan,buraya gelme." dendi ve ardından kapı örtünme sesi duyuldu.

Harry haklıyken haksız duruma düşmüştü.

Dünyanın en büyük aptalıydı.

Merdivenlerden indi,herşey daha berbat bir hal almıştı ve suçlayabileceği kendinden başka biri yoktu.

Ve o gece sadece kırılan şarap şişesi değildi.

-Şimdiki Bölüm-

Düşmek üzere olduğumda,
Sen her nasılsa hep bekliyorsun,
Açtğın kollarınla beni yakalamak için.

Kollarını bar masasına koymuş ve alnınıda kollarının üzerine bırakmıştı.Başı kuşkusuz ard ardına içtiği içkilerlen dönüyor ve ağrıyordu.

Bir kaç saat önceki hüngür hüngür ağlaması durmuş ve sakinleşmişti.Eve gitmek istemiyordu veya başka bir yere de.Aptallığı sayesinde günlerinin neredeyse çoğunu bu bar sandalyesinde geçiriyordu.

Louis'nin ona verdiği değeri iyi değerlendirememişti.O belki ..bir şans onu sevebilirdi.Onunla mutlu olabilirdi.Hatta-kesinlikle ihtimallerin en düşüğüydü.- evlenebilirlerdi.Ah ne büyük bir hataydı.

İnanılmaz bir pişmanlık duyuyordu.Ciddi anlamda fazla acı veriyordu.Başını masanın üzerinden kaldırdı ve ilerisinde limon kesmek için kullanılan bıçağı aldı.Onu süzdü,etrafında çevirdi.Bir yerlerine saplamak ve bu acıyı sonlandırmak istiyordu.

Ölmek o kadar kötü değildi.Bir keresinde annesi ona "Cennette her ne isterseniz Tanrı onu sizin yapar." demişti.
O da Louis'i isterdi.Orada mutlu olurdular.

Bıçağı sağ eliyle zorla tuttu.Lanet olası eli hala o kazadan sonra düzelmemişti.

Bıçak ile ne yapacağını düşündü.Belki vücuduna ,kollarına çizikler atabilirdi.Ya da daha derin izler yaratabilirdi,geri dönüşü olmayanlarından.

Sağ eli ile tuttuğu bıçagın sivri ucunu sol bileğine yasladı.Mantıklı hiç bir şey düşünemiyordu.İşe yaramasız eli ve bahtsız şansı ile hayatta fazladan yer kaplıyordu.Ailesi,Louis ve kimbilir Tanrı bile onu sevmiyordu.

Bu böyle olmamalıydı.Böyle yaşayamazdı.
Ne kadar acıyabilirdi ki? Bıçağı biraz daha ittirdi.Ufak bir sızı şimdiden akmaya başlamıştı.Hem gözlerinden hemde bileğinden.

O sırada boş bardan içeri birisi girdi.Etrafına baktı.Koştu.Bu sefer yetişmişti.Elinden bıçağı aldı.Harry'nin gözlerinin içine baktı ve daha sonra bileğine.

Hemen oradaki bir bez ile Harry'nin bileğini sardı.Kolları ile ise Harry'nin vücudunu.

Louis bu sefer onu kurtarmıştı.
En azından hayatını.Ruhu hala tehlikedeydi.

***

-''Bu kadar ergen olduğunu da bilmiyordum.14-15 yaşındaki çocuklar gibi bileklerini mi kesmeye çalışıyordun?'' dedi Louis.Yatakta uzanmıştı ve karanlık gecedeki günışına bakıyordu.

-''Mantıklı düşünemedim.Sarhoştum.'' başını eğdi.

-''Ayıkken de pek mantıklı düşünebildiğin söylenemez.'' Louis gülümsedi.

-''Cidden bu konu hakkında tartışmak mı istiyorsun?''

-''Doğru.Yaptığın aptallıklar cidden uzun bir konu.'' Harry gözlerini devirdi.

-''Ciddi miydin?''

-''Aptal olduğun konusunu diyorsan evet.'' Harry gözünü devirdi.

-''Burada kalmam konusunda.'' Louis'nin alaycı tavrı ciddiyete yer vermişti.
Bogazını temizledi.

-''Emin sayılırdım.''

-''Neden bunu yapmak istedin ki? Yani..niye umursuyorsun...sonuçta senin gözünde Meat Hook'ta yaşadığın tek gecelik ilişkilerden biriyim.'' Louis her zamanki sakinliğini ve ciddiyetini korudu.Bu sorunun cevabını bildiğini sanmıyordu.Aklına gelen ilk şeyi söyledi.

-''Daha iyi olabilmen için...Hastasın.Birinin sana yardım etmesi gerek.''

-"Bu cevap bana yeterli olmalı mı?"

Cevap vermedi.

Louis,yorganın içine girdi ve gece lambasını kapattı.Daha sonra Harry'e döndü.Dudaklarını ona yaklaştırdı.Saçlarından öptü.

Harry o anda Louis'nin ona kendisini sevdiğini söyleyeceğini sandı.Ama..

-''Uyu biraz.'' diye fısıldadı Louis.

Harry gözlerini kapattı ve küçük bir bebek gibi kıvrıldı.Louis ona sarılmak istiyordu ama....bilirsiniz o Louis..arkasını döndü ve yattı.

Aşk ,aleyhine binlerce şey söylenen ama bir türlü vazgeçilenemeyendir.

İşte tüm olay buydu.
Harry Louis'den vazgeçemiyordu.

***

Saat dört civarıydı.Gece dört.
Louis telefonunun üst üste çalması üzerine uykusundan uyandı.

Arayan Liam'dı.

-"Liam şuan Zayn ile ilgili fantezilerini anlatman için iyi bir zaman değil." dedi uykulu gözlerini açmadan.

-"Louis.."

Liam'ın sesi berbat derecede kötü geliyordu.Ağlamaklı gibi.

-"Sen iyi misin?"

-"Hayır..yani ben iyi değilim.Zayn o..." sesi titriyordu.Louis gerilmişti.

Harry sesler yüzünden mırıldanarak uyanmıştı.Gözlerini ovuşturdu.Yatakta öylece oturan Louis'e baktı.

-"Louis..noldu arayan kimdi?"

-"Zayn.."

-"Zayn ne?"

-"O ölmüş Harry.Zayn ölmüş."

***

Süprizz! (Kısa oldu küfretmeyin)
Zayni neden öldürdüm bilmiyorum ama Liam için daha iyi planlarım var.

Ve sanırım Zayn'nin gruptan ayrılması diğer bir nedeni.
Herneyse kısa zamanda bir bölüm daha eklemeyi düşünüyorum.

İnanın çok meşgulum şimdilik bununla yetinin sjsksnkdkdj hepinizi seviyorum yakın zamanda görüşmek üzere.

SUNSHINE(Larry Stylinson)Where stories live. Discover now