21. Bölüm

1K 70 29
                                    

Yixing'in kendisini tutamayarak dudaklarından dökülmesine mani olamadığı fazlasıyla karanlık ve fazlasıyla iğreti kıkırtısını duyumsayan Yifan, aniden kafasını çevirdi.

Bakışları, öfkeyle kaplanmıştı ve keskin hatlara sahip yakışıklı suratı, sinirden seğiriyordu. Anlamıştı, aptal değildi. Hoş aptal olsa bile, diğerinin gülüşündeki bazı şeyleri fark edecek kadar Yixing'i iyi tanıyordu.

"Sakın!" diye mırıldandı. Kalın ve şekilli olan gergin dudakları, belli belirsizce hareket ederken, sesi, avına saldırmadan önce tıslayan zehirli bir yılandan farksızdı.

Tanrım!

Yixing, Yifan'ın bu halinden, onun kapının pervazında ki zavallıya düşündüğünden daha ve daha fazla değer verdiğini anladı ve Yifan'ın oldukça yoğun bir öfkeyle kaplanan tehditkâr bakışlarına karşılık olarak en masum tavrını takındı, yutkundu, kaşlarını yukarıya kaldırırken ellerini havada yapmacık bir telaşla savurdu. "Cidden..." diye soludu. "Cidden aklımdan onu bu oyuna dahil etmek yada herhangi bir zarar vermek gibi bir düşünce geçmedi."

"Tabii, tabii," diye düşündü, Yifan. "Sen onu benim külahıma anlat!"

Ancak Yixing'in bu yapmacık masum tavırlarını bozup atmadı. Gözlerini; önüne atılan ciğerinin kokusunu alıp aniden ortaya çıkıveren ve leziz akşam yemeğinden kendilerine yüzsüzce pay isteyen diğerlerine, "Hayır!" dercesine cırlayan, huysuz bir sokak kedisi gibi kıstı ve çenesini yukarıya kaldırdı. "Onunla uğraşırsan, bu senin zararına olur, Yixing!"

Yifan'ın sözlerinin ardından omuz silken Yixing gözlerini bir iki saniye kadar kapattı, ardından açtı ve Yifan'a inandırıcı olmasını umduğu bir bakış fırlattı.

"Yemin ederim, aklımdan kötü bir düşünce geçmedi... Sadece," deyip sustu ve kafasıyla, kapının pervazında dikilen, gözleri sarışın devin üzerinden bir an bile ayrılmayan ve kollarını onun kendisine sarılmasını istercesine havaya kaldıran çocuğu, Kyungsoo'yu gösterdi. "Çok zavallı görünüyor. Ve çok aciz... Bilirsin, bu beni her zaman----"

"Kapa çeneni, XingXing!"

Veeee, baaam!

Oh Se Hun'un dudaklarından dökülen cümleyle birlikte Yixing'in bir kez daha içinde onun üzerine atlayıp, boğazına yapışma isteği uyandı. Oh Se Hun'un boynuna dişlerini zalimce sapladıktan sonra kanının son damlasına kadar içerek vücudunu kurutup onu ıstıraplı bir şekilde yok etme arzusu, etrafını çepeçevre sardı.

Oh Se Hun'u öldürmek istiyordu!

Onu parçalara ayırmak istiyordu!

Kendisine tüm yaptıklarının ve böyle seslenmesinin hıncını çıkarmak istiyordu!

Ancak şuan için yalnızca bakışlarını teslimiyetle Oh Se Hun'un o korkusuz bakışlarından kaçırdı, omuzlarını çökertti, sırtını kamburlaştırdı, mazlum bir ifade sergileyerek kafasını öne eğdi.

Bu sırada Yifan oldukça hızlı ve zarif bir şekilde yerinden kalktı, büyük adımlarla, kapının pervazında dikilirken hala kendisine sarılmasını istiyormuşçasına kollarını öne uzatan pizzacı çocuğun yanına gitti ve Kyungsoo'ya sarıldı. Sonra onu dikkatli bir şekilde kucakladı ve Kyungsoo'ya yukarıdan sevgiyle baktı. Kafasını eğip, burnunu onun saçlarına dayarken, yavaşça konuştu. "Sana o odadan çıkma dememiş miydim?"

Sözünü dinlemediği için ona kızmış ve Yixing'in yeniden şuan ki haliyle birlikte kendisini gözüne kestirmesine izin vermiş olsa bile sesi yumuşacık, korumacı bir tavırla Kyungsoo'nun üzerine gerilen ancak yine de içindeki dikkatliliği ve özeni hissedilen kolları ve dokunuşları gibi de, nazikti.

+Şeytanla Anlaşma+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin