7. Bölüm

1.3K 114 3
                                    

Oh Se Hun, iri iri açılmış gözleriyle, şuan soğuk dudaklarını kapatan sıcak ve yumuşak dudakların sahibine bakıyordu. Birazdan şaşı olabilirdi, zira Jongin denilen kucağındaki sevimli çocuk çok yakınındaydı...

Hemde çok yakınında!

Jongin, dudaklarındaki soğukluğun arasından belli belirsiz yayılan elma tadını algılarken, Oh Se Hun'un pürüzsüz bembeyaz yanaklarındaki ellerini oynattı. Jongin sıcak, pütürlü diliyle, kucağında oturduğu seksi adamın dudaklarını yalamadan önce, onun yanaklarını sevdi. Ardından yakıcı sıcaklığını onun alt dudağına sürtüp, Oh Se Hun'un daha da gerilmesine neden oldu.

Oh Se Hun'un bir kalbi olsaydı, kesinlikle alt dudağına hafifçe dokunup onu yavaşça yalayan bu sıcak çocuk yüzünden şuan tekleyebilirdi. Bunu biliyordu. Ancak onun göğsünde, kucağındaki çocuk gibi hızla çarpan bir kalbi yoktu.

O kalp, soğuk bir lanetliliğe kurban giderek kaybolmuştu.

Jongin, küçük ve narin bedenini üzerinde bulunduğu adamın güçlü ve yapılı olan sert bedenine bastırdı. Soğukluğu hissederken buna aldırmayarak yalamış olduğu alt dudakta pütürlü dilini küçük bir gezintiye çıkardı, dilinin ucunun değdiği her yerden tatlı bir soğukluk kendisine ulaşıyor, elma tadıyla birlikte garip bir uyum oluşturuyordu.

Oh Se Hun, vücudunu kendisine bastıran, alt dudağını boydan boya dilinin ucuyla yalayan çocuğa üzerinden atamadığı şaşkınlık yüzünden karşılık veremezken Jongin onun yakışıklı suratının iki yanına yerleştirdiği küçük esmer ellerini, parmaklarını kıpırdatarak aşağı indirdi. Kısa kolları şimdi Oh Se Hun'un kolalı gömleğinin izin verdiği ölçüde açık kalan soğuk tene değmişti.

Jongin, dilini bir kere daha diğerinin alt dudağında gezdirdi. Soğuk ve elma aromasıyla taçlandırılmış olan nefis dudakların kıvrımlarında kısa bir tur attı. Ardından ise kollarının altından bir heykelin hareketsizliğini andıran adamın dudaklarından kendi sıcak dudaklarını çekti.

Esmer olan hafifçe kafasını arkaya itti, karşısındaki adama buğulanmış, sıcak kahverengi gözleriyle bakıp, uzun gür kirpiklerinin kaşlarını taramasına neden olacak kadar kırpıştırarak dudaklarını yaladı.

Şekilli ve kırmızı olan zedelenmiş dudaklarını yaladı.

Oh Se Hun'un az önce soğuk dudaklarına kapanan dudaklarını yaladı.

O'nun sıcaklığını sevdiği, dolgun dudaklarını yaladı!

Jongin'in ince parmakları, Oh Se Hun'un beyaz gömleğinin yakalarıyla oynarken derin bir nefes aldı, karşısında şaşkınca duran adama birşeyler söyleyebilmek için yutkundu. Ancak o güzel gözleri, kırmızı ve soğuk dudaklardan bilinçsizce aşağı sürüklendi, Oh Se Hun'un keskin çene hattının ortasında bulunan küçük yumruya bakıp elinde olmadan kıkırdayarak sırıttı. Güçlü, beyaz, güzel dudaklarının içine gizlenerek düzgünce dizilmiş dişlerini göstererek, üzerinde bulunduğu adamın kulaklarını uğuldatacak bir kıkırtıyı odanın içine bıraktı.

Kafasını ileriye doğru uzatıp, bu sefer şirin bakışlara sahip gözlerinin odaklandığı noktaya dudaklarını değiren esmer çocuk, diğerinin kollarını aniden ince ve narin beline dolamasına neden oldu.

Oh Se Hun, çenesini emen çocuğun sıcak nemliliğiyle birlikte sadece iç güdülerini kullanarak ona sarılmış, ve küçük, narin vücudu daha fazla kendisine bastırmıştı.

Ah...

Sıcaklık, ıslaklık ve garip duyguların birleşimine daha fazla dayanamayan bir adet Oh Se Hun, diğerinin dilini ıslak tenine değirip, ona bir fiske vurmasıyla birlikte kontrolünü kaybetti. Üzerindeki bedenin beline dolanmış ellerini çözüp, onun yavaşça küçük sırtını okşamaya başladı.

+Şeytanla Anlaşma+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin