''Başka zaman fıstık kendine dikkat et ve o çocuklar bir şey yaparsa hemen beni arıyorsun ciddiyim.'' dediğinde sert gözükmeye çalışıyordu ama başaramıyordu.

''Merak etme Ali'm bir şey olmaz herkese selam söyle, kendine iyi bak'' diyerek yanağından öpüp arabadan indim. Evimin önüne kadar beni bırakmıştı ve saat on ikiye geliyordu. Araba hareket edip gözden kaybolduğunda bende arkasından bir süre izledim. Daha sonra arkamı dönmemle karşımda sigara içen Berkay'la karşılaşmam bir oldu, bana kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Onun burada ne aradığını düşünürken bende kaşlarımı çattım. Yavaşça yanıma yaklaştığında ellerimi bağlayıp sessizce yüzünü inceledim.

''Bu saatte nereden böyle.'' dediğinde tek kaşımı kaldırıp yüzünü inceledim. Oldukça rahat bir şekilde soruyordu ve yüzünde ki ifadeden bir şey anlaşılmıyordu. Şimdi buda neydi bu çocuk bana neden soru sorup her dakika burnumun ucunda bitiyordu.

''Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum, hem senin evimin önünde ne işin var.'' dedim. Berkay elindeki sigaradan son kez nefes çekip yere attı ve üzerine basıp bana döndü.

''Burası benim mahallem her yerinde durmaya hakkım var. Ayrıca bu mahallede oturuyorsan beni de ilgilendirir.'' dediğinde bu saçma sapan sözlerine sadece güldüm.

''Ya sen nasıl bir manyaksın, sen kimsin ki önce karşıma çıkıp beni tehdit ediyorsun daha sonra beni koruma ayaklarına yatıyorsun, şimdi de gelmiş hesap soruyorsun. Bu mahallede oturman bana karışma hakkını vermez. Benim diğer kızlar gibi senin karşında korkacağımı zannediyorsan yanılıyorsun çünkü daha beni hiç tanımıyorsun.'' dediğimde sesim yüksek çıkmıştı. Berkay birden kaşlarını çatıp beni kolumdan tuttuğu gibi sürükleyip duvara yapıştırdı, kolumu o kadar çok sıkıyordu ki kesin yarın moraracaktı.

''Bana bak Yaren misin nesin benimle sakın bir daha böyle konuşma anladın mı, sana iyi davrandım diye tepeme çıkmaya çalışıyorsun ama buna izin vermem. Şimdi bana o arabadakinin kim olduğunu ve bu saatte nereden geldiğini söylüyorsun hemen.'' dediğinde sesi buz gibiydi. Bu kadar şiddetli bir tavır beklemediğim için yutkundum.

''Ali işte biraz gezdik ve eve bıraktı beni'' dediğimde elini yumuşattı ama çekmedi.

''O çocuk neyin oluyor.'' dediğinde hızla kolumu çektim. Bu kadarı gerçekten fazlaydı.

''Sevgilim oluyor, uzun zamandır birlikteyiz, özlemiş gelmiş, şimdi eve gideceğim sorgulaman bittiyse tabi '' dediğimde yüzünden ne hissettiğini anlamaya çalışıyordum. Berkay, kaşlarını çatıp yumruğunu duvara geçirince şaşkınca geri çekildim. Elinin üstü kanamaya başlayınca elini tutmaya çalıştım ama o buna fırsat vermeden elini hırsla çekti ve açıklama yapmadan uzaklaşmaya başladı. Bu çocuğa bir türlü anlam veremiyordum geldiğimden beri derdi neydi. Hem ben az önce Ali'nin sevgilim olduğunu mu söylemiştim, yaptığımın doğruluğunu sorgularken birden kaşlarımı çattım. Hayır yani ona neydi çokta iyi olmuştu onu hiç ama hiç ilgilendirmiyordu.

Eve girip hızla odama geçtim. Kendimi kirli hissettiğimden güzel bir duş aldım ve aklımdaki düşüncelerle kendimi yatağın üzerine bıraktım ve gözlerimi kapatıp derin bir uykuya daldım.

&&&

''Kızım kalk hadi okula geç kalacaksın.'' yatakta bir sağa bir sola dönüp gözlerimi açtığımda vücudum o kadar yorgundu ki kalkmak istemiyordum. Yorganı üzerimden atıp banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım. Uyuşuk adımlarla tekrar odama geçip üzerime formalarımı geçirdim. Saçlarımı açıp taradıktan sonra hafif bir eyeliner çektim. Çantamı alıp aşağıya indim. Annem ise her zamanki sabah enerjisi ile kahvaltı hazırlamıştı. Beni alnımdan öptü ve cebinden para çıkarıp elime tutuşturdu.

''Karnını doyur bir tanem, aç gitme sakın bunu da al harçlık yap.'' dediğinde annemi öptüm. Onun hakkını asa ödeyemezdim. Annem ayakkabılarını giyinip evden çıkacakken kapının önünde onu izledim.

''Sağ ol anne hayırlı işler.'' dedim annem el sallayıp hızla evden çıktı.

Bende bir şeyler yedikten sonra softayı toplayıp evden çıktım. Hava soğukluğunu kırmıştı ve hafif hafif kar yağıyordu. Gülümseyerek okula doğru yürüdüm. Önümü birden Büşra kesince irkilmiştim.

''Günaydın'' dediğinde elimi kalbimden çekip güldüm. Bu kız çok şeker ve enerjikti.

''Sana da günaydın.'' dediğimde yanıma geçip benle yürümeye başladı.

''Büşra sana bir şey soracağım sen Samet'le yakın mısın.'' dediğimde Büşra gülümsedi.

''Samet benim sevgilim bir yıldır birlikteyiz.'' dediğinde şaşkınca suratına baktım böyle bir şey açıkçası beklemiyordum. Yani pek belli etmiyorlardı ya da ben dikkat etmemiştim.

''Yakışıyorsunuz.''

''Sağ ol canım, ee dünkü çocuk kimdi.'' dediğinde suratım asıldı birden aklıma dün Berkay'ın yaptıkları gelmişti.

''Büşra sana bir şey diyeceğim ama Berkay dahil kimseye bir şey demeyeceksin.'' dediğinde elini ağzına götürüp fermuar çekti.

''Ya Ali benim çocukluk arkadaşım ama Berkay sevgilim olarak biliyor, beni dün anlamsızca sinir edince öyle söylemek zorunda kaldım.'' dedim. Büşra kaşlarını kaldırıp omuz silkti.

''Tamam sorun yok merak etme bu arada yanımdaki kız taşındı ve gitti maalesef, artık benimle oturmaya ne dersin.''

''Olur.'' dediğimde okula giriş yapmıştık. Herkesle birlikte sınıfa çıkıp içeri girdiğimizde bakışlar bir anda bize döndü ve sonra tekrar eski hallerine dönüp konuşmaya devam ettiler. Berkay ve Samet ileride hararetli bir şeyler konuşuyorlardı. Samet bizi görünce Berkay'ın omzunu sıkıp ayağa kalktı ve Büşra'nın yanına gelip yanağından öptü.

''Nasılsın Yaren.'' diyerek bana gülümseyince bende tebessüm ettim.

''İyiyim Samet sen nasılsın''

''İyiyim sağ ol.'' dediğinde başımla onaylayıp Büşra'nın yanına oturdum. Berkay'a baktığımda bakışları üzerimdeydi, bakışlarım eline düştüğünde sargılıydı, dün neden öyle davrandığına hala anlam verememiştim.

Hoca içeri girince herkes derse dikkat kesildi, bende ufak ufak notlar alıyordum tam nokta koymuştum ki birden omzumun dürtülmesiyle Büşra'ya baktım bana kağıdı uzatmıştı. Yüzüne bakıp

''Bu ne'' dediğimde arkasını gösterdi.

''Berkay'dan'' dediğinde kaşlarımı çatıp kağıdı açtım.

(Bundan sonra yaşanacaklardan ben sorumlu değilim, kendine dikkat etsen iyi edersin KÜÇÜK HANIM.) yazıyordu. Buda ne demekti şimdi bu çocuk neden benle uğraşıyordu, kaşlarımı çatıp Berkay'a baktığımda bana gülümseyip birde pişkince göz kırptı, Gözlerimi devirip önüme döndüğümde sıkıntıyla iç çektim.

Artık hayatım eskisi gibi değildi ve bütün dertler bir bir inadına beni buluyordu. Oysa benim tek istediğim derslerime yoğunlaşmaktı, sanırım bu isteğimi gerçekleştiremeyecektim.

KAYIP HAYATLAR Where stories live. Discover now