11.Bölüm - Balo Gecesi -

Mulai dari awal
                                    

Yutkundum ve cevap vermek yada vermemek arasında gidip geldim. Luhan'a neler olduğunu anlatmadım. Sadece Kyungsoo bana mesaj attı ve ona gelmeyeceğimi söylediğimden beri cevap gelmedi. Luhan'ın baloya gelmeyeceğim bilip bilmediğini bilmiyorum.(ÇN/bilip bilmediğini bilmiyorum. doğru okudunuz)

İçime odadaki tüm havayı uzunca doldurdum ve "Cevapla" ya bastım. 

"S-selam?"  korkakça konuştum , Lulu'nun kızgın olacağını düşünüyordum. 

Diğer hatta bir hareketlenme oldu."Oradaki... Baekhyun?" birisi sorduğunda şaşırdım. O Luhan değil! Kim?! 

"Evet." cevapladım. "Sen kimsin ?"

"Ha!"  diğer hattaki kişi bağırdı . "Arkadaşın yanımda ve 10 saniyen var. Tüm silahlarını bırakıp teslim olarak etraftaki terk edilmiş binayı bul—"

"Sehun!" birisi bağırdığında Luhan'ın sesini tanıdım."Kimi arıyorsun?! Telefonumu geri ver! "

Yani Luhan , Sehun'la mı?! Hey! Noluyor?!

Birkaç ses arasından Sehun'un kahkahasını duydum , cızırdıyan sesler ve bağırışlar , Luhan sonunda , telefonda. "Baek?! Baek!!!"bağırdığında yolda olduğunu söyleyebilirdim , korna ve araba sesleri geliyordu. 


"Luhan."  gözlerimi yuvarladım. Sehun ve benim tatlı arkadaşımın arasında bir şeyler olduğunu söyleyebilirim !

"Şuan neredesin?!" sordu. "Kaç saattir seni ve Kyungsoo'yu bekliyoruz! Seni gelip almamı mı  istiyorsun! Salona vardık bile! "

"Luhan..." cesaretimi topladıktan sonra devam ettim. "B-ben... baloya gelmiyorum."

Duraksama oldu. Luhan derin nefesler alıyor gibiydi. Uh-oh.

"Lu—"

"NE DEDİĞİNİ SANIYORSUN?!" bağırdığında neredeyse telefonu atıyordum."NEDEN?! BALO İÇİN ŞARKI SÖYLEYECEĞİMİZİ HATIRLAMIYOR MUSUN SENİ SALAK—"

"Hey kes sesini!"  ona bağırdım "Sehun duyabilir—"

"O salonda! Beni duyamaz!" o da bağırdı. "Ve konuyu değiştirmeyi kes Byun Baekhyun!" sert bir biçimde cevapladı. İç çektim ve omuzlarımı rahatlattım. 

Bu zor olacak.

"Luhan..."  düşüncelerimi birleştirmeye çalışıyordum

"Bana şeytan üvey kardeşlerinin bu olayla ilgisi olduğunu söyleme?!" Luhan aniden sorduğunda yutkundum , bir şeyler bildiğini düşünmeye başladım. En yakın arkadaşlarım hayatımın nasıl olduğunu gerçekten iyi biliyorlar. 

"B-ben... T-tam olarak değil." onu cevapladım.

Luhan sinirle bağırdı "Şu minik or*spular!!!" bağırmaya devam etti. "Baek! Onların bunları yapmalarına izin vermemelis—"

*Toot toot*

Kaşlarımı çatarak telefonuma baktım . "Düşük batarya?" okudum ve telefon öldü.

Ugh. Dün akşam şarj etmeliydim. 

Tam şarj aletini almaya giderken , kapının nazikçe tıklatıldığını duydum ve kim olduğunu tahmin edebiliyordum. Ölü telefonla kapıya yürüdüm ve aniden kapıyı açtım. 

Petunya Teyze yapmacık bir sırıtışla yere bakıyordu. 

"Baekhyun..." elindeki kağıtlarla yüzünü serinletirken soğukkanlı bir şekilde seslendi.

Zoraki gülümsedim. "Evet teyze ?" sorduğumda bu gece baya süslü bir elbise giydiğini farkettim. Biryere gidiyormuş gibi görünüyordu. Uzun parmaklarındaki yüzükleri , boyun ve kulağındaki altınları farkettim.

Onlar benim annemin. Bunları ondan alabilmek için savaşmıştım. 

"Bu akşam kumarhaneye gidiyorum." Kağıt tomarlarını elime sıkıştırırken söyledi."Gideceğim kumarhane şehre yakın biryerlerde."

Somurttum. "Uhm... ikizleri götürmek zorunda mıyım, Teyze?"

Petunya Teyze başını salladı. "Hayır." cevapladı "Onları baloya götürdükten sonra kumarhaneye geçeceğim. Tüm hizmetçiler bugün izinli yani evde yalnızsın. Burada kalmalı ve sana verdiğim tüm işleri yapmalısın. " Ardından elimdeki kağıtları işaret etti .

Kağıtlara baktım. Uzun 3 kağıt. Yutkundum.

"İkizleri geceyarısı alacağım." Saçını omuzlarının arkasına atarken konuştu.  "Ve geldiğimizde tüm işleri bitirdiğine emin ol. Yoksa.. GVA'yı tekrar göremezsin." Merdivenlerden yavaşça inmeden önce bana şeytani bir gülümseme verdi.

İç çektim ve bugün yapmam gereken işlere baktım

"Köpek evini temizle. Hey! Bizim köpeğimiz yok! Ne köpek evi? " Kafamı salladım ve okumaya devam ettim."Tüm saç fırçalarını temizle.Tüm sıçanların yuvalarını bul ve onları öldür. Evde dolanan tüm karıncaları yoket. Yerleri cilala , tavanı ve duvarları da. Rafları ve komşunun raflarını temizle. Koridoru sil. Duvarları maviye boya. Fosseptiği temizle. vb vb. "

Kafamı hızla salladım. "Bunları tek gecede bitirmem imkansız " Korkuyla yere yığıldım. Öleceğim! 

Duvardaki saate baktım. Çoktan 6 olmuş. Hızla çalışma kıyafetlerimi aldım ve kertenkelelere koştum. 

Son kertenkeleyi gördüğümde üvey kardeşlerim merdivenlerden elbiseleriyle iniyorlardı. Onlar bana dalga geçermişcesine gülümseyerek baktıklarında sinirle onlara baktım.

Kapıyı arkalarından kapatmadan önce yanımdan geçtiler , ikisi de geriye dönüp şeytanca tekrar gülümsediler. 

"Acıklı." Krystal umursamazca konuştu ve saçını geriye attı. Ardından kapının kapandığını duydum. 

Kaşımı kaldırdım.  "Ugh." sızlandım ve işime devam ettim. 

* * *

Bir saattir işimi yaparken kapının çaldığını duydum. Ağır gözlerle oraya baktım ve kapıya yürüdüm. 

Kolumu çektim. Tamamen giyinmiş ve güzel kokan DO Kyungsoo'yla karşılaştım. 

"K-kyung?" şaşırdım.

Kyungsoo gülümsedi. "Hey, Baek." el salladı. "Geceni kurtarmak için geldim."

Ardından göz kırptı.


Çevirmen : Gozdexo

Bir ChanBaek Masalı [Çeviri]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang