Bugün evde yalnızdım, eskisi gibi. Biraz kafamı dağıtmak için bir müzik açıp duşa girdim. Her şey o kadar karışmıştıki kafamda, bir türlü çözüm üretemiyordum. Burak neden Savaş'ın ailesini öldürdü? Yiğit'e çatışmada bir şey oldumu? Burak kızı neden geri aldı? Kafamda bu sorulara bir yanıt ararken aşağıdan gelen sesle suyu kapatıp kulak kabarttım. Bir kere daha geldi ses. Hızlıca üzerime havluyu sarıp odama gittim ve sopayı alıp sessizce aşağı inmeye başladım. Ev karanlıktı hiç bir şey gözükmüyordu. Mutfaktan az bir ışık geliyordu, birisi çekmeceleri veya buzdolabını karıştırıyordu. Kesin hırsız! Sopayı vurmak için hazırladım, yavaşça mutfaka girdim. Birisi buzdolabımı karıştırıyordu. Arkasından sessizce yaklaşıp sırtına sopayı indirip bağırmaya başladım
Nasıl girdin içeri! Kimsin yüzünü göster! Seni geberteceğim!
Dur! Ah vurma dur! Duygu benim Burak
Doğru ya Burak! Vurmayı kesip, sopayı masaya bıraktım ve üzerimdeki düşmek üzere olan havluyu kavradım.
Sessizce neden girdin? Çok korktum!
Uyuyorsun sandım, uyandırmak istemedim
Buzdolabımı karıştırmak nereden çıktı?
Eve gidesim yoktu ben de bir şeyler atıştırıp, koltukta kıvılır yatarım diye düşünüyordum. Nereden biliyim sopa yiyeceğimi!
Özür dilerim ya bir şeyin var mı?
Yok canım, sadece kemiklerim kırıldı
Benim suçum sanki! Ya sen değilde başkası olsaydı? Burak diye seslense miydim?!
Sen de haklısın tabi
Tabi haklıyım! Bir daha öyle girme! Duştaydım ne güzel! Yüreğim ağzıma geldi ya! Ya merdivenlerden kayıp-"
Burak konuşmama daha fazla dayanamamış olacak ki bir anda beni kendisine çekip öptü. Havlu ellerimin arasından kayınca Burak ve benim aramda kaldı. Tam düşmemesi için geri çekilemiyordum. Elimi Burak'ın gözlerine koyup geri çekildim
Ne yapıyorsun?
Sakın açma gözlerini, elimi çakiyorum. Bak sakın! Tamam mı?
Tamam
Hızlıca eğildim, havluyu aldıp belime sarınca Burak'a baktım. Gözleri açıktı!
Sana bakma dedim!
Tutamadım kendimi. Zaten yakında göreceğim
Bunu söyleyince kıpkırmızı oldum ve ağzım açık kaldı
Bunlar gerçekler güzelim. Şimdi iyi geceler
Burak anlımdan öpüp elindeki pudinkle içeri gidip koltuğa yayıldı fakat ben hala olduğum yerde dona kalmıştım. Yakında göreceğim ne demekti şimdi? İlk kez beni öptü diye devamı gelir sanıyor ama ben Duygu'yum. Evlenmeden olmaz.
Kendime gelip merdivenlerden çıkarken Burak'a bağırdımEvlenmeden olmaz!
••••••
Gece uyurken gök gürlemesiyle birlikte, merdivenlerden çıkan bir öküz sesi duydum. Burak içeri dalıp yanıma yattı ve iyice bana sokulduGit yerine yat Burak, uykumu dağıtıyorsun!
Ol-olmaz
Nedenmiş o? Ne güzel uyuyordun aşağıda
Olmaz işte sensiz uyuyamıyorum
Dışarıda yağmur başlayıp tekrar bir gök gürültüsü koptu. Burak bana daha da sıkı sarıldı
Bir dakika. Yoksa? Sen gök gürültüsünden korkuyorsuun
Nereden çıkardın, yok öyle bir şey!
Buraak. Gel gel. Gök gürleyince öcüler gelirmiş, yaramaz çocukları alırmış, sen yaramaz mısın?
Değilim
Ama bana yaramazsın gibi geliyor?
Hayır değilim!
Bir daha gök gürlerse gözlerini kapat ve istediğin bir kişiyi dans ederken hayal et. O zaman korkmazsın.
Ya işe yaramazsa?
Her zaman işe yarar.
Burak'a daha sıkı sarılıp kahkaha atmaya başladım
Gülme! Korkmam gayet normal bir şey
Tabiki normal ama senin korkman biraz acayip geldi. Şu halimize baksana
Gülmeye devam ederken Kendimize baktım. Burak büzüşmüş ve bana sokulmuş, ben ise kollarımı dolayıp iyice sarmışım. Burak'ta fark edip gülmeye başlayınca bir anda bir daha gök gürledi. Burak'ın gülme sesi kesildi. Ona baktığımda, gözlerini sıkıca kapatmış bir şarkı mırıldandığını gördüm. Kafamı, Burak'ın kafasının üzerine koyup uykuya daldım...