Ekip Ayrılığı

75 4 10
                                    

•3. Kişi anlatımıyla•

Toplam iki büyük araba ile herkes yola çıkmıştı.

İkinci arabada oturan herkesin gözleri bağlanmıştı. İlk araba başka bir yıldan giderken ikinci arabadakiler uçak ile karşılaşmıştı.

"Bunları uçaktan belirli yerlere atıcaz. Birbirlerinden en uzak yerlere olucak. İki veya üç kişiyi aynı anda atıcaz. İlk Barış ve Kaden isimli kişiler."

Pilotun dedikleri ile kralın adamları onaylayarak Barış ve Kadeni ayağa kaldırdı.

"Bıraksana beni şerefsiz!"

Kaden yumruklar savurmaya çalışsada hiçbir işe yaramadığı için vazgeçerek pes etti.

"Uslu dur. Yoksa paraşüt takmadan atarım aşağı."

İkisinide aşağı attılar.

Doğu~

Ada ile Yiğit aşağı atılırken gözümü hızla kapatıp yanımda her kim varsa onun elini sıkıca tuttum.

"Napıyorsun ya. Zaten bunaldım bişe sen elimi sıkıyon."

Buse den gelen ses ile yutkunup özür diler gibi mırıltılar çıkardım.

Ellerim bağlı olmadığı için kendimi şanslı sayarak gözümüzü açan adamlara baktım.

Sonrada hemen karşımdaki Çağataya.

Kafasını yavaşça salladı.

İşareti aldım.

•3. Kişi•

Çağatay ve Doğu aynı anda ayağa kalkıp adamları dokunmadan savurmaya başladılar.

Doğu adamları oyalamaya çalışırken Çağatay herkesi çözüyordu.

En son Yavuz'u çözüp ayağa kalktılar.

Uçak daha fazla haraket etmeden inmeleri lazımdı.

"Ah!"

Doğu yediği darbe ile yere düşerken Buse yanına gelip onu kenara çekti.

Çagatay, Yavuz ve Yiğit saldırmaya  devam etti.

Bir süre sonra herkesin işi bitince pilotun olduğu yere geçip tek hamlede onuda öldürdüler.

"Uçağı geri döndür."

"Siktir."

"Ne? Noldu!"

"Patlayıcı... Hemde iki saniyemiz var."

"Ne-"

Ve Bitti.

~Barış-Kaden~

Barış

"Kaden. İyi misin."

"İyiyim sadece biraz başımı vurdum sanırım. Dünya dönüyor gibi."

Yerinde sendelediğinde belinden tutup kendime çektim.

"Biraz oturalım. Hatta gece oluyor burda geçirelim geceyi. Sabah düşünürüz napıcağımızı."

Kadeni dikkatlice yere oturtup ağaç dalı, büyük boy yapraklar ve ince dallar toplayıp yeniden Kadene döndüm.

"Minik bir sığnak yapıcam. Az ötede bir yer gördüm. Nehir. Ordan su ihtiyaçlarımızı kaşrılarız."

"Tamam."

"Üşüyor musun sen. Titriyorsun da."

"..."

Sesiz kalınca iç çekerek ceketimi omzuna koydum. Yaşananlardan sonra bana bu kadar mesafeli olduğunu biliyordum.

"Ateş yakalım ilk önce. Sonra yemek için birşeyler buluruz."

Ceketime iyice sarılırken konuştu.

"Deneyimli misin bu tür şeylere."

İlk önce sesiz kalmayı düşündüm ama sonra.

"Biraz" dedim.

"Kafasını sallayarak konuşmayı bitirdi.

İlk önce ateşi yaktım. Biraz ısındıktan sonra birlikte yemek arayışına çıktık.

"Aaa meyveler var."

"Zehirli olabilir."

"İlk sen ye o zaman ölmezsen ben yerim."

Gözlerinin içine bakarak meyveyi aldım ve ısırdım.

"Zehirli değilmiş."

"İyi o zaman bende yiyebilirim."

Elimdeki meyveyi aldı ve ısırdığım taraftan kendi de ısırdı.

Bana göz kırparak kıvırta kıvırta yürümeye devam ederken ben sabır çekiyordum.

•1. Araba•
•Lara-Efe-Kerem•
•Lara•

Kocaman bir saraydayız şuan. Efenin sarayından daha büyük.

"Anneniz iki yıl önce öldü. Kendime başka adaylar bakıyorum şuan gencim daha ben."

Gülümseyerek sarayın kocaman kapısından giriş yaptı. Ben ise kusmamaya çalışıyordum.

"Evime geldim sonunda. İstediğiniz odada kalın. Biraz dinlenin sonuçta birkaç gün sonra baya işiniz olucak."

Tiksinerek merdivenlerden yukarı çıktık. Rastybir odaya üçümüzde girip rahat bir nefes aldık.

Kerem yere doğru oturup karnını tuttu.

"İyi misin?"

"Orda biraz hasar görmüştüm. Çok acımaya başladı."

Yanına gidip karnını açtım.

Kocaman bir morluk görmeyi beklemiyordum.

"Efe. Abimi yatağa taşır mısın çok kötü olmuş karnı."

Efe homurdanarak abimi kaldırdı.

"Güçlüymüşsün."

"Kes."

Abimi yatağa koyarken bende ilaçları alıp yanlarına geldim.

Abimin yarasına krem sürüp birde ağrı kesici verdim.

"Biraz dinlen. Biz yan odada kalıcaz. Birşeye ihtiyacın olduğunda haber edersin."

Tamam anlamında kafasını salladı.

Efeyle ikimiz yan odaya geçtik.

"Onlara birşey olmasından korkuyorum."

Efe belimden tutup yatağa yatırdı beni.

"Biliyorum. Ama onlar iyi olucak. Söz veriyorum."

Her ne kadar Efe de benim kadar endişelense de sakin kalmaya çalıştığı için üstlenmedim.

"Hadi uyu güzelim. Yorucu günler bekliyormuş bizi."

Alayla gülerek konuştuğunda bende gülümseyerek uykuya daldım.

Bitti.

Ay yoruldum.

Olay olay olay kaos kaos kaos.

Hihihihi

Byee 💗💞💓

Beni BulduWhere stories live. Discover now