20

1.4K 26 1
                                    

Bir cümle ile yıkılmıştım resmen.
"Bitsin bu ilişki istemiyorum"
Başka bir şey demeden gitmişti.
Annemler ise duyduğunda ise şaşkın bir o kadar da sinirliydi.

Mirzanın nereden haberi oldu bilmiyorum ama gece evime gelip eşyalarını topla gidiyoruz demesi ile Fransaya gelmiş buldum kendimi

YAZARDAN

fransaya  gelmişti ikili.
Pınar üzgündü hemse çok ama o acısını içinde yaşamayı biliyordu.
Yemek yiyorlardı şimdi bir restoranda.

"Pınar"dedi Mirza.
Pınar ise yemeği ile oynamayı bırakıp Mirzaya odaklandı.
"Zor bir süreç biliyorum"dedi Mirza.
Kendine inanmıyordu sevdiği kadını teselli edecekti bunda bir sıkıntı yoktu.
Sevgilisinden ayrıldı üzülmesin diye sorun buradaydı.

"Acını içinde yaşama eğer o seni sevseydi hak etseydi böyle olmazdı"
"Bak bazı anlar vardır o kişiyi o kadar çok severiz ki bazı şeylerden ödün veririz"dedi Mirza.
"Beni yanlış anlama lütfen"dedi Mirza.
"Bak bazen hayat istediğimiz gibi gitmeyebilir"dedi Mirza.
"Bazen çok mutlu oluruz bazen çok mutsuz hayat böyledir karman çorman"
"Biz severiz inanırız güveniriz ama hep sırtımızdan bıçaklanırız"dedi Mirza.

Pınar ise dikkat ile dinliyordu.
"Ben senin eskisi gibi olmanı istiyorum. istiyoruz"dedi Mirza.
"Sen farkında değilsin ama onunla ilişkiye girdiğinden beri ailenle kaç kez konuştun ya da arkadaşlarınla kaç kez görüştün" dedi Mirza.
"Sana gelen iş tekliflerini kaç kez red ettin"dedi Mirza.

Pınar ise Mirzaya hak veriyordu.
"Dizi film tekliflerini red ettin ya senin en büyük hayalin değil miydi oyuncu olmak"dedi mirza.
"Sen sana gelen tüm dizi tekliflerini red ettin onun için"dedi Mirza.
"Çok"dedi Pınar.
Önündeki kırmızı şaraptan yudum aldı.

"Seni hak etmeyen biri için üzülme.
Çünkü insanlar böyledir çok seversin kusura bakma ama kıçı kalkar sen onu istiyorsun diye seni isteyen yok sanır"dedi Mirza.
Pınar Mirzanın dediğine güldü.
"Haklısın"dedi Pınar.
"Heh gül şöyle ya"dedi Mirza oda gülümsedi.
"Sen seni sevmeyen biri için göz yaşı döküyorsun.Akıtma incilerini sen kendini toparla"
"Sen Pınar Aydınsın kendine gel. Ekranların kraliçesi diye yazılır Pınar Aydın diye okunur"dedi Mirza.

"Partilerin prensesi, Clupların prensesi, gezmelerin tozmakarın sahibisin sen ya"dedi Mirza.
Pınar kendini tutamayıp gülmüştü.
Mirza ise karşısında gülen kadını gülerek izledi.
"Senin için bu durum zor biliyorum güvendiğin birinden bıçaklanmak kötü"dedi Mirza.
"Ama pişman olacak kişi o sen değilsin üzülecek tarafta o"dedi Mirza.
"O zaman unutmaya"dedi Pınar şarap bardağını aldı ve Mirzanın Bardağı ike tokuşturdu.

Mirza Ateş Dirhem....

Gözümün önünde bir şey olmamı gibi davranıyordu.
En çok acıtan da buydu işte.
Pınar bir anda herkesi silerdi.
Onun hayatından çıkan bir daha giremezdi.
Ona yanlış yaparsan ne yaparsan yap kabul etmezdi hayatına geri.

"İyi olacağım merak etme"dedi Pınar.
"Tek isteğim o"dedim.
Tebessüm edip önüne döndü.
Arabaya geldiğimizde içine girdik socak klimayı açtım hızlıca.
Yalan yok kıçımız donmuştu.

Otele gidene kadar eskileri vaaz ettik.
Otele geldiğimizde hızlıca odasına gidip üstünü değiştirdi.
Ben ayrı odada  kalacaktım ama izin vermemişti.
Kocaman oda ne gereği var başka odada kalmana diyerek itiraz etmişti.

Şömineyi yakmıştım bende banyoya gidip üstümü değiştirdim.
Siyah pijama altımı giydim üstüne de siyah uzun kollu badisini giyip çıktım banyodan.

Pınar ise bir melodi açmıştı.
Roman şarkısının melodisi gibiydi.
Odasının kapısını açtı ayıcıklı pijaması ile şarkı söylemeye başladı.

"Analar güzel doğurur benim anam abartmış
Sende haklısın bebeğim öyle baka kalırsın.
Kurban olasın sen kara kara kaşıma
Kurban olasın sen benim boyuma posuma" şarkıyı öyle bir söylüyordu ki.
Sesi güzeldi yalan yok yani.
Kendisi de farkındaydı bunun.

"Babamın paralarını yedim çatır çatır
Annemin dolarlarını yedim çatır çatır"dedi roman gibi oynuyordu.

"Altınlarım dizi dizi kıskanmayın fesatlar sizi"dedi sanki karşısında nefret ettikleri var gibi yüzünü ekşitti.

"Şak şuka, şak şuka, şak şuka, şaka da şuka" nefes aldı ve etrafında döndü.

"Mis kokulum da tarçın kokulum aşık oldum ben sana
Deli oldum divanen oldum
Kul köle oldum ben sana"

"Azıcık yanaktan birazcıkta dudaktan öpeyim mi"dedi öpücük attı gülerek.

Yanımdan geçti ve mutfağa girdi.
Tik tokta geziyordu sürekli şarkı sözleri değişiyordu.

İki kupa ile içeri girdi.
Kahve bardağını önüme bıraktı.
"Afiyet olsun"dedi ve içmeye başladı.
Kafasını dağıtmaya çalışıyordu.
Bal ve Maya şöminenin önünde yataklarında yatıyordu.

Yorki ise tüylü yumuşak halının üstünde sıcağın etksi ile sızmıştı.
Kaymak ise Pınarın kucağında yatıyordu.

"Havalar buz gibi kusura bakma ama kıçım dondu üzerini değiştirirken"dedi Pınar gülerek bende güldüm.
"Şimdi her yer ısınır merak etme"dedim.
"Yarın ev bakalım küçücük odada duramayız"dedi Pınar
"Tamam yarın bakarız evlere"dedim.
Biraz telefonla oynadı sonra esneyerek ayağa kalktı.
"İyi geceler"demişti Pınar sonra ise ayağa kalkıp karşımdaki odaya girdi.

Küçük bir otelde kalıyorduk.
Pınar öyle istemişti.

Kar yağıyordu havalar baya soğuktu.
Bende odama gittim yatağıma uzandım.
Yorganı üstüme örttüm ve gözlerimi kapattım.
-
-

--

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yavru CeylanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin