21

1.6K 33 1
                                    

Sabah çok güzel bir güne uyanmışlardı.
Pınar kalkıp kahvaltı hazırladı Mirza odadan çıkmıştı kahvaltı masasına oturdu.

Kahvaltı yapıyorlardı.
"Ne yapalım bugün"dedi Mirza.
İkiside pijamaları ile duruyordu.
"Hava soğuk hemde kapalı bu da demek oluyor ki"dedi Pınar
"Tam uyumalık hava"dedi Miza.
"Hem dinlenmiş oluruz ya"dedi Pınar.
"Pekala bugün uyuyoruz o zaman"dedi Mirza.
"Hemde akşama kadar"dedi Pınar gülerek.
Kahvaltı bittiğinde ikiside hızlıca masayı topladı kahve içip uyumaya gittiler.

İkiside uykuyu çok seviyordu onun için birbirlerini yadırgamıyorlardı.
Mirzayı bıraksalar 3 gün aralıksız uyuyabilir öyle seviyor uykuyu.
Pınar da aynı onun gibiydi.

Pınar siyah kalın perdeleri çekti ve yorganın altına girdi.
Aklına onu getirirse uyuyamazdı hızlıca gözlerini kapattı bir süre sonra uyuya kalmıştı zaten.
-
-

Uyandığında sabah olmuştu
Odasından çıktı lavaboya girip yüzünü yıkadı.
Mirzanın odasına girdi yavaşça.
"Mirza"dedi Pınar.
"Hadi kalk ya"dedi Pınar boş olan tarafa uzandı.
"Ateş hadi ama sıkıldım"dedi Pınar.

Mirza gözlerini açtı.
Pınara baktığında birden sıçradı.
"Tövbe bismillah"dedi Mirza uykulu sesi ile.
Pınar gözündeki kaşıkları çekti.
Kahkaha atmaya başladı.
"Onlar niye gözünde"dedi Ateş.
"Gözlerim şişmiş soğuk kaşık tutuyorum ki şişliğini alsın"dedi Pınar ayağa kalktı.
"Bir alışveriş yapalım ya hem ev bakacağız daha"dedi Pınar.
"Tamam prenses hazırlan kahvaltıyı dışarda yaparız"dedim.
"Tamam"dedi yataktan kalktı ve kendi bölmüne gitti.
İki odayı ayıran tek şey sürgülü bir kapıydı.

Bende kalkıo banyoya gidip ihtiyaçlarımı karşıladım.
Üzerimi değiştirmeye başladım.

Üzerimi değiştirmeye başladım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Kombinleri böyle)

Birlikte otelden çıktık arabaya yürüyorduk hızlı hızlı.
"Hava soğuk mu"dedim.
"Yo sıcağk"dedi Pınar gülerek.

Bir repliği söylemiştim.
Neşelenmesi için.
"Dondum dondum"dedi Pınar.
Bir anda kucağıma aldım.
Korku ile hafif bir çığlık attı.
Güldüm hızlı hızlı arabaya yürüdüm.
"Uçur kaptan bizi"dedi Pınar.

Arabaya koşa kola gelmiştim resmen.
Hızlıca kapıyı açtım koltuğa otururdum.
Kendi yerime geçip arabayı çalıştırdım.
Sıcak klimayı açtım.
Kahvaltı yapmak için ünlü bir kafeye gelmiştik.

Arabadan indik birlikte kafeye yürüdük.
İçeri girdiğimizde boş bir masaya oturduk.

Garson menüyü getirdi bize.
Pınar menüye baktı.
"Açlıktan midem delinecek galiba"dedi Pınar.
"Kruvasan ve sıcak çikolata"dedi Pınar.
Garson geldiğinde siparişleri verdim.

Pınarın telefonu çalmıştı Fidan Hanım yazıyordu.
Kararsızlık ile açtı telefonu.
Sesi dışarıya geliyordu.

"Kızım"dedi Fidan hanım.
"Kızım ne olmuş öyle"dedi sesi bile üzgündü kadının.
"Kızım niye ayrıldınız kızım"dedi Fidan hanım.
Pınar ise dudakları titredi.
"Oğlunuz"dedi Pınar devamını getiremedi.
"Öyle bir oğlum yok benim"dedi Fidan hanım.
"Kızım neredesin geleyim yanına"dedi Fidan hanım.
"Fransadayım ben gerek yok gelmenize yorulmayın boşuna"
"Ben kendimi toplamaya çalışıyorum kafamı dağıtmak için elimden geleni yapmaya çalışıyorum"dedi Pınar.

Yavru CeylanWhere stories live. Discover now