Ay Ali (Asker Kurgu)

bölüm 42

Bir hafta sonra

Sabah alarmın sesiyle değil annemin güzel sesiyle uyanmıştım ilk defa bu kadar çok uyuduğumu hatırlıyordum 11 di saat izinli olduğum günlerde bile bu kadar uyumadım. Ve bugün doktor kontrolüne gidicektim ..

Kahvaltı banyo derken biraz geç kalmıştım o yüzden dolaptan elime ne geldiyse giymiştim .. güzel olmuştu.



Çantamı alıp odadan çıktım yüzümde sade bir makyaj vardı abartmaya gerekte yoktu bence.

Annem ve babam biraz hava almak için dışarı çıkmıştı diğerleri zorda olsa gitmişlerdi . Annem ve babam yanımda oldukları için içleri rahat gitmişlerdi .

Ali bir hafta olmuştu göreve gideli. Daha da gelmemişti bir kere tek konuşabilmiştik .

5 dakika konuşmuştuk ve sadece benim nasıl olduğumu sorup Durmuştu .

Bense iyi olduğumu ikna etmeyle geçmişti konuşma

Ama pek de iyi sayılmazdım ilaçları düzenli olarak kullanmama rağmen ağrılarım çoğalmıştı göğsümde oluşan kızarıklar çoğalmıştı sıkışıp duruyordu

Artık doktor bilicekti o yüzden bir an önce gitmek istiyordum.

Bir hafta içerisinde bir kaç kere spor yapmaya çalışmıştım ama göğsümdeki ağrılar buna müsade etmemişti malesef

Arabaya bindim yani babamın arabasına binip öyle hastanenin yolunu tuttum .

Yaklaşık 10 dakika sonra hastaneye gelmiştim .arabadan inip içeri girdim odayı sordum beş dakika bekledikten sonra içere kapıyı çalıp girdim.

" Merhaba.. kolay gelsin" dedim.

Adına bakmayı bile akıl edemediğim adam yerinden kalktı elini uzattı.
" Merhaba Aysima hanım hoşgeldiniz... Buyurun lütfen oturun "

Elini sıktım geçip oturdum.

Adam benden bir kaç yaş büyük esmer bir adamdı
Güler yüzle konuşmaya başladı" nasıl hissediyorsunuz kendinizi... İlaçları düzenli olarak kullanıyor sunuzdur umarım "

" Yani ağrılarım eskisinden daha fazla oluyor kızarıklıklarda öyle... Ve evet düzenli olarak kullanıyorum ilaçları "

" Muayeneden sonra sizden bir kaç tahlil isteyecem.. ona göre ilaç deyişini olucak."

Kafamı salladım" tamam" dedim eliyle sedyeye uzattı" buyrun siz muayene için" kafamı salladım sadece.

Geçip oturdum üzerimde ceketi çıkarım kazağıda öyle düz beyaz sütyenimi de öyle merak ettiğim soruyu sormak için doktor beye döndüm.

" Ben mesleğime devam etsem olmaz mı acaba " dedim sıkıntıyla eline eldiven takıp bana dönemden konuştu.

" Mesleğiniz nedir Aysima hanım"

" Askerim ben" dedim.

Şaşkınlıkla bana baktı sadece yüzüme baktı gözleri sadece gözlerimi buldu.

" Aa ne güzel... Peki sadece meraktan soruyorum. Rütbesiz nedir " dedi..

Sıkılmıştım..

" Üsteğmen" dedim kısaca oda uzatmadan muayene için yanıma geldi

Göğsümdeki kızarıklara baktı sadece kafasını .." giyinebilirmisiniz"

Tekrar giyindim derin bir nefes alıp giyindim geçip tekrar oturdum

" Tahlilleri verdikten sonra tekrar bir kontrol yapıcaz kızarıklıklar ve ağrılar gayet normal  bunların daha fazlasıda olabilir .. şimdilik bir sorun yok ağrıların çok olması tedavinin kötüye gitmesi demek değildir bunu bilin .. tahliller bir saate çıkar.. bir saat sonra sizi tekrar odamda bekliyor olucam. Geçmiş olsun "

Kafamı salladım" teşekkür " edip odadan çıktım kan tahlili için yazıları takip edip kan alınan yere geldim.

Kısa bir süre içinde tahlilleri verdikten sonra kapının önünde oturdum. Telefonumunu aldım. Belki ulaşırdım sevgilime.
.
İlkinde ulaşılamadı tekrar denedim tekrar ulaşılmadı .. derince ofladım.

Telefonu kapatıp kucağıma bıraktım etrafa bakındım can sıkıntıyla.

Herkes kendi derdine düşmüştü ilerde bir türlü susmayan bebek bunaltmıştı artık .

İlerde gelen yaşlı çift gelip yanıma oturdular.adam karısı olduğunu düşündüğüm kadına Kürtçe konuştu.

" Eze ğerım ğûn bıdım duji ğêrê ber doğtor eze ğêrım" Kürtçe anılıyordum.

Kadın çatık kaslarıyla kocasına baktı" lêw gêy tırgiyamın Heye eze ğêrim ber merik cı bejim "

Adam derin bir nefes aldı " belgi dızane ğêrê pırsê gu nizanbe dere hiviyamın bisene "

Kadın ters ters bakıp eliyle git işaret yaptı adam hafif günler gibi oldu ama kendini topladı ayağa kalkıp gitti .

Kadın yarı açık şekilde yaktığı şalı 65 yaşlarındaydı üzerinde gri etek takımı vardı ve baya moderndi kesin  torunu felan giyindiriyordu.

Ayağa kalktı

İçeri girdi bir dakika sürmeden dışarı çıktı tekrar yüzünde sinir vardı yanıma geldi oturdu

Ağzının içinde Kürtçe küfürler ediyordu kocasına gülme isteğimi durdurdup teyzeye döndüm

Kesin Türkçe anlayıp konuşamıyordu.

" İsterseniz yardımcı olabilirim Kürtçe biliyorum."

Yüzündeki sinir gitmiş küçükte olsa gösterdiği mutluluk olmuştu "welle ğudê de razibe gizamın"

Ayağa kalktım oda öyle birlikte içeri girdik.

40 yaşlarında yeşil gözlü bir kadındı.

" Kolay gelsin doktor hanım.. teyze Türkçe biliyor yardımcı olmak için gelmiştim" dedin hafif tebessümle.

Kadın ayağa kalktı yüzünde olmadan gülümseme ile elini uzattı " ay çok iyi olur ben Kürtçe bilmiyorum"

Kafamı salladım kadına döndü " teyze şikayetin nedir" kadın bana döndü konuştu.

" Guhemın yekji seremin zef dehşen gizamın"

Doktor hanıma döndüm " kulağı ve başı çok ağrıyormuş"

" Buyur teyze otur kulağına bakiyim bir" dedi

Doktor eliyle sedyeyi uzattığı için teyze anlamıştı geçip oturdu kontrol ederken içeri kocası girdi.

Kadın sinirle konuştu" du ğêdani hadi ev kiziga hani alimin gir ğudê mıraziwi ge " bana döndü " ez te pır sipas digim ğudê de razı ve gizamın" dedi

" Ne demek geçmiş olsun" dedim

Doktora da hafifçe gülüp çıktım dışarı.

Saate baktım daha yarım saat geçmişti geçip oturdum bekledim.