bölüm 5

939 35 3
                                    


Timle birlikte olurmuş sohbet ediyorduk yılmaz abi nişanlıydı iki ay sonra düğünü vardı onu konuşuyorduk diğerleri emre abi ciddi bir ilişkisi vardı Ferit abinin de öyle Orhan abi evliydi zaten karısı cansu hamileydi Caner ve selim bide ben saptık komutan beyimiz de galiba öyleydi ne güzel dimi ama.

Oda bize kaldırmıştı içimizde sadece ben Semih ve Caner komik şeylerden bahsedip kahkaha atarak gülüyorduk diğerleri küçük tebessümle sadece bize katılıyordu Fırat Ali de ciddiyetle bizi dinliyordu yeri geldiğinde ufak bir tebessümle karşılık veriyordu bizi tanımaya başlıyordu yada çalışıyordu.

Canerin konuşmasıyla ona döndüm.
" Yanlız canım kardeşimiz haribeden de dün çok güzel olmuştu. He bide şey var ayakkabının topuğun adamın burnunda kırmıştın o muhteşemdi."

Son söylediği şeyi gülerek söylemişti hepsinde gülüşüne katıldı adamın burnunu kırmıştım albaydan azar yemiştim neymiş efendim ben size adam sağ salim gelicek dedim diye kızmıştı hatta fazla bağırıp çağırdı fazla abartmıştı bence ama tabi bir şey diyememiştim.

" Albay kızmasaydı iyiydi de ."

Dedim alayla kimse bilmiyordu bana kızdığını söylememiştim.

Selim bana döndü çatık kaslarıyla " niye sana kızdı ki."

" Burnunu kırdım diye. Sağ salim hiç bir Hasar olmadan getirmemiz gerekiyordu ya hani anlatım niye vurduğumu ama dinlendi."

Dedim ciddi sesimle . Hepsinin kaşları catılmıştı.

" Hala hala adam harbiden de değişik."

Demişti sadece cevap vermedim oda ütstelemedi .

Çaktırmadan Fıratta baktım oda dikkatli bir şekilde bana bakıyordu.

" Kara sen kaç yaşındasın."

Dikleştim yerimden hemen " 25 komutanım."

Başımı anladım anlamında salladı.

" Aslen nerelisin."

" İstanbul komutanım."

Bunları bildiği halde diye soruyordu ki .

"Beylikdüzünde mi büyüdün."

" Evet komutanım."

Değerli konuşmamızı sessizce dinliyordu.

" Baban polis müdürü dimi."

" Doğrudur komutanım."

Merak ediyordum niye sorduğunu cesaretimi toplayıp hafif öne eğildim.

" Yanlış anlaşılmasınız eğer komutanım niye sorduğunuzu öğrenebilirmiyim ."

" Yanlış anlamam kara. Baban la babam yakın arkadaşlarmış eskiden.
Annelerimizde öyle hatta biz küçükken de birbirimizi görmüşüz sen hatırlamıyorsun. "

Ne yok artık ben bu yakışıklı affetti önceden küçükken görmüş muyum."

" Hatırlıyorum komutanım muhtemelen küçükmüşüm." Diyebildim sadece .

" Ben pembe elbisesiyle koluma yapışmış beni de kendinle parka götür diyen küçük karayı hatırlıyorum ama."

Şok la ona döndün boşluğuma geldi seslice " Annan'ın amı ama ." Demiştim Caner bir yandan selim bir yandan beni cimciklemişlerdi .

Kenime gelip telaşla Fırata döndüm.
" Üzür dilerim komutanım ağzımdan kaçtı." Mahçup çıkmıştı sesim kendimi de rezil etmiştim diğerleri Fırat'ın dediğine daha gülüyorlardı.

Selim gülme arasında bana dünüp" ııy Aysima sümügünde akmıştır şimdi."

Sinirle selime dündüm sonra sonra aynı hızla Fıratta döndün yoktu dimi sümügüm gibi baktım oda yüzüme bakıp hafif tebessüm etti .

" Vardı sümügüde vardı."
Ne demesiydin be zalimin oğlu uyandığım için hepisine baktım sinirle ayağa kalkıp sessizce mırıldandım " izninizle." Diyip gittim.

Hepsine sinir olmuştum hem ben tanımıyordum ki önceden yani daha doğrusu hatırlıyorum eminim ki üç yada dört yaşındaymışım hem anne ve babalarımız arkadaşlarsa şimdiye kadar niye hiç buluşmadılar.

Aklıma düşen şeyle durdum bir an şehit olmuştu babası. Peki ya annesi .

Off her neyse yatağına girip uyanmaya çalıştım.




Ay Ali (Asker Kurgu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin