Ay Ali (Asker Kurgu)

bölüm 28

Helikopter gelmiş binmiştik hemen karşımda oturan Caner bana yüzünde pis bir gülümsemeyle bakıyor sen varya sen bakışı atıyordu kaçamak bakışlarım ara ara canere kayıyordu.

Sinirle gözlerimi gözlerine diktim" Caner çek o mendebur bakışlarını üstümden kardeşim." Kısık çıkmıştı sesimi bir o duymuştu.

" Sen ne kadar da agresif birine dönüştü böyle."

Yüzümde sinir bozucu bir gülüşle " sen bazen komutanınla konuştuğunu unutuyorsun." Dedim.

Yüzündeki gülümseme yok oldu birden yerinde dikleşti.

Endişeyle konuştu" üzür dilerim komutanım." Korkmuştu.

Dağda bayırda korkusuzca günlerini geçiren asker benim işkencelerimden korkuyordu

Keyifle gülüp arkama yaslandım canerde yüzündeki bozulmuş ifadeyle selime dalaştı.

Uykuda olan Selim'in ödünü koparmıştı.

Onları umursamayıp Fırat'a döndüm karşımda en uc köşede uyuyordu.

Yorulmuştu uykuya dalmıştı eli boşluğa gelmişti kolu uyuşucaktı.

Time baktım Caner Esra ve selim dışında diğerleri uyuyorlardı .

Esra Fırat Ali'nin karşında oturmuştu.

Ara ara selim ve Canerin sohbetine katılsa da gözleri uyumuş olan sevgilimseydi.

Yerinden hafif eğildi ne yaptığına baktım.

Fırat'ın koluna dokundu

Benim sevgilimin. sinir bütün vücudumu sardı.

" Ne yapıyorsun Esra" dedim sinirle.

Caner ve selim konuşmayı kesmiş bize bakıyorlardı.

" Şey komutanım komutanımın kolunu düzeltmek istemiştim sadece."

Yerimeden kalktım yavaşça ne kadar tehlikeli olsa da . " Kalk yirime geç " dedim sadece.

Emredersiniz komutanım dedi oda onun yerine geçtim. Canım benim sevgilimin kolunu düzelttim.

Benim sevgilin canım sevgilim benim.

Caner Selim'in kulağına bir şeyler diyordu. Ne dediğini tahmin etmek o kadar da zor değildi.

**

Başarılı geçen görevden sonra karargahta geçmiş odan sonra da eve geçmiştim.

Uzun bir duş almış yüzüme bakım ürünlerini kullanmıştım.

Uzayan tırnaklarını biraz kısalmış. Pedikür manikür yapmış.

Direkt odama geçtim uyumak için.

Uyandıktan sonra yemek yerdim. şuan sadece güzel bir uykuya ihtiyacım vardı.

Beş saatin sonunda uyanmış direkt aç olan karnımı doyurmaya mutfağa geçtim.

Uzun zamandır yemedigim salçalı makarna yaptım yanına salata ve dolapta ne zamandır kaldığını bilmediğim ağzı hiç açılmamış kola vardı onu masaya koydum

Doymuştum bulaşıkları bakinaya atmış kaendime duble bir Türk kahvesi hazırladım .

Salona geçtim daha açmadığım telefonuma gitti elim.

Annem babam abim ablam yengemden arama vardı

Annemi aramış babamlada konuşmuştuk Ali abimi ablamı sonra Ahmet abimi aramış yengem ve evrim le konuşmuştuk.

İniştemde aramış konuştuk.

Biten kahvemi alıp mutfağa geçtim onu da makinaya yerleştirdim.

Elimi yıkayıp kuruladım.

Solanda olan telefonum çaldı peçeteyi çöpe atıp salona geçtim.

Arayan sevgili sevgilimdi..

" Alo Ali"

" Güzelim ne yapıyorsun"

" Hiç oturuyorum sen."

" İyi bende yavrum. Şey diyicektim yarın erken saatte içtima olucak. Geç kalma"

" Peki komutan sevgilim." Dedi şakayla.

" Peki sevgilim kara. Geç oldu uyu yorulmuşsundur."

" Tamam görüşürüz o zaman"

" Seni seviyorum kara"

" Seni seviyorum Gezer"