Hastalık ve Elveda ( Final )

25 2 2
                                    

1 yıl sonra

1 yıl geçmişti benim Yağız ile evlenmem üzerinden. Tabi ki bu bir yıl sürede baya şey gelişmişti. Ben Yağız'ı ilk süründürmüs, iyice bir birimizi tanımış sonra da evlenme kararı almıştı.

Mesela artık Yağız'a seans olarak gitmiyordum, iyice iyileşmiştim. Aslında hasta değildim sadece gördüğüm rüya esnasında her şeyin yalan olması ve bu yüzden de tekrardan dünyayla ilgili gerçeklere alışmam zaman almıştı.

Yağız bu aralar biraz tuhaf davranıyordu. Sürekli bir yerlere dalıyor, akşamları ağlayarak uyanıyor, beni koklayarak geri yatıyordu. Bazen üstüme çok titriyor, bazen de bana soğuk davranıyordu.

Bana soğuk davrandığı zamanlar kavga ederek uyuyorduk ve sonra da akşamları o benim uyuduğumu zannederek ağlıyarak beni öperek kendisi uykuya dalana dek özür diliyordu.

Şuan ama güvendeydim. Her zaman ki gibi yine günlük defterime hislerimi yazıyordum. Günlük defteri kullanıyordum bu aralar. Defterin kapağını kapatıp, Yatağımıza uzanıp, Gamzelimin kollarının arasında huzurlu bir uykuya daldım.

🍀🍀🍀

Akşam dudaklarımın kuru hissiyle uyandım. Akşam sürahiye su katmayı unutmuş olmalıyım ki boştu. Saate baktığımda saatin;
04:17 olduğunu gördüm. Bugün içimde bir his vardı,

Sebebini anlamdıramadığım bir şekilde sanki son defa gamzelimi görüyormuşum gibi hissediyordum. Bu yüzden de gamzelimi dudaklarından kısa ama iyi hissettirecek şekilde öpmüştüm.

Kalkıp mutfağa sürahiye su doldurmaya gittim. Uykulu bir şekilde sürahinin şu dolmasını beklerken birden boynuma yaslı bir şekilde keskin bir b*çak hissettim. Zaten ardından da Gamzelimin sesini.

- sen kimsin? Bura da ne işin var? Neden geldin buraya?

Neee? Gamzelim bana neler söylüyordu öyle? Beni unutmuş muydu? Neden beni tanımamazlığa vuruyordu? Ben gözlerim dolmuş ve şaşkın bir şekilde neden böyle olduğunu düşünüyordum.

Yavaşça yüzümü ona çevirdim ve ellerimi sanki zarar vermeyecek gibi teslim olurmuş gibi iki yanıma kaldırdım. Gözleri gözlerimle birleşti. Ne oluyordu bilmiyordum ama bildiğim tek şey iyi son olmayacağıydı. Derin ama titrek bir nefes aldım içime.

- sevgilim, benim. Şansın.

Yağız bana sürekli şansım derdi. Adım Yonca olduğu için ona dört yapraklı yoncayı hatırlatıyormuşum. Dört yapraklı yonca da bulmak kolay değildir. O yüzden de bana bir keresinde. ' sen benim bu dünyada onlarca kişi arasında rastladığım en büyük şansım'sın' derdi.

Derin bir nefes aldım tekrar.

- Hadi indir o elindekini. Bak bebeğimiz korkacak.

Diyerek elimi karnıma götürdüm. Evet hamileydim ama bunu daha gamzelime söylememiştim. Süpriz olsun istedim. Böyle öğrensin istemezdim ama eğer şuan söylemezsem bana zarar vereilirdi. Hem o şuan kendinde değil. Adam beni hatırlamıyor bile!

Ama hiç de düşündüğüm gibi olmamıştı. Yağız bebeğimiz dediğim de daha da sinirlenmişti. Elindeki bıçak yavaş yavaş inerken bu dediğim cümleyle daha da bana doğru kaldırıp sallayarak konuşmaya başladı.

- Sus! Yalan söylüyorsun. Benim sevdiğim kızı siz öldürdünüz, vermediniz bana onu. Hamileydi kaçacaktık biz ama siz onu intihara sürüklediniz. Benim gözümün önünde onu öldürdünüz. O yüzden sen de ölüceksin! O bebek de!

Flash bellek

Yağız daha önceden çalıştığı Mardin' de bir aşiret ağasının kızını seviyordu. Ama aşiret ağası kızını Yağız'a vermemeye kararlıydı. Yağız kaç kere istemişti de vermemişlerdi ona sevdiğini.

Bale HocamWhere stories live. Discover now