1.6

292 20 2
                                    

Fazlasıyla içmiş gibi duruyordu ama hâlâ bana sinirle bakıyordu. Ben onu düşünüyorum o ise bana neler diyordu
Adamı dövmesine gerek yoktu. İşinin en iyisini bilen kendisi olması gerekirken o ne yapmıştı.
Bartu'nun sesiyle ona döndüm. "Safir komutanımda burdaymış" demesiyle bütün tim safir'e döndü. Bende döndüğümde hâlâ bana baktığını gördüm. Bartu'nun seslenmesiyle bartu'ya döndü.
"Komutanım gelsenize!" Bir anda komutanım diye bağırmasıyla bi kaç kişi bize döndü safir'se başını iki yana salladı.
Bana sinirli ya gelmiyor tabi...
Bartu ısrarla çağırmaya devam edince safir, bartu daha fazla bağırmasın diye zorunlulukla oturduğu yerden kalktı. Bardağını eline alıp buraya doğru gelmeye başladı.
Hemen yanımdan duyduğum uraz'ın dediğiyle ona döndüm
"Çok fazla içmiş. Bugün ki olay hiç iyi olmadı" başımı salladım. Safir masaya gelip boş sandalyeye oturdu elindeki içkiyi içmeye devam etti.
Önüme dönüp sessizce içmeye devam ettim.
Tabiki ben haklıydım. Binbaşı olduğunu unutmamalı, ne yapıcağını bilmeliydi adamı öldüresiye dövmek neydi ?

Kimse doğru düzgün konuşmuyordu elimdeki kaçıncı bardaktı artık hiç bir fikrim yoktu. Safir inadına içer gibi içmeye devam ediyordu.
"Komutanım...siz böyle yapmazdınız, neden...-?" Tolga'nın sorusuyla tamamını dinlemeden sinirle dönüp tolga'ya baktı
"Şu konuya neden bu kadar karışıyorsunuz ne yaptıysam ben yaptım sizene!!" Sinirle söylediği sözlerle tolga susarken alp konuştu. "Amacımız işinize karışmak değil, siz böyle yapmazdınız, yani işinizde en iyi ne yapılacağını bilirdiniz" dediğinde safir elindeki bardağı sertçe masaya bıraktı ve alp'e döndü.
"Ben bir kız çocuğunu korudum. Ben bir kızın hayatını kurtardım siz bunu anlamıyormusunuz. Ben bir kızın hayallerini kurtardım o kızın hayallerine hedeflerine ulaşmasına yardım ettim hiçbiriniz bunu umursamıyormusunuz!? Onun o şerefsiz ailesi kızı zorla evlendiricekti hem de kendisinden 50 yaş büyük birisiyle siz hangi devirde yaşıyorsunuz!!? Siz neyin doğrusundan bahsediyorsunuz. Doğru olan oydu bende onu yaptım!!"
Safir'i bu konuda anlıyordum. Babası'nın onun asker olma konusunda ki, onun hayalleri, hedefleri karşısında duruşundan safir'in sırf bu yüzden o evden çekip gittiğini bütün bağlarını kopardığını biliyordum ama asıl sırf bu meslek için onca yılın sessizliğini bozduğunu da, şimdi böyle bir olayla mahvetmek üzere olması yanlıştı.
"Komutanım biz yanlış demiyoruz haklısınız ama sizin de mesleğiniz önemli siz neler yaptınız biliyoruz" diyen urazla safir arkasına yaslandı ve konuştu.
"Ben bu mesleği bunun için seçtim Uraz... öyle itleri, şerefsizleri yok etmek için masum insanları kurtarmak için ve ben bunun için herşeyi yaparım. Riske atılması gereken mesleğimse atarım" Garson'dan yeni bir içki daha isterken sustu.
Garsonun getirdiği içkiden bir yudum alırken konuştu.
"Sizde sakın şunun gibi haddinizi aşmayın!" Diyerek beni gösterdiğinde safir'e baktım o da bana sinirle bakıyordu.
Sinirle konuştum. "Ben haddimi filan aşmadım neyse onu söyledim safir. Sen kabul etsende etmesende yaptığın bir acemilik!!" Dediğimde şaşkınlıkla baktı yüzüme, oturduğu yerde dikleşip sinirle yaklaştı.
"Acemilik öyle mi !? Acemilik bunu sen mi diyorsun yüzbaşı araz!?" Dediğinde bozuntuya vermeden başımı salladım.
"Ben diyorum safir yaptığın yanlış hiçbir binbaşı, hiç bir asker bu acemiliği yapmaz şuna bak sen onca yıl tek hata yapma sonra bir acemilikle uyarı al ne kadar kötü dimi!!" Dediğimde sinirle elindeki bardağı masaya vurdu.
"Kes sesini araz !! Bana işimi öğreticek değilsin. Madem çok biliyorsun buyur sen binbaşı ol. Her şeyi çok biliyorsun ya herşeyde ne yapıcağını biliyorsun ya!!" Sinirle konuştum "Biliyorum safir herşeyde ne yapıcağımı biliyorum var mı bir diyeceğin ? Burda da mı bana rütbe taslıcaksın ? Ne yapıp yapmıyacağımı biliyorum evet nolmuş!!?" Sinirle elini masaya vurarak ayağa kalktı.
"Tabi çok iyi bilirsin. Sen korkup kaçmasını bilirsin dimi... Nasıl unuturum. O günde korkmuştun dimi. Bu günde korkardın haklısın en iyisini sen bilirsin... Bırak araz ya sen bi bok bilmezsin, sen bırak işi, rütbeyi, sen adamlığı bile bilmiyorsunki !!"
Dedikleriyle bütün herkes bize dönerken ayağa kalktım karşısında durdum.
"Sakın safir o olayı buna karıştırma!!"
Alayla güldü. "Neden...? Doğruları duymak korkuttu mu seni!?"
Sinirle bağırdım "YETER SAFİR YETER. NEYİ ANLAMAK İSTEMİYORSUN KORKTUĞUM FİLAN YOKTU...-" Bartu'nun sesiyle sustum. "Araz...!! Sakin" dönüp bartu'ya baktığımda az kalsın ne diyeceğimi anladım ve sustum. Safir bu susmamı yanlış anladı. "Neyse ne zerre umrumda değil senin korkaklığın...ben binbaşıyım araz işimde en iyisini ben bilirim sakın bir daha işime burnunu sokma!!" Diyerek giderken hızlıca peşinden gittim.

SAFİR BÜYÜSÜ Where stories live. Discover now