1.1

904 54 7
                                    

Sınır: 25 vote 20 yorum
Sınırı geçmediği sürece yeni bölüm gelmicek okuyan herkes yorum yapıp vote versin lütfen...!!

Hepsi gelip tek tek oturdu karşıma, Tarık bey bana bakıp konuştu. "Geçmiş olsun kızım...Nasılsın ?" Dedi. Başımı salladım "İyiyim. Bu kadar abartmaya gerek yoktu bir kurşun sadece, bu hep olabilicek birşey" dediğimde Tarık bey başını evet dercesine salladı.
Kendimi tutmayıp konuştum. "Neden geldiniz ?" Sorumla beraber karan kaşlarını çattı yüzüme baktı. "Neden geldiniz ne safir...? Niye gelmiyelim ?" Derin bir nefes alıp cevap vermedim. En azından bir süre sonra dayanamayıp cevap verdim.
"Bakın üzgünüm ama benim size ihtiyacım yok...benim bunca yıl sonra bir aileye ihtiyacım yok." Songül hanım cevap vericekken konuşmasına izin vermeden konuşmaya devam ettim. "Hem siz bir ailesiniz zaten siz üçünüz kardeşsiniz ve...sizin çocuklarınız onlar" dediğimde lafımı keserek konuşan Songül hanım oldu. "Evet safir onlar bizim çocuklarımız...ama sende bizim çocuğumuzsun ve onlar senin abin...lütfen şu şekilde konuşma biz senin aileniz"
Başımı iki yana sallayarak ayağa kalktım. "Ben binbaşıyım...nerdeyse haftada bir göreve gidiyorum, haftalarca gelmiyorum, bazen ağır yaralar alıyorum. Arkamda kimseyi bırakamam sizin aklınızın varmadığı planlara dahil oluyorum onca insanın hedefi oluyorum...hatta birçok it'in düşmanı...her gittiğim görevde bir daha dönmeme şansım var. Bu şimdiye kadar böyleydi ve ben şehit olana kadar böyle olucak bunca zaman ailem yoktu... arkamdan üzülür diyeceğim birinin olmamasıyla gidiyordum o görevlere şimdi siz çıkıp bana aileniz diyemezsiniz...hem sizde yapmayın bunu kendinize bakın sadece kolumdan vuruldum ne kadar endişelendiniz. Ben şehit olursam arkamda gözü yaşlı insanlar bırakamam o yüzden sizde bırakın beni..." hepsi dediklerimi sessizce dinlerken dediklerime cevap veren Tarık bey oldu. "Kızım biliyoruz ve işindeki başarını gerçekten takdir ediyorum. Evet üzülürüz ama böyle birşeyde biz seninle gurur duyarız"  başımı iki yana salladım "İstemiyorum Tarık bey...ben tam 8 yıldır aile nedir bilmeden yaşıyorum daha önceki insanlara da bir an olsun ailem demedim.
Sizde fazla zorlamayın rahat bırakın beni...!" dediğimde konuşan Songül hanım oldu.
"Kızım saçmalama lütfen...-" lafını kesip konuştum. "Lütfen daha fazla dinlemek istemiyorum ben söyledim söyliceğimi...ben bir binbaşıyım ve bir aileye ihtiyacım yok!" Sinirle yanlarından ayrılıp kapıdan eşyalarımı alıp evden çıktığım anda karşımda arazı görünce durdum. "İyimisin noldu ?" Demesiyle boş boş yüzüne baktım. "Sanane araz sanane...! Neden hep peşimdesin...siz hiç anlamazmısınız ya sizi istemiyorum ben....hele seni hiç istemiyorum!!" Sinirle aşağı inmeye başladım. Araz peşimden geliyordu bunu anlıyordum ona inat adımlarımı hızlandırdım.

Araz Vural

Safir aşağı inerken kapısında duran insanlara baktım. Songül hanımla göz göze gelince daha fazla durmayıp safir'in peşinden gittim.
Onu bulmak için ilerlerken ormanlık bir alanda bankta oturmuş yine sigara içiyordu.
Ne ara bu kadar sigara içer olmuştu hemde daha öncesinde nefret ederken... adımlarımı yavaşlatıp yanına gittim tam yanında durdum. Başını kaldırıp bana baktı sonra umursamayarak önüne dönüp sigarasını içmeye devam etti.
"Bunu neden içiyorsun ? Hem önceden nefret ederdin" dediğimde sigaranın dumanını içine çekip dışarıya üfledi ve bana baktı. "Sanane araz...seni ilgilendirmez" dedi ve önüne döndü.
Derin bir nefes alıp geçip yanına oturdum.
Yerinden hareket etmedi, kalkmadı. Şaşırmıştım açıkçası...
Sigarayı son kez içine çektikten sonra yere atıp ayağıyla basıp söndürdü.
"Kolun nasıl acıyormu ?" Dediğimde dönüp yüzüme baktı ardından önüne döndü.
"Senin verdiğin acının yanında hiç birşey bunun acısı" dediğinde pişmanlıkla başımı salladım.
Şuan o konuyu açmak istemiyordum çünkü o konu ikimizide yaralıyordu en çokta safiri...
"Evindekiler...ailen ?" Dediğimde başını salladı ve arkasına yaslandı.
"Ailem...yıllar sonra ortaya çıkan ailem" dediğinde onun gibi arkama yaslandım onu izlemeye başladım. "Ee senin ailen var ki nasıl oluyor?" Dediğimde bir an bana döndü yüzüme boş duygusuz bir ifadeyle baktı ve önüne döndü.
"Bebekken hastanede onlara beni öldü göstermişler...benide onlara vermişler. İşte şimdi bulmuşlar..." Dedi ve sustu başımı anladım dercesine salladım.
Aramızda derin bir sessizlik olurken bu sefer sessizliği bozan ben değil safir oldu.
"Timimle aranı düzelt araz...!" Dediğinde bana bakan aşık olduğum o masmavi gözlerine baktım.
"Benim elimde değil ki....benden nefret ediyorlar...senin gibi" dedim son cümleyi kısık sesle söylerken
"Ben anlamam araz iş ayrı özel hayat ayrı...siz benim timimdesiniz ve ben timimde böyle saçmalıklar istemiyorum....Ne yap ne et şimdi kalk git aranı düzelt onlarla...ve bir hafta izinlisiniz bunuda onlara söyle hadi!" Dediğinde mecburen başımı salladım ve ayağa kalktım.
"Emredersiniz komutanım" dedim gülümseyerek safir'de hep olan o ciddi ifadesiyle başını salladı.

SAFİR BÜYÜSÜ Where stories live. Discover now