Sözleşmeli Kocam Demir Duvarım Yüzünden Çıldırıyor

18.Bölüm

"Ne dedin? Bu doğru olamaz!”

"O halde neden yüzüme su sıçrattın?"

Soruma yanıt olarak şaşkın kadın bana her türlü tuhaf şeyi görmüş gibi görünen bir yüzle baktı.

“Yüzünüze deniz yosunu gibi yapışan ıslak saçlardan veya lekeli makyajdan sizi utandırmak için! Seni kışkırtmak için.”

“Fakat daha önce 'Sıcak olduğunu söyledin, ben de biraz soğuk su ekledim' demiştin. Şimdi daha serin hissediyor musun?''

“Bu alaycı bir açıklamaydı!”

"Ah anlıyorum."

Anji bana daha da şaşkın bir ifadeyle baktı.

Bana neden bu kadar tuhaf baktığını bilmiyordum. Bir yakınınız nezaket gösterirken sinirlenip saçma sapan şeyler söylese, herkes benim gibi düşünürdü değil mi?

Üstelik oldukça eğlenceliydi.

“Bunu kendi sözlerinle açıklamak daha da utanç verici değil mi?”

"Benim dediğim de o! Kimsenin anlamadığı bir mizahı anlatmak zorunda kaldığın bir durum gibi! Eğer düzgün davransaydın, bu kadar ileri gitmek zorunda kalmazdım—!”

Kendi ağzıyla söylemesi onun için utanç verici olan sözlerle cevap verdi. Bu arada bazı insanlar parmaklarını Anji'ye doğrultup gülüyorlardı, bu yüzden ateşe yakıt katarsam onun için çok yazık olurdu.

“Bu durum Grandüşes yüzünden olmadı, en başta art niyetle hareket eden senin yüzünden oldu, sen nasıl bir saçmalıktan bahsediyorsun?” Reinhardt tüyler ürpertici bir ifadeyle soğuk bir kahkaha attı. “Yüzüne su sıçramasının onu kışkırtmak olduğunu söylemiştin. Peki bunu tüm Erenstein Büyük Dükalığı'na savaş ilan etmeniz olarak yorumlayabilir miyim?”

“…Öyle bir anlamı yoktu. Ben sadece İmparatoru baştan çıkararak sevgili dostum Ella'ya yaşattığı utancın aynısını Büyük Düşes'e de yaşatmak istedim."

Anji, Reinhardt'ın keskin bakışları karşısında sakince kendini savunmaya çalıştı ama bu, kimseyi ikna etmeyen bir savunmaydı.

“Onunla alay ederek aynı utancı ona da yaşatmak mı istedin? Büyük Düşes'in İmparator'u baştan çıkardığını mı söylüyorsun?"

“Büyük Dük daha önce ne yaptığını görmedi mi? Belki de o kibirli yüzüyle İmparatoru baştan çıkarmak için sözler fısıldadı.”

“…Yanlış mı duydum? Asılsız spekülasyonlarla eşime hakaret etmeye mi çalışıyorsunuz? Aklını mı kaçırdın?"

"Reinhardt, kes şunu."

Omzunu tutup onu dizginledim ve baskıcı atmosfer bir anda yok oldu.

"Bu benim başıma gelen bir şey, bu yüzden halledeceğim."

Reinhardt'a dedim ve sonra bakışlarımı Anji'ye çevirerek idollere özgü bir gülümseme takındım.

"Bayan Anji, özür dilerim."

"Ee...?"

Anji sanki bu tür sözleri beklemiyormuş gibi şaşkın bir ünlemle karşılık verdi. Aynı anda Reinhardt ve onu izleyen herkes gözlerini büyütüp bana baktı.

“Yenilenmemi umarak yüzüme su çarptın ama bunun yerine ıslak yüzümle gülünç görünüyordum. Ve sen benimle kötü niyetle alaycı bir şekilde alay etsen de, ben bunu hiç fark etmedim, bu da beni aptal gibi görünen biri haline getirdi. Hiçbir sonuç doğurmadan benimle dalga geçmekte özgürsün ve onu baştan çıkardığımı düşünerek seni kandırdığım için özür dilerim… Her şeyden önemlisi, bunların hiçbirinden hiçbir etki hissetmiyorum, bu yüzden üzgünüm.”